Türk tarihinin en parlak zaferlerinden biri olan Çanakkale zaferinin 95. yıl dönümünü gururla anıyoruz. Çanakkale bir destandır. Çanakkale Türk’ün namus mührüdür. Kahramanca dövüştüğümüz bu destan, fakat kağıda değil yüreklere yazılmış olan bu şahadet destanı her Türk için gurur kaynağıdır.
       Çanakkale savaşları yalnız Türk tarihi için değil insanlık tarihi içinde örnek bir savunmadır. Bu savunmanın en güçlü silahı da yüksek bir iman gücü, vatanseverlik duygusu ve hürriyet aşkıdır. Bunun için ulu önderimiz Atatürk “yurt sever ve hürriyet aşığı milletler için, ıstırap anları ve bu ıstırabın amilleri, ibret alıp tetikte bulunmak için daima hazırlanmalıdır” diyor. Güç bakımından çok dengesiz iki kuvvetin karşı karşıya geldiği bu savaş son derece acımasız olmuştur. Vahşetin en korkuncunun ama bunun aynında en yüce insani duygularında yaşandığı bir savaş yapılmıştır.
       Bir metrekareye 6000 merminin düştüğü bu savaşta ilk defa kimyasal silahları da kullanan batılı ülkeler Mehmet Akif’in deyimiyle tek dişi kalmış bir canavardır. Avrupalı ülkeler Çanakkale savaşında Türk milletini ve İslamiyet’i yok etmek için tüm vahşetini sergilemiştir. Ancak Türk ordusu kanının son damlasına kadar vatanını düşmana karşı savunmasını dünyaya göstermiştir. Zamanın en gelişmiş çelik zırhlı savaş makinelerini, ateş kusan namlularını iman dolu göğsünde söndürmüştür. Bu Türk askerinin hudutsuz vatan sevgisi, direnme gücü, fedakârlık ruhu ve imanının batı silah ve teknolojisine galip gelmesinin açık bir ispatıdır. Vatanını korumak için şahlanan bir milletin istiklal aşkını heyecan ve ibret verici destanıdır. Çanakkale savaşı aynı zamanda Atatürk’ün Türk milletine bağışlandığı bir savaştır. Savaşın kaderini değiştiren kararlarını kendi düşüncesi ile alan Mustafa KEMAL, isabetli kararı ile savaşın kazanılmasını sağlamıştır.Bu esnada göğsünden yaralanmıştır.Ancak Allah’ın bir lütfu ile Türk milletine bağışlanmıştır.O yüce önder kurtuluş savaşının dinamizmini bu savaşta sağlamıştır.
       Çanakkale’ye mağrur gelip, mağlup dönen Hamilton ,İngiltere Harbiye Başkanlığına çektiği telgrafta “ çok cesur savaşan iyi sevk ve idare edilen Türk ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz.Bunu unutmayalım.Katiyetle söylüyorum ki Çanakkale geçilmez” demiştir.Bizde Türk milleti olarak diyoruz ki Çanakkale Türk’ün namus mührüdür.Dün geçilmedi bugünde geçilmez yarında geçilmeyecektir.