<p>Mutluluğu isterler, ama ona sırtlarını dönerler. Nedense mutluluğu kendi dışımızda, etrafımızda ararız. Oysa mutluluk içsel bir durumdur.</p> <p>Mutluluğu sevdiğimiz insanda, doğan güneşte, açan çiçekte, bir meslek sahibi olmamızda, yeni bir ev almamızda, evimizin borcunun bitmesini görmemizde, kilo vermemizde, evlenmemizde, hayatı üretmeden ve emek vermeden hak etmediğimiz biçimden yaşamamızda, yıllar sonra sevdiğimize kavuşmamızda ya da sevmediğimizi düşünüp ayrılmamızda, ana kucağında, baba ocağında, en pahalı mücevherlerde, lüks arabalarda aramışızdır hep.</p> <p>Bütün bunlar mutluluğu tanımlamaya yeter mi? Hayır. Çok dolu ve rahatlatıcı olsalar da bu ışımalar yaşamımızın bütününü aydınlatamaz. Mutluluğun bu farklı yüzleri, gerçek mutluluğu niteleyen derin mutluluğu tek başına oluşturamaz. Mutlu olmak için her şeye sahip olduğumuz halde çok mutsuz olabiliriz ya da başımıza bir felaket geldiğinde dinginliğimizi koruyabiliriz. Mutluluğumuzu sadece etrafımızda, dış koşullarda aramak büyük bir hatadır. Bir Çin atasözü şöyle der : “Mutluluğu kendi dışımızda aramak, ağzı kuzeye bakan bir mağarada güneşin doğmasını beklemeye benzer.” </p> <p>Paranın mutluluk getirmediği, iktidarın en dürüst insanları bozduğu, çapkınların gönül fethetmekten bıktığı, ünlü olmanın özel yaşamı bütünüyle bozduğu yeterince söylenmedi mi? Başarısızlık, yıkım, ayrılık, hastalık ve ölüm kendimize kurduğumuz küçük cennet köşesini her an tuzla buz edebilir.</p> <p>Yıllar boyu eğitim görmekte, mesleğimizde uzmanlaşmaya çalışmakta, sağlıklı kalabilmek için iyi beslenmeye ve spor yapmaya zaman ayırmakta, zamanımızın büyük bir bölümünü zenginliğimizi arttırmak ve toplumsal konumumuzu yükseltmek için harcamaktayız. Bütün bunları gerçekleştirmek için çok çaba gösteririz. Peki, iç dünyamızı iyileştirmek için kendimize neden bu kadar az zaman ayırırız?</p> <p>Yaşamımızın kalitesini belirleyen iç yaşamımız değil mi? İç dünyamıza bakmamıza, sevincin, üzüntünün, nefretin, heyecanın doğasını anlamaya çalışmamıza engel nedir? Kendi içimize baktığımızda iyiliğin bitmez tükenmez kaynağının orada olduğunu, mutluluğun yüreğimizde olduğunu görürüz. Ama biz yaşamımızı, iç dünyamızı keşfedip onu dokumakla zaman geçirmiyoruz.</p> <p>Zihnimizi yıllar boyunca sağduyu ve sabır göstererek güzel düşüncelerle besler, negatif heyecanları gideren panzehirler kullanıp pozitif heyecanlar geliştirirsek içsel, derin mutluluğu yakalamış oluruz.</p> <p> </p> <p>Mutluluğu içinizde arayın. Sevgilerimle...</p> <p>                                                                                Kevser TOPYILDIZ KÜÇÜK</p> <p> </p> <p> </p>