Trabzon’un Akçaabat ilçesi denilince akla yanında piyaz ile servis edilen MEŞHUR KÖFTESİ gelir. Hatta o kadar meşhurdur ki şehre BATI YÖNÜNDEN girdiğinizde sizi denize sıfır konumlandırılmış güzel ve şık restoranları selamlar. Akçaabat köftesini tatmadan, mola vermeden seyahatinize devam etmezsiniz.

Kayseri şehri denilince akla ilk gelen sucuk ve pastırmasıdır ki bu şehre de BATI YÖNÜNDEN giriş yaptığınızda sizi  ‘PASTIRMACILAR PARKI’ adı verilen içerisinde şık ve güzel restoranları bulunduğu alan karşılar. Bu ürünleri tatmadan, şehirde mola vermeden seyahatinize devam etmezsiniz.

Çorum şehri denilince,  ‘LEBLEBİ’ ilk akla gelen ürünlerin başındadır. Şehre giriş yaptığınız andan itibaren ana yol boyunca sağlı sollu ‘leblebiciler’ size yol boyunca eşlik eder. Bir çay molası vermeden Ankara’ya gitmezsiniz.

Bu örnekler ülkemizin hemen hemen her yerinde görülmektedir.

Artık şehirler son yıllarda, yerel yönetim, sivil toplum ve odaların destekleri ve iş birliği ile öne çıkan ürünlerinin tanıtımını yapmak; şehir giriş çıkışlarında, bu ürünlerinin satışının ve teşhirinin sağlanması için giderek artan bir şekilde düzenlemeler ve çalışmalar yapılmakta…

Gelelim Bafra’ya…

Bafra yıllarca girişi mezarlık çıkışı cezaevi şeklinde kötü imajı ile anıldı durdu.

Zihni Şahin’in belediye başkanlığı döneminde şehrin doğu girişinin görünümün güzelleştirilmesi amacı ile mezarlığın çevresinde peyzaj düzenlemesi yapılır iken, batı yakasından girişinde cezaevinin kaldırılarak taşınması ve tarihi Çetinkaya köprüsünün restorasyonu ve hepimizi umutlandıran gelişmeler olmuştu.

Artık girişi mezarlık çıkışı cezaevi olan şehrin giriş ve çıkışında düzenlemeler yapılmaya başlanmış hatta ve hatta sökülen cezaevinin olduğu bu alana Bafra için Hepimiz Sivil İnisiyatif grubu tarafından da sürekli dile getirildiği gibi, Bafra’nın öne çıkan yöresel ürünlerinin satışının yapılacağı bir park yapılmasının hayali bile kurulmaya başlanmıştı. 

Hayallerimizde kurduğumuz parkın adı bile hazırdı. 

Pide, nokul, kaymaklı lokum, dondurma ve pirincin satıldığı, teşhir edildiği bir park. 

BEŞİ BİR YERDE PARKI

Ama üzülerek duyduk ki, hayaller kurduğumuz, şehrin batı yakasından giriş yapıldığında, tarihi Çetinkaya Köprüsü üzerinden şehre ilk bakıldığında görünen bu muazzam alana ‘ALAÇAM GARAJI’ yapılması planlanıyormuş.

Yazık… Çok yazık... Hayallerimizin üzerine garaj inşa edilme düşüncesi hepimizin umutlarını yok etti.

Tüm şehirler imajlarını güçlü ve etkin kılmak için şehir giriş çıkışlarında ciddi çalışma ve planlamalar yaparken, bizim her yere yapılabilecek minibüs garajını şehrin en güzel yerlerinden birine getirip inşa etmemizin bir açıklaması ve izahı var mıdır?

Tam umutlarımızı yeşermeye başladığı, eski kötü imajımızın değişmeye başladığını düşünmeye başladığımız bir dönemde yine başa mı döndük?

Murat Bölükbaş

15 Mayıs 2021, BafraHaber.Com