Önceleri gazeteler ve mecmualar vardı. Sonra radyolar daha sonra televizyonlar var oldu. Bu süreçlerde bunlarda ki devlet tekelleri kalktı, ekranlara renk geldi ve sayıları arttı. Vericiler derken uydular devreye girdi.  Yine de bunlara müdahaleler olabildi ya da yönetilebildi.

Ama şimdi öyle bir noktaya gelindi öyle bir şey oluştu ki; hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı görüldü.

Geldiğimiz noktada herkes şunu gördü:  Özel ya da resmi hastaneler var buraları yönetebilirsiniz. Bırakın hastaneleri koca sağlık bakanlığını da yönetebilirsiniz. Tugayı tümeni orduyu yönetebilirsiniz.  Tesisi, fabrikayı, holdingi yönetebilirsiniz. İl,  ilçe,  belde ve büyükşehir belediyelerinin başkanları olup oraları yönetebilirsiniz,  bir parti kurup partiyi, vali olup ili, kaymakam olup ilçeyi hatta yönetmen olup bir filmi yönetebilirsiniz. Ülkeleri hatta dünyayı yönetebilirsiniz.

Bütün buraları idare edenlerin unutmaması, asla akıllarından çıkarmamaları gereken şudur:  Dijital dünyayı yönetemezsiniz.  Bu dünya evlerde ki işyerlerinde ki masa üstü ya da diz üstü bilgisayarlar, el yada tablet veya cep telefonlarında ki bilgisayarlardır, internet dünyasıdır, haber siteleridir, facebook, MSN, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri, sanal dünya, e- mail, web siteleri, youtube, google’dır kısacası dijital dünyadır. Burası büyük bir deryadır uçsuz bucaksız gökyüzü kısacası uzaydır, okyanustur.  Bu dünya Amerika’yı sarsmıştır, Tunus Mısır ve Libya diktatörlerini dize getirmiştir. Nice sırlar aydınlanmaya başlamış, sırların üzerinde ki perdeleri kaldırmış, uyanışlar başlatmıştır. Zihinlerde ki dengeleri değiştirmiştir. Etkisi toplumları sarmaktadır. Hiçbir yer ve hiçbir şey artık eskisi gibi değil. Zerreden küreye değişim vardır.

Dijital dünya artık hiç bir şeyin gizli kalmayacağı her bilgiye sahip olunacağını göstermiştir. Yanlışların üstünün kapatılamayacağını ortaya koymuştur.  Açlığın sefaletin savaşın gizlenemeyeceğini ispatlamıştır.  Bu dijital gezegen en kısık sesle yapılan konuşmaların bile gümbür gümbür duyulduğu, en bulunmaz yerlerde olsan bile ortaya çıkarıldığın bir alan olmuştur. Kısacası Dünya küçüldü ve Okullarda ki dünya küresi gibi oldu.

Bu internet dediğimiz alanının başına geçip, yasaklar koyup,  emirler verip hareket edemezsiniz. Buraları trafik lambaları gibi değildir.  Kırmızı yandı yasak, yeşil yandı serbest diyemezsiniz. Bilgi ve yorumlara sürekli kırmızı yada yeşil ışık olamazsınız. Dijital dünyayı iyi anlamalı yorumlamalıdır.  Çünkü milyonlarca gözü, milyonlarca yorumu, milyonlarca bilgiyi ve belgeyi yok edemezsiniz.  Bunu iyi anlayanlar bu dünyayı yönetmeye çalışmak  yerine bu dünyada özgürce dolaşıyorlar. Bu dünyayı geliştirmeye çalışıyorlar.

Aman bu dünyada bir sil (DEL) tuşu olup çıkmayın....

Sevgi, saygı ve vefayla kalın....