Bir kaç önemli gelişmeyi son ana kadar beklemeyi tercih ettim yazmak için. Memleketi sel felaketi vurdu. Bafra`ya yakın yer yurt zarar gördü. Kolay beldesinde derenin içinden vinçlerle araç çıkarıldığı manzaraların yeri aklımızda daha çok taze. Dere bitimi ve ana yol asfalt arasında çok ciddi su basması, sürüklenme ve debisi kuvvetli bir akış yaşandı. Sayısı 5 civarı ev ciddi hasar aldı, eşyaları talan oldu ve evlerin içi çamur deryası... 

Devlet yetkilileri gelip kamera önünde kısa brifingler aldılar. 2 önemli amaca hizmet etmek için. Konuya Fransız kalmayalım ve üstümüze ne düşüyor yerinde görüp bir bakalım. Acılı ailelere hal hatır soralım kabilinden. Bafrahaber.com tüm Türkiye`yi habere dar olmak yerine haberdar edebilmek için oradaydı. 

Arkadaşlarımız habercilik adına çok ciddi iş çıkardırlar. Gelelim selzedeler için çok önemli ama şimdi okuduğumuzda bizleri şaşırtacak ufak maliyet ve çaba gereksinimlerine. 

Zarar gören ev ve hane halkı sayısını bir elin parmakları kadar şükürler olsun. Tüm yetkililer ki yüzlerinde ibret ifadesi vardı, 3-5 selzedenin evindeki çamuru attırmayı başaramamış… Selden kurtuldu lakin evinin haline üzülüp kalp krizi geçiren 1 hemşerimiz vefat etti, Allah rahmet eylesin. 

Selden sonra çamur deryası evinin temizlenmesini beklerken sokakların temizlendiği ve işin makyaj tarafının ağır bastığını gören Kemal Öztürk`le temizlik yapan ekip tartışmış. Tartışmanın daha fazla detayı elimizde yok, kim haklı kim haksız bilemiyoruz lakin sonuç bir yaralı.. Kafasına ağır darbe alan Kemal Öztürk 19 Mayıs Fakültesinde alıyor soluğu. İnsanlar gergin ve kızgın. Diğer ev sahipleri ne durumdadır, çamurlu evleri temizlenmiş midir, yitip giden eşyaları için bir el uzatılmış mıdır bilemiyoruz fakat Sadef aracılığıyla birkaç parça yatak yorgan gönderildiğine şahit olduk. Sonrasında zarar görenlere devlet yardımı gelmiş, talimat Ankara`dan olsa gerek. Fakat tam olay yerinde bir boşluk var, otorite boşluğu.. 

Kolay Başkanı, afetin hemen sonrası ve daha sonrası için geç kalmış, başaramamış yaraları sarıp kaynaşmayı. Daha önce de sınıfta kalmıştı, onu biraz sonra açıklayacağım. Meslektaşlarımızdan birisi Samsun gazetesine olayı taşımış. Detaylı, eleştiren ve meseleye ciddi yaklaşan. Başı yaralanan ve hastanelik olan yakını için de iyi ki dağa kaldırmadılar demiş. Kıymetli insandır, geçmiş olsun diyorum, umarım sağlığına en kısa sürede kavuşur. 

Samsunpostası internet gazetesi köşesinde Belediye Başkanı için bazı iddialarda bulunmuş. Dursun Aygün için cevaplanması gereken çok ciddi iddialar bunlar fakat detayı hukuki olduğu üzere fazla değinemeyeceğim. Başarılı bir başkan olamadığı gibi Kolay halkıyla da tam kaynaşma yaşayamadığını her zaman söyleyebilirim. 

Takıldığım nokta şu oldu. Yazar, seçim öncesinde başkanı google’a neden sormadılar diye köy halkına sitemde bulunmuş. 1998`de Google kuruldu. Şimdi ki başkan da 2 dönemdir başkan. Arama motorunu keşfetmen demek ki iki dönem sürdü. İki dönem şimdi yazdıklarınızı yazmadınız sanırım. Bu kadarı fazla Fransız, olaya bu kadar yabancı kalmak sanırım eğitimle mümkün.. Başkanı eleştirebilir seviyeye gelebilmekte sanırım 10 yılı buldu.. 

Bu 10 yıl içinde Kolay`ın tarihi taş mektebi yıkıldı gitti, neredeydiniz? Göremediniz mi, yazmaya köşe mi yoktu? Memlekette hiç mi değerli göremediniz bu yapıyı? Buyurun önceki dönemleri de eleştirin. Gördüğümüz kadarıyla bugüne kadar Kolay`ı kaynaştırabilen çok başarılı bir başkan profili olamadı. Çok eskisini bilemem. Fakat sizin kalem dokunmakta geç kalmış üstad, bazı gelişmeleri görmeli insan.. Memlekette köşe yazarlığı aynı zamanda yaşama, çevrene, olaylara şahitlik etmektir, hata kaldırmaz. Ben size başka bir çıkış noktası sunayım kıymetli köşe yazarı. 2011 Yılı başında İstanbul`da benimle röportaj yapan Kolay Başkanı Aygün, Kolay Bungalov ev projesini 2011 sonunda bitireceğini taahhüt etmişti. Verdiği detay bilgiye göre malzemelerin hazır olduğunu bile söylemişti. Evlerin ismini ben vermiştim, Neyzen Tevfik Kolaylı evleri olsun dedim, kabul etti. 

Buraya kadar çok güzel. Bafrahaber`de bu röportajı yayınladık manşetten. Aradan 8 ay geçti, ne bir çıt var ne de duyabildiğimiz bir gelişme. Malzeme hazır ise “Bungalov Evler nerede? Yapamayacaksan söyle de onu da yazalım. İnsanlık hali erken söyledim, kaynak bulamadım vesaire sebepler. Bir şey söyle de palavracı demeyelim değil mi? Kolay Belediyesi de artık 3-5 evin çamurunu atmayı ve insanların yaralarını sarmayı başarır umarım. Bu duruma önderlik etmek te tam Belediyenin görevidir ki hatırlatma gerektirmez..