Dünkü, “Gençlik Merkezi Cami mi olacak” başlıklı haberimiz gündeme bomba gibi düştü.
Eğitim Bir-Sen Başkanı Hamdi Yıldız, yazdıklarımızın neredeyse tamamını yalanlayan bir basın açıklaması yayımladı.

Acele ile kaleme alınan yazı da bizi kamuoyu önünde itibarsızlaştırma amacı ile yazdıklarım çarpıtılmış, kelime oyunları yapılmış ve mesnetsiz yalanlama yoluna gidilmiştir.

”birilerinin öncülüğü veya kulisleri gibi ifadelerin doğruluk payı kesinlikle yoktur.” diyen Yıldız’a sormak isterim: önümüzdeki günlerde o birileri “kurumsal ve kişisel olarak” ortaya çıkınca ne cevap vereceksiniz`

Bafra’da büyük bir cami yapma düşüncesi yazıldığı gibi büyük kitleler tarafından istenen bir ihtiyaç değil, belirli bir kitlenin niyetidir. Hatta bu düşünce Başkan Neiş zamanında tohumlanmış ve ancak filizlenmiştir.  Şimdi burada niyet okuması yapıp asıl amaçları da şudur budur gibi konulara da girmek istemiyorum.

Ancak tekrar ediyorum; Bir eğitim sendikası olan Eğitim Bir-Sen ve diyanet ile ilgili sendikalar, Müftülük, AKP içindeki Milli Görüş kökenli siyasetçiler ve Milli Görüşçüler Cami yapımı konusunda aktif bir rol almıştır.

Hatta bu amaçla bir platform dahi oluşturmuşlardır. Hamdi Yıldız ise herkesin bildiği gibi Milli Görüş düşüncesine bağlı Anadolu Gençlik Derneği’nin eski başkanıdır.

Bu platformun amacı da şu an için Başkan Zihni Şahin’i ikna etmek, edemezlerse yukarıdan siyasi baskı oluşturmaktır.

Hatta direniş gördükçe de bunu bir bayrak meselesi haline getirebileceklerdir.

Eğitim Bir-Sen Başkanı bu işin öncüsü gibi anılmaktan rahatsızlığı olmadığını belirtmiştir. Ben yazımda öncüsü demeyip, sırası ile öncülerini yazmıştım. Buradan kendilerine kişisel bir pay çıkardıkları görülmüştür.

Eminim kendileri bu durumdan çok memnunlar ama ben Bafrahaber editörü olarak “Camiye karşı çıkan” durumuna düşürülmekten hiç de memnun değilim. Kabul edelim ki bu toplumda hiç kimsenin affetmeyeceği değerlerden biri camilerdir. Umarım önümüzdeki günlerde itirazımız daha iyi anlaşılır.

Meselenin özünü çarptırdığımı iddia eden Yıldız, Gençlik Merkezi ve Caminin bir yapılmak istendiğini belirtmiştir.

Oysa ben iddia ediyorum bu düşüncenin özünde Gençlik Merkezi ile beraber bir cami yoktur.

Meselenin özü kendi açıklamalarında da belirtildiği gibi Büyük bir cami ve etrafında, altında milli ve manevi değerler ile beslenen gençler yetiştirecek yapıların inşaasıdır.

Böyle bir tesisin yapılmasına bizim de bir itirazımız olamaz, haddimize de değildir.

Ancak kaçırdıkları ya da yok saydıkları önemli bir husus var.
Bütün kamuoyunun bunu çok iyi bilmesi gerek.

Fuar alanı olarak bilinen yere Bafra Belediyesi tarafından Kültür Merkezi yapılması planlanmıştır.
Kültür Merkezi’nin yapım maliyeti Suat Kılıç’ın bakanlığından da faydalanılarak Gençlik Merkezi adı ile bakanlığa yüklenmiştir.

Milli-manevi, modern-çağdaş, kültür ve sanat faaliyetlerinin icra edilmesi amacı ile planlanan kültür/gençlik merkezinin olduğu yere cami yapılması istenmiştir.
Yanına monte edilecek merkez de Anadolu Gençlik Merkezi modelinde olacaktır.

Bu düşüncenize uygun isim de sanıyorum Bafra Anadolu Gençlik Merkezi ve Camisi ya da Milli Gençlik Merkezi ve Camisi, Anadolu Gençlik Külliyesi ya da Anadolu Gençlik Camisi olacaktır.

Diğer bir konu ise Başkan ile ilgili yazdıklarımdır.
Beni yalanlama merakı ile zorlamalı olarak Başkan ile ilgili ifadelerim de çarpıtılmıştır.
Benim yazımda, başkanın “camiye hayır” dediğine dair bir ifade yoktur.
“Konuyu başkana götürdüler başkan hayır cevabı verdi” şeklinde yazdım.
Bunu anlamı “Başkan camiye hayır dedi” değildir.

Evet, Başkan camiye hayır demedi. Hatta yapılabilecek başka adresler de gösterdi.
Ancak Başkan, Kültür Merkezi yapılması planlanan yere cami yapılması isteğine çok net bir şekilde “hayır” dedi.

Yarın ki yazımda, Milli Görüşçülerin kafalarında geçen “cami-gençlik merkezi kompleksi” ile Bafra’nın yıllardır beklediği kültür merkezi arasındaki farkları örnekler ile vereceğim.

Ali İhsan Başaloğlu