Değerli okurlarım seçimler yapıldı sandıklar açıldı ve halkın tercihi olan parti iktidar oldu. Milletimize ve devletimize hayırlı olsun. Bafralı bir hemşerimiz olan Cemalettin Şimşek Beyefendi’yi de tebrik ediyorum. Bafra’nın bir evladı olarak onu mecliste görmekten mutluluk duydum. Üzerine düşen görevi layıkı ile yerine getireceğine de inanıyor ve ona oy veren Bafralı hemşerilerime de teşekkür ediyorum.

Bugün size Bafra ile ilgili olan ve  kimsenin bilmediği veya çok az Bafralının bildiği gerçek bir olayı anlatacağım.
Bildiğiniz gibi Bafra’da birçok Kurt soyadına sahip aileler var. Telefon defterini açıp bakarsanız  3-4 sayfaya yakın Kurt soy ismini taşıyan kişiler olduğunu görürsünüz. Fakat bu soyadındaki kişilerin hepsi aynı aileden veya aynı soydan gelen kişiler değil. Yani akrabalık dereceleri yoktur. Mesela Bafra milletvekilimiz Nafiz Kurt ile bir dönem Bafra Anavatan Partisi ilçe başkanlığı da yapmış olan Bafra’mızın eşraflarından Hasan Basri Kurt akraba değillerdir. Yine aynı şekilde Avcılar Kulübü eski Başkanlarımızdan Selamet Kurt ve kardeşi Ahmet Kurt’unda Nafiz Kurt ve Hasan Basri Kurt ile akrabalık bağı yoktur.

Bu örnek gibi Bafra’da yüzlerce Kurt soyadını taşıyan ama birbiri ile akraba ve kan bağı olmayan insanlar vardır. Şimdi size bun olayın detaylarını yazacağım.    
                                                                                
Bir gün babam Nazım Şahin Urfalı namı diğer  ‘’Avcı Nazım” yani zade bizim akrabamız olan Hasan Basri Kurt’un babası Hacı Bey’e yani Hacı Mustafa Kurt’a sormuş.     
                                       
’’Hacı dede senin soyadın Kurt, Nafiz abinin babası Hacı Ömer amcanın soyadı da Kurt. Uzaktan yakından bir akrabalığımız var mı` ’’ demiş. Hacı dede de şöyle bir gülümsemiş ve ‘’Otur yanıma bak sana anlatim’’ demiş. Başlamış anlatmaya...

 1800’lü yıllarda çok çocuk ölümleri olmuş. Aileler çaresiz kalmış. O yıllarda fen bilim, tıp o kadar ileri değilmiş. Tabakhane Mahallesi Dar Sokak`taki, (muhtarlık binasının arka bahçesi) Lalinci Hamit’in evinin arkasında Kurt Dede diye bir yatır, evliya mezarı vardır. Oraya hamile olan Bafra’nın kadınları çocuklarımız sağlıklı doğsun, ölmeden yaşasın diyerekten adakta bulunurmuş. Fakat doğan çocuğa Kurt Dedenin ismini vermek icap ediyormuş. Mesela Kurt Ömer, Kurt Mustafa, Kurt Mehmet efendi, Kurt Hanım, Kurt Emine hanım, Kurt Bey gibi... Bu Kurt Dede’ye adak adanarak ismi konulan bu çocukların ekseriyesi yani büyük bir çoğunluğu sıhhatli olarak doğmuş ve  hastalığa kapılmadan yaşamış. Halk arasında da bu isimle çağrılmışlar.
        
1934 yılında  soyadı kanunu çıkınca Kurt Ömer olmuş Ömer Kurt,  Kurt Mustafa olmuş Mustafa Kurt, Kurt Mehmet olmuş Mehmet Kurt. Yani bunu gibi isimlerini şimdi hatırlayıp veremediğim pek çok aile Kurt soyadını almış.                                                                                      
Aynı hadiseyi ve olayı annemin de dayısı olan Bafra eşrafından rahmetli İsmail İşman da babama anlatmış.      
                                                         
Rahmetli Hacı Dedenin anlattıklarından öğrendiğimiz bu kadar... Hem Kurt Dede’yi, hem Hacı Dede’yi hem de Kurt soyadını taşıyan vefat etmiş büyüklerimizi rahmetle anıyorum. Sağ olan Kurt soyadlı hemşerilerime de sıhhat ve afiyetler diliyorum...