Ağaçlara, çevreye, öğrencilere, okullara yapılan bu zulüm karşısında az bile yazmışım. Ülkenin Başbakanına reva gördüğünüz fiili bana uygun bulmadınız.

Bu rezalete her söz uygundur.

Böyle bir rezalet ancak öyle anlatılabilir.

Seviyesiz başlık atıyorsam seviyesizliği kendime yakıştırdığımdan değil seviyesizliğe aynı seviyeden cevap verdiğimdendir.

Başlık konusunu Can Yücel’den bir anekdotla bir yerini değiştirerek noktalıyorum.

Can Yücel’e neden bu kadar küfrediyorsunuz diye sorduklarında, ''Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz… Lan bu kadar uygunsuzluğu nasıl anlatayım küfürsüz?'' diye cevap vermiş...

Geçtiğimiz yıl

Galip Öztürk Lisesinin bahçesine okul yapılmasına da karşı çıktık.

Neden?

Okulun bahçesine okul yapılmasın diye…

Cumhuriyet Ortaokulunun bahçesine okul yapılmasına karşı çıkıyoruz

Neden?

Okul bahçesine okul yapılmasın,

Güzelim ağaçlar kesilmesin,

Yeşil alanlar azalmasın,

Şehir betonlaşmasın diye…

Biz bunları söylerken bir kısmımız “okul yapıyorlar” diye savunma yapıyor kendince.

Böyle bir zalimliği, hoyratlığı, barbarlığı kim savunur sizce...

Okul yapılmasına kim karşı çıkabilir ki, tıpkı cami yapılmasına karşı çıkılamayacağı gibi…

Bafra’da AKP döneminde onlarca okul yapıldı,

Bölge vekili her fırsatta cebinden çıkarttığı okul listesi notu ile hava attı.

Karşı mı çıktık?

Hayır!

Bafra’da camiler Kur’an Kursları yapıldı.

Karşı mı çıktık?

Hayır!

Ne zaman karşı çıktık?

Doğru yere, doğru zamanda, doğru bir şekilde yapılmadığında…

Bizim görevimiz ve sorumluluğumuz bu  değil mi zaten…

Okulların bahçelerinin daha fazla betonlaşmasına karşıyız.

Ağaçların bu kadar kolay kesilip odun yapılmasına karşıyız

Yeşil alanların azalmasına karşıyız.

Bir şeye daha karşıyız…

Tepkisizliğe, örgütsüzlüğe, ruhsuzluğa karşıyız.

Neden bu kadar tepkisiz bir toplumuz?

Ne zaman ayağa kalkacağız, soracağız, sorgulayacağız hatta isyan edeceğiz?

Ne zaman Bafra için bir araya geleceğiz?

Sıcak sudaki kurbağaya öğretildiği gibi tepkisizlik mi öğretildi bize…

Dünyanın dört bir yanındaki zulüm için bir araya gelebilen biz, neden Bafra için bir araya gelemiyoruz?

Ağaca, yeşile, havaya, suya yapılan zulüm değil midir?

Zulümlerden zulüm mü beğeniyoruz?

Nerede bu toplumun en eğitimli, en örgütlü ve en büyük meslek grubunun mensupları öğretmenler?

Öğrenciler, veliler, öğretmenler gerçekten neredesiniz?

Başınızı soktuğunuz kumdan ne zaman çıkaracaksınız?

Ağaç sevgisi verilmedi mi, yeşil bir dünyadan söz edilmedi mi size?

Eğitim Sen’i tebrik ediyorum… Eğitim Sendikalarının sadece özlük hakkı savunucusu olmadığını bir kez daha gösterdiler herkese ve meslektaşlarına…

Peki ya diğerleri…

Onlar bu treni kaçırdı.

Bir yarışa çevirdikleri bu arenada başka bir oyunda rol kapma sıralarını bekleyecekler.

Yazarımız Selim, “Yatırımları en değerli yerlere değil, en değerli olacağı yerlere yapın” diyerek yazısının sonunu güzel bağlamış.

Cumhuriyet Ortaokulu bahçesine okul yapılması Bafra’nın olmazıydı. Bende yazımı, “Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” atasözü ile sonlandırıyor o kararı alanlara “Allah size akıl fikir versin” diyorum.

Ali İhsan Başaloğlu