Kırkın Hikmeti

Gün unutur, gece hatırlar, gün yanılsa, sayılar yanılmaz. Sayılar rastgele değildir, sayılar güvencedir, sayılar yalnızca görünür olanı değil görülmeyeni de anlatılır. Bilincin eşiğinden sonrakini de tarif eder. 

Kırk sayısı Türk, Altay, Orta Avrupa, Ortadoğu mitolojilerinde, halk arasında ve İslam kültüründe kutsal, uğurlu, gizemli olduğuna inanılan sayıdır, kemale erme yaşıdır, peygamberliğin yaşıdır. Kim bilir belki de hikmeti bu olsa gerek.

Kadim kültürümüzün içinde çoktur hikmeti kırkların. İnsan aklı kırk yaşında kemale erermiş. Kırk yetmez "Kırk bir kere maşallah." deriz nazar değmesin dileğimizi güçlendirmek için. Kırk gün kırk gece süren düğün eğlencelerinin anlatıldığı peri masalları nasıl da süslemiştir çocukluk hayallerimizi. Bir yastığa kırk yıl baş koymaktan söz ettiğimizde yol arkadaşımızla huzurlu geçen birlikteliği dile getiririz sözgelimi. Barış Manço'nun şarkılarında da dillenmiş kırk sayısı "Kırk yıl bir yastıkta tam kırk yıl / Anlat babaanne ölümsüz aşkını / Bir yastıkta tam kırk yıl" mısralarıyla. "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı var." deriz dostluklarla ilgili vefa duygusunu vurgulamaya çalışırken. Kalp güzelliğinin fizik güzelliğinden üstünlüğünü "Güzele kırk günde doyulur, iyiye kırk yıl doyulmaz." sözüyle altını çizeriz. Sıklıkla yaşanmayan şeyleri anlatırken "kırk yılda bir" deyimine yerleştiririz sohbetlerimizin arasına. Gerçekleşmesini istediğimiz dileklerin kırk gün sabredip, kırk gün tekrarlarsak kırk güne kadar olacağına inanırız. Dinler dururuz "Kırkı da ahlat üstüne ayının kırk türküsünü." Tekerlemelerimize de girmiş kırk sayısı "Kırk küp, kırkının da kulbu kırık küp" örneği gibi. 

"Kırk telden çalarız ancak geliriz sadede" bazen, bazen de sert ve acımasızca cezalandırırız "Kırk katır mı, kırk satır mı?" diye. Birilerini bir konuda ikna edebilmek için "Kırk bin dereden su getirdim yine de ikna edemedim şu inatçıyı." deriz. "Bir lokma haram yiyenin kırk gün duası olmazmış." denmiş haramın kötülüğünü anlatmak için. 

"Sarımsağı gelin etmişler kırk yıl kokusu çıkmamış" denmiş insanların kötü yanlarını kolay kolay belli etmediklerini, önyargıda bulunmakta acele etmemek gerektiğini anlatmak için. Bir işi başarmak için o işe zamanında başlamak gerektiğini "Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar." sözüyle vurgulamışız. Kırkından sonra azanı teneşirin paklayacağını söyleyen popüler deyimimiz vardır yaşına yakışmayacak olumsuz davranışlar içine giren kişileri kınarken söylediğimiz. Belli bir mertebeye ulaşabilmemiz, belli konularda söz sahibi olabilmemiz için kırk fırın ekmek yememiz gerektiğini söylerler büyüklerimiz. Titizlenmek, çok ince ayrıntılarına kadar incelemek, önemle üstünde durmak "kılı kırk yarmak" deyimiyle anlatım bulur dilimizde. Çok derinden derine yaptığımız temizliklerimiz için "kırklandı" sanki deyimini çokça söyleriz. Birbirinden farklı birçok işle uğraşan, birçok ilişkisi olan, gizli ilişkilerde bulunanlar için "Ne iş yaptığı belli değil, kırk tarakta bezi var adamın." deriz. Çok gezenler, birçok eve girip çıkanlar için demişiz "kırk evin kedisi" deyimini. Binbir gece masallarındaki Ali Baba'nın kâbusu olan haydutlar çetesini "Kırk Haramiler" adıyla biliriz. Üzerinde yaşadığımız topraklarımızda kırk sayısına vurgu yapan ne çok deyimimiz var değil mi? Hepsini yazmaya kalksam sayfalar almaz.

Masallar ve kutsal metinlerde de kırk sayısına bol miktarda rastlarız. Deli Dumrul, bir kuru çayın üzerinde yaptırdığı köprüden geçmeyenden kırk akçe alırmış. Bamsı Beyrek hikayesinde Boğazca Fatma kırk oynaşlıymış. Yunus Emre tam kırk yıl, dile kolay kırk yıl Hocası Taptuk Emre'nin Dergahında hiç eğri odun getirmemiş dağdan. Bektaşilerde kırk kapı, kırk makam anlayışı vardır. 

Türk destanlarında ve masallarında da çok yaygın olan motiflerden biri kırk yiğit ve kırk kız motifiymiş. Oğuz Han'ın verdiği şölenlerde diktirdiği sırıkların boyu kırk kulaç uzunluğundaymış. 

Kutsal metinlerde de kırk gün veya kırk yıl arınmak, bekleme, hazırlanma süresidir. Dünyayı sular altında bırakan Nuh Tufan'ının kırk gün, kırk gece süren yağmurlardan sonra geldiği anlatılır Eski Ahit'in ilk kitabı Tekvin'de. Tasavvufta "Kırklar" veya "Kırk Evliya" inancı da çok yaygındır. Kırk Erenlerin sonsuza kadar yaşayacağına inanılır. Onlar göze görünmezler, Allah tarafından seçilmişlerdir inancı vardır. 

Hz. Muhammet'e peygamberlik tebliği kırk yaşında yapılmış, Hz. Musa dağda kırk gün kalmış, Hz. İsa çölde kırk gün susuz kalmış olmasına rağmen şeytanın oyununa gelmemiş. İslam'ın güçlenmesi inancına göre Hz. Mehdi'nin de kırk yaşında ortaya çıkacağı dünyada kırk yıl kalacak olduğudur. Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." sözünü de unutmamak gerekir. 

İnsanın malının kırkta birini zekat olarak vermesi, kadınlarda hamileliğin kırk hafta sürmesi bu sayının kutsallığına olan inancı geliştirmiştir. Beş vakit namaz da kırk rekattır. 

Kırk sayısının bir de şehri vardır. Osmanlı Devleti'nin fethinden sonra adı Kırk kilise olarak anılan şehir. Cumhuriyet meclisi tarafından bugün kullanıldığı isme kavuşmuş olan Kırklareli. Kırklar Dağı vardır Diyarbakır'ın güneybatısında yer alan ve zamanında Kırk Evliya'nın dağdaki mağaralardan birine girip bir daha çıkmadıkları rivayet edilen. 

Kadim kültürümüzün içinde ne kadar da çokmuş kırkların hikmeti. 

Attım iyi niyetimi ben de yerin kırk kat dibine...

Sevgi, saygı ve selamlarımla...

Kevser TOPYILDIZ KÜÇÜK

7 Ocak 2019
  • BafraHaber Yorum
  • Kırkın Hikmeti içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0