Aynen üniversitelerimizde kep atma törenleri olduğu gibi, kılıç çatma geleneği de tüm Harp Okullarında vardır. Resmi tören bittikten sonra, sınıf birincisi teğmenin emir komutasında bu geleneksel ant içme ve kutlama yapılır.
Gel gör ki, bu kutlamaların görsel medyada yayınlanmasının ardından pek çok camianın rahatsız olması gibi, Akit’in haber müdürü ve köşe yazarı Zekeriya Say, şerefli Türk kadın subayını hedef aldı.
Zekeriya Say, sosyal medyada Ebru Eroğlu’nun fotoğrafına bakıp aynen şu ifadeleri kullanmış: "Tipe bak, gözleri resmen fel fecir okuyor. 900 teğmeni kendine oyuncak etmesinden belli nasıl bir şey olduğu. Peygamber ocağında ne işi var bunun!"
Aynen, edepsizce ve kin kusarcasına bu kelimeleri kullanmış. Şöyle bir gezindim; yaptığı haberlere baktım, yazdığı yazılara baktım, fotoğrafına baktım.
Zekeriya Say, sürekli ağzından nefret söylemleri saçan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, aşağılama suçu işleyen, fakat ceza almayan; hakaret dilini sürekli kullanan bir gazeteci değil, mahalle ağzıyla konuşan biri.
Bu kadar edepten yoksun ve pervasızca kelimeler kullanması ve ceza almaması, arkasındaki insanlara güvenmesinden olsa gerek. Sokak röportajlarında en ufacık bir kelimeden tutuklanan insanlar var; demek ki keyfe keder tutuklanıyorlar.
Zekeriya Bey (bey demek bile doğru gelmiyor), seni de bir kadın doğurdu, unuttun galiba. Ama sorun kadın boyutunu da geçti, değil mi? Sen ve senin zihniyetindekilerin derdi törendeki sloganlardı: “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz.” Evet, bir türlü sindiremediniz. Ne Cumhuriyeti, ne Atatürk’ü, ne de kadınlara verilen hakları ve özgürlükleri.
Peygamber ocağında ne işi var demişsin. Kendi kafanıza göre uydurduğunuz İslam'da kadının yeri yok, değil mi? Bizim dinimizde, bizim Kuran’ımızda yobazlık yok. Bizim Peygamberimizin eşleri hep yanındaydı; savaşa bile eşiyle gitmiştir. Siz hangi peygamber ocağından bahsediyorsunuz, onu bilemem. Kadınlarla ne gibi sorunlarınız var, onu da bilemem. Fakat kullandığınız kelimeler, olumsuz şeyler yaşadığınızı düşündürdü açıkçası.
Hani diyorsun ya, kadın subayımıza "tipe bak, gözleri fel fecir okuyor," ben de baktım senin resmine. Zavallı, içinde kin, nefret ve kötü hisler barındıran; bakışlarında sinsilik taşıyan bir görüntü çıktı karşıma. Hoşuna gider mi acaba, sadece resmine bakılıp bu tespiti yapmak? Yine de senin kadar insafsız değilim.
Kelimeleri de hassas seçmek zorundayım, mazallah.
Bizim gururumuz, onurumuz, sevincimiz; umutlarımızı yeniden yeşerten ve Türk ordusunda yaşanan bir ilk yaşanması...
Üç Harp Okulunun birden dönem birincileri kadın öğrenciler oldu:
Kara Harp Okulu Devre Birincisi Teğmen Ebru Eroğlu
Hava Harp Okulu Devre Birincisi Teğmen İkra Kuyumcu
Deniz Harp Okulu Devre Birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım
Geleceğin gururları, yüreğinizden öpüyoruz sizleri. Umutlarımızı yeşerttiniz; keyfimizi sen bile bozamazsın, Zekeriya Say.
Gonca Vural
3 Eylül 2024, BafraHaber.com
Atatürkle sorunu olanın milletle bayrakla vatanla sorunu vardir
10 ülkenin askeri istanbulda işgalci olarak bulunurken ankaradan 80 bin kemalist asker istanbul yolunda hareket etmiştir. mustafa kemalin askerleriyiz söyleminin gerçek hikayesi budur.
@225131 nerden araştıralım tarikat kaynaklarından mi?
Çanakkaleyi geçemeyen ingilizler istanbulu nasıl işgal ettiler bir düşün ama bilmezsin,mondoros mütearekes, niye imzalandı 7.c, maddesi neydi mondoros mütearekesinin araştır
Mustafa kemal in askeri olmayan herhalde venizelos un askeri olur. bunu tartışmaya gerek var mı?
@225132 atatürkün savaştığı savaş ve cepheler senin yaşın kadardır
Yunan general meteksas öldüğü zaman niye türkiyede bayraklar yarıya indi, niye yunandan savaş tazminatı almadık, venizelos niye mustafa kemali nobele aday gösterdi