Dünyanın Çivisi Çıkarsa

Spartalı Khilon tarafından ilk kez Delfi'deki Apollon Tapınağına yazılmıştır şu şözler: "İnsan olmanın sırrı kendini bilmektir. Kendini bil." 

Hiç sorduk mu kendimize, neydi dünyaya geliş amacımız? Bizi diğer canlılardan ayıran neydi? Bir böcekten, bir ağaçtan, bir yapraktan ayıran neydi bizi? Şuurumuz, ruhumuz, aklımız, kalbimiz değil miydi? İnsan olmanın fıtratına, erdemine uygun olarak yaşamak değil miydi dünyaya geliş amacımız? Değerlerimiz ile birlikte yükselmek ve yücelmek, hırslarımıza ve egolarımıza yenik düşmeden yaşamak, güzel olan her alanda bir "değer" olarak kalabilmek değil miydi dünyaya geliş amacımız? Ama öyle bir dünya yarattı ki insanoğlu kendine, freni patlamış bir kamyon gibi gider oldu uçuruma doğru. 

Hiç olmadığı kadar büyük, korkunç bir dip kuyunun içinde debeleniyor dünyamız şimdi. Binlerce yıllık insanlık tarihi bir virüsle baş edemiyor. Belki de insanlığı kendisinin bile hayal edemeyeceği korkunç günler bekliyor. Çünkü insanoğlu, insanlığın ziyan edilmesi için ne gerekiyorsa yaptı. 

Doymak bilmeyen egolarıyla savaşları, soykırımları, kitlesel katliamları, her türlü kötülüğü, ayrımcılığı yapan insan. Silahları, bombaları üreten, mayınları döşeyen de insan. Hükmeden, sömüren, zehirleyen, zulmeden, hayatı zindan eden, mazlumun hakkını yiyen, insanı değersizleştiren de insan. En temel değerleri yakan da, saygısızlığında boğulan da, at izini it izine, haramı helâle karıştıran, utanmayı unutan, riyâkarları itibarlı yapan, dürüstlüğü suç gösteren de insan. Eşini ve kızını satan da, genç kızlara, genç kadınlara tecavüz eden de insan. Menfaat için her türlü yalancılığı, üçkağıtçılığı, ikiyüzlülüğü, yalakalığı büyük bir sanat hâline getiren, bu karakterdeki insanları el üstünde tutan da, itibar gösteren de insan. Onurlu, erdemli, şerefle yaşamayı bir kenara bırakan da, dünyanın fıtratına uygun davranmayan da insan. İnsanı insan yapan her şeyi; sevgiyi, saygıyı, dürüstlüğü, adaleti, barışı, huzuru bir makine gibi öğüten barbar düzene prim veren de insan. İnsanın ego hırsı kendini bilmesinin önüne geçti. İlerleme midir, gerileme midir bütün bunlar? Hangi kitapta yazar bu mide kaldırmayan pislikler? Olsa olsa şeytanın kitabında yazar. Nereye dönsek puşt zulası dedikleri bu olsa gerek. Tarihe nasıl bir damga vurmak üzereyiz acaba?

Gökyüzü hepimizin yorganı olabilirdi aslında ama hayatın içi insanlıkla dolu değilse, hayatta güzel şeylerin mayalanması beklenemez elbette. Ahlâki yeterliliklerimiz ve insani yönelimlerimiz arasındaki denge olan, insana yakışan ideal duruşunu sergileyebilseydi bütün insanlık, çıkarmasaydı dünyanın çivisini, böyle ağır ödemezdi faturasını.

Bir sarılmanın, bir tokalaşmanın; sevdiklerimizle, çocuklarımızla, torunlarımızla, dostlarımızla, arkadaşlarımızla geçirdiğimiz zamanın, paylaşmanın, sahilde bir yürüyüşün, bahçedeki bir çiçeği koklamanın... ne kadar değerli olduğunu, hepimizin eşit olduğunu anlamış olmayı umarım. 

"Evde kalın" dileğimle...

Sevgi, saygı ve selamlarımla...

Kevser TOPYILDIZ KÜÇÜK

30 Mart 2020
  • BafraHaber Yorum
  • Dünyanın Çivisi Çıkarsa içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0