Bu adam benim babam

O korkunç kara haberi aldığında uykudaydı, telefon sesiyle irkildi, ‘babana motosiklet çarptı çabuk gel’.
O anda haberi kim verdi nasıl evden çıktı, nasıl hastaneye gitti hiç hatırlamıyordu.
Acilde gördüğü babasını tanıyamadı nerdeyse. Ters yönden gelen motosiklet babası kaldırımdan adım atar atmaz çarpmış ve yüz metre kadar sürüklemiş en çok darbeyi de başından aldığı için kanlar içinde ve şişmiş olan kafatasından dolayı tanıyamamıştı nerdeyse ayaklarının dermanı kesildi,  yüreğinin feryadı içinde taş oldu, gözyaşlarını engelleye çalışsa da onlar dinlemeden gözleri, akmaya başladılar oluk oluk.
Kendini toparladı, güçlü olması lazımdı babasına faydası dokunması için, yanına gitti elini tuttu, sadece nefes alıp verme durumunda olan babasının elini sımsıkı tuttu, ’buradayım baba, bak yanındayım, hiç merak etme iyileşeceksin, sen güçlü adamsın ne cefalar çektin, atlatacaksın bunu da, seni çok seviyorum baba’ diyebildi. Babası anlamışçasına elini sıktı’ bende seni seviyorum kızım ‘dercesine.

 Doktorlar acilde ne tedavi uygulayacaklarını düşünedururken o hala babasının elini tutmuş bırakmıyordu, hatırladı çocukluğunu babasıyla olan ilişkilerini, eski insanların sevgi anlayışı çok farklıydı, sevgi gösterme şekilleri de farklıydı, o ve kardeşleri babalarına hiç sarılamamış, hiç şımarıklık yapamamış, hiç kucağına oturamamışlardı, bunu ne babaları çocuklarına yapmış ne de çocuklarının yapmalarına izin vermişti. Belki de izin verse baba imajı yıkılır diye mi düşünüyordu bilmiyordu.

  Belki de babası da hiç sevgi görmeden yaşamış nasıl gösterileceğini bilmiyordu, öyle ya küçücükken babasını kaybetmiş, kız kardeşi  küçük yaşta evlenmiş, gözleri görmeyen annesine bakarak ve çalışarak, çocuk olmadan büyük olmuştu, o yüzden sevgiyi bilemiyordu. Ama  evin yanında olan kedisini seviyor başını okşuyordu, demek ki biliyordu.

 Sevgi gösterme şekli farklıydı bizi de geceleri seviyordu ya, hani geceleri herkes uyuduğunda kardeşlerimle benim başucuma gelir, duvardan soğuk almayalım diye başucumuzu desteklerdi ve ben hiç uyumazdım baba, adeta o anı bekler, hiç sesimi çıkarmadan, nefesimi tutup sen gidene kadar öylece sen kıpırdamadan kalırdım, yüreğimin çarpıntısını duyacaksın, diye ödüm kopardı. Sen bizi uyurken seviyordun, o kırışık yanaklarından hiç öpemedik, nasırlı ellerinin hakkını veremedik, hep korktuk senden o kocaman gözlerinin, hep hüznü ve yüreğinin merhametini yansıttığını anlayamadık. Çocukken anlamıyor işte insan. Bunları düşünürken doktorlar müdahale için harekete geçtiler, fakat iki gün sonra vefat etti. Geriye kalan, içinde kalan tamamlanmayacak bir sevgi boşluğu, burnundan gitmeyen kan kokusu, yüreğinde kalan koca bir acı.

 Kendi doğum gününde babasının ölüm gününü yaşamıştı buda ayrı bir acı, ne sen bana nede ben sana sevgimi söyleyemedim, ta ki o seni kaybettiğim  son zamana kadar.

 İşte bu adam benim babam, tıpkı Fatih Kısaparmak’ın şarkısındaki gibi, tüm lüksü sekiz köşe kasketi, sırtında sak osu, içtiği Bafra sigarası ve bedeni yorgun, yüreğinde yarasıyla ömrünü bitirdi. Motosiklet eceli oldu, pek çok insan gibi. Nur içinde yat baba.

 Özellikle kız evlatların hayatında babaların çok önemi vardır özellikle baba sevgisinin, kızlarınıza sevginizi göstermekten kaçınmayın, sıkı sıkı sarılın onlara, çünkü baba sevgisinin eksikliği asla tamamlanmıyor. Babalar gününüz kutlu olsun

 sevgiyle kalın

  • BafraHaber Yorum
  • Bu adam benim babam içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0