Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Bafra’ya gelmiş, etrafında kalabalık bir topluluğu bulunca başlamış icraatlarını anlatmaya

İcraatlarının en başına da Turizm Fakültesini koymuş Sayın Bakan.

Sonra da demiş ki ‘Bilmiyorum o geçmişte fakülte kurulsun diye imza kampanyası yapanlar gidip inşaatı yerinde  görüyorlar mı veya PARTİMİZE teşekkür ziyaretlerinde bulunuyorlar mı?’

Bunu duyan imzacılar utanmışlar, mahcup olmuşlar, hatta birbirlerine kızmışlar niye gitmedik iktidar partisine teşekkür etmek için bakın Sayın Bakan kızdı, haklı da demişler kendi kendilerine.

En başta Aşçı ailesine teşekkür etmektense bu okulu Bafra’ya kazandıranın iktidarın olduğunun ve EN BAŞTA iktidara teşekkür etmek gerektiğinin farkına varmışlar Sayın Bakanın bu söylemleri üzerine.

İktidar olmasa hayır mı yapar insanlar.

Ya da hayır yapsalar iktidar olmazsa bunun adı hayır olur mu?

Bu zamana kadar okul, cami, köprü, çeşme yaptıran hayırseverler hep iktidara sormuşlar bunları yapalım mı diye.

Ali Bey de Bafra Meydanına çeşme yaptırmadan önce gitmiş dönemin iktidarına sormuş kafasına göre yapmadı ya çeşmeyi herhalde demişler

Birden dank etmiş imzacıların kafasına.

Ya Bafra’ya yapılmış bir sürü hayır eseri var, çeşme, cami, okul bunlar hangi iktidar döneminde yapıldı, biz hep bu çeşmelerden su içerken, bu camilerin, okulların önünden geçerken en önce yaptırana dua ediyoruz, yaptıranı şükranla anıyoruz bakın Bakan’ın demesine göre önce iktidarı anmak gerek, gidip iktidara teşekkür etmek gerek diye biz de gidip AŞÇI AİLESİNE teşekkür ettik ne yapacağız şimdi kara kara düşünmeye başlamışlar.

Sonra bununla da yetinmeyip vakti zamanında  millete hayır olsun diye  yapılmış Ali Bey Çeşmesi, Kadı Çeşmesi, Hasan Çakın Kız Meslek Lisesi, Hilmi Bayrak Cami, Bafra Ticaret Odası İlk Öğretim okulu gibi bir sürü hayır eserinin  hangi iktidarın zamanında yapıldı da bizler gidip o iktidara teşekkür etmeyi unuttuk diye hayıflanmışlar.

Acaba biz bu zamana kadar bu hayırda bulunanları anmakla hata mı ettik. Bir hiyerarşi vardı da silsile yolu ile önce İktidarı sonra onların ilçe teşkilatlarını en sonunda da hayırsevere mi teşekkür etmek gerekir diye ikilem içerisinde kalmış bu imzacılar.

Bu aralar İmzacılar bu zamana kadar Bafra’da hangi iktidar döneminde kimler ne hayırlar yaptırdı ve hangi bakana, hangi siyasi partiye ve ilçe teşkilatına teşekkür ziyaretinde bulunulalım diye derin bir araştırma içerisindeymişler ve bu yüzden de hemen hemen her hafta gidip Turizm Fakültesi İnşaatının yükselişini heyecanla izleyen imzacılar gidemez olmuşlar bu konuları düşünmekten.

İmzacılar karar vermişler başta İktidara, sonra Sayın Bakana sonra iktidarın ilçe teşkilatına EN SON olarak da AŞÇI AİLESİ’ne teşekkür etmek gerektiğini.

Bu da bize ders olsun demiş imzacılar. Siyasetçiyi dinlemeden bir daha hiyerarşiyi gözetmeksizin kimseye haybeden teşekkür etmeyelim diye karar vermişler.

Bakanın sözleri imzacılara ders olmuş ama lüzum-i ye ders olmamış ve demiş ki lüzum-i 

Kim ki milleti gözetir ihtiyacına göre hayır yapar,

Milletten de teşekkürü hayırı yapan kapar

Siyasetçi gelir geçer, millet unutur yeni geleni anar

Lüzum-i de Turizm Fakültesini AŞÇI ailesi yaptırdı diye tarihe yazar. 

Lüzum-i

29 Ekim 2012