Konuşuyoruz, söyleniyoruz sınav sınav sınav.
Çocuklar çocukluklarını yaşayamıyor, robot gibi oldular,  okul, dershane, özel ders söylendiğimizle kalıyoruz. Otorite olanlar konuştuklarıyla kalıyor şöyle yapılmalı böyle yapılmalı diye.
Neden bizim Ulusal eğitim programımız yok` Her gelen hükümet sistemi değiştiriyor, yok şu ülkenin programını deneyelim yok bu ülkenin, bu kadar beceriksiz mi  memleketimizin insanı. Araştırmalara göre 15 yıl sonra yaşlı nüfusa katılıyoruz, sorunları aştık aştık, ulusal bir eğitim projesi geliştirdik geliştirdik.

ÖSS, KPSS, SBS gerisini siz sayın adilane yapılsa ve bir işe yarasa amenna, seneden seneye değişen sistemler, ortaöğretimin hiçbir değeri kalmadı, okullar bomboş, dershaneler, özel dersler dolu ve okuldaki derslerden soru gelmiyor maalesef. Neden SBS sınavları kondu, okuldaki  eğitim sistemine göre sorular hazırlanacak, amaç dershaneleri azaltmak hani ne oldu, sene sonu gelmeden okullar bomboş.
Devlet dershaneleri kaldırmadıkça,  eğitim paranın önüne geçmedikçe, eğitim hakkı eşit olmadıkça, cebinde parası olan okur sadece diploma için, cebinde parası olmayan zeki çocuklarda dağda çobanlığa devam eder.

Giremediğimiz üniversiteler için milyonlarca dolar harcıyoruz, her girdiğimiz sınav için milyonlarca dolar harcıyoruz, eğitime katkı payı hemen hemen her şeyden kesiliyor, devlet eğitimde nereye harcıyor bu paraları bilmiyoruz, velilerden para toplamaya devam, yok şu parası yok bu parası, öğrenciler mahcup olmaya devam nereye kadar bakalım, Sistemde tamamen kandırmaca var.

Sistem kendi eksikliğini, dershanelerle kapatmaya çalışıyor, özel dersler çabası, dershanelerde  zaten geneli cemaat dershaneleri oldu buda aklımıza yine rant olayını getiriyor.

Net bir karar verilmeli ve acilen Ulusal bir proje geliştirmeli bu karmaşaya bir son verilmelidir. Çocuklarımızın çocukluğunu yaşayamadan, test yaprakları, sınav stresi içinde psikolojik bunalımlara girmeleri,   dehşet verici toplumsal cinnet halini almakta.
Medeniyetin getirdiği dejenerasyondan eğitimi korumak gerekiyor. Avrupa, her şeyi oradan aldığımız için Atatürk’ün 6 Mart 1922 de TBMM’de Avrupa ve Türkiye’den bahsettiği bir bölümü almadan yazımı bitirmek istemiyorum.

Efendiler!
Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık, Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin`...... Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!......
Mustafa Kemal Atatürk 86 mart 1922, TBMM)