Bardağın dolu tarafını görememek gibi ciddi bir sorunumuzun olduğu varsayıma bilmem kaç kişi katılır.
   Olumsuzlukları yakalayıp günlerce gündemde tutmak,yapılan hataların bilinçli şekilde üzerine gidilerek telafisi olmayacak hal alacağı gerçeği bir çoğunun umurunda değil…
   Oysa kitleler arası iletişimde pay sahibi olan ve bu konuda önemli misyon üstlenenlerin örnek olabilecek farklılıkları ön plana çıkarması gerekmiyor mu`
   Yaşanıyor elbet…
   Her şey kapkara değil bu memlekette…
   Mesleğini onuruyla,gururuyla yürüten,kıt kanaat geçinmesine rağmen çocuklarının kursaklarına haram para geçirmemek için çaba sarf eden şerefli insanların sayısı hala çoğunlukta kimse merak etmesin.
   Milli ve mesleki değerlerini her şeyin üzerinde tutanlar çok şükür ki hala var…
   İyi ki var…
   Örnek mi hem de iki tane…
   İkisi de Polis memuru.
   Biri Samsun biri Bafra’da görev yapan yüreği kocaman bu polisimiz yaptıklarıyla bilinenin aksine tüm insanlığa ders vermedi,insanlıktan çıkmışların kızaracağına inanmadığım suratlarına okkalı bir tokat attı.
   Anlarlar mı` Sanmam…
   Biri bulduğu emekli maaşının neredeyse yarısı kadar olan parayı,yine kendisi gibi memur olan sahibine vererek,
   Diğeri ise her geçen gün bir az daha tartışılır hal alan Asker konvoyu kazasının ardından kazazede araçlarının birinde bulunan Türk Bayrağına gösterdiği saygı ile kazındı gönüllere…
   Özellikle değil,içten geldiği için.öyle yetiştiği yetiştirildiği için yapıldı bu iki anlamlı davranış…
   Samsun’da görev yapan Polis Memurumuzun ortaya koyduğu asil davranış ve duyarlı toplumumuzun bu davranışa verdiği tepkiyi sanırım bir çoğumuz bilmekte.
Asker uğurlama törenine meydana gelen kazada neyse ki bir can kaybı olmadı.Fakat bu kaza yüreği vatan sevgisi ile dolu bir Polis memurumuzun yaptıkları ile gönüllere girmesine vesile oldu.
   Fevzi Çakmak Polis Merkezinde görev yapan Polis Memuru Murat Sarıaydın,asker uğurlama konvoyunda bulunan ve kaza sonrası yere düşen Bayrağımızı alıp itina ile katlamasını takdirle karşılamak gerekti.
   Öyle de yapıldı.
   Bunda abartacak ne var diyenlere,Okunan İstiklal Marşları esnasında elini kolunu sallayarak yoluna devam edenleri,Bağımsızlığımızın ifadesi milli marşımıza gösterdiği duygusuzluğu ve duyarsızlığı hatırlatmak isterim…
   Bayrak ve Ulusal Marşımız Milli birer değerse eğer ki kesinlikle öyle..O zaman o değerlere saygı göstermek ve göstermeye teşvik etmek görevimiz değil midir`
   Oysa İstiklal Marşı süresince ona hayatın yoran akışlından uzak kalmak kimse için bir kayıp olmamalı…
   Bulduğu parayı sahibine teslim eden Polisimiz Ayın Polisi seçilerek manevi bir madalyaya sahip oldu.
   Benzer bir uygulamayı Bafra’daki Polis Memurumuz Murat Sarıaydın içinde bekliyoruz.
   Unutulmamalı ki bu iki davranış Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Mehmete mektubunda bahsettiği tekerleğin tümsekte kalmamasına iki güzel örnek değil de nedir`