Atatürk nasıl öldürüldü`

Yıl 1948, Ağustosun 1`i.

Yunan Komünist Halk Cumhuriyeti (ELD)``nin "Laiki foni" yani "Halkın sesi"
isimli gazetesinin 685``inci nüshasında, Bulgar Yahudilerinden 33 dereceli
farmason Avram Beneraoysan şunları yazar:

" Mefkûremizi imha edici darbe vuranların akıbeti, feci şartlar altında
ölümdür!.."

33 dereceli komünist mason hangi darbeden bahsetmektedir ve
"akıbeti feci şartlar altında ölüm" olan kimdir`

Bırakalım onu da kendi söylesin:

"(..) Mustafa Kemal Atatürk, 10.10.1935 tarihinde Ankara``da Çankaya
köşkünde doktor Mim Kemal Öke``ye hitaben, ``Mason cemiyetinin faaliyetini
inkılaplarıma muarız gördüğüm için kapatılmasını elzem gördüm. Bu dakikadan
itibaren bu cemiyeti ölmüş biliniz. Ve bir daha diriltmeğe teşebbüs
etmeyiniz`` demişti..


O zannetti ki; bütün muhalif ve muarızlarını tasfiye ve bertaraf ettiği gibi
masonları da tasfiyeye tabi tutmaya muvaffak olacaktır.

Fakat asla!

Türkiye``deki mason cemiyetinin Kemal Atatürk tarafından kapatılarak
faaliyetinin durdurulduğunu Moskova``da tarihi bir yerde yoldaşlar arasında
yapılan bir toplantıda işittiğim zaman, beynimden okla vurulmuş gibi
sersemledim. Heyecandan şaşırmış bir halde, oradakilere şaşkınlık içinde
haykırdım:

``- O sarı lider ortadan suret-i katiyetle kaldırılacaktır!``

İşte böyle.. 1948 yılı Ağustos ayının 1``inde Yunan Komünist Halk <>
Cumhuriyeti örgütünün yayın organı "Laiki Foni"nin 685 sayılı nüshasında Ege
ve Balkanların kıdemli komünistlerinden 33 derece mason Bulgar Yahudi Avram
Benaroyas``ın itirafları.

Bu itiraflar General Cevat Rifat Atilhan tarafından çevrilmiş,, "Atatürk``ün
Ölümündeki Sır Perdesi" alt başlığı ile gazeteci Ogün Deli tarafından kaleme
alınan "Agoni" isimli derlemeye de alınmıştır.

Biz oradan aktarıyoruz.

Evet, Atatürk Türkiye``deki mason derneklerini, "Kökü dışarıda Yahudi
uşakları" diyerek kapatıyor ve dünya masonları bunun üzerine Moskova``da
gerçekleştirdikleri bir toplantıda, "O sarı lider suret-i katiyetle ortadan
kaldırılacaktır!" kararı alıyorlar.

Sonrasını zamanın kıdemli komünistlerinden 33 dereceli mason Avram
Benaroyas``ın kaleminden okumaya devam edelim:

"- Atatürk``ün âni bir dönüşle mason cemiyetini kapatması bizi pek derin bir
düşünceye sevk etmişti. İlk anlarda Kemal Atatürk``ü silahla ortadan
kaldırmayı düşündük. Çünkü o, felsefemizin Türkiye``de yerleşme imkânlarını
ortadan kaldırmıştı. Bu sebeple kendisinin de ortadan kaldırılması son
derece elzemdi."

Localarını kapattığı için Atatürk``ü "ortadan kaldırma" kararı alan
mason-komünist ittifakı silahla öldürme riskini başarı şansı yüzde 10``larda
olduğu için tercih etmez. O zaman şu kararı alırlar:

"- Onun ölümü esrarengiz olacaktır!"

Balkanların kıdemli komünisti, 33 derece mason Avram Benaroysan``ın 1948``de
kaleme aldığı itiraflarında Atatürk``ü esrarengiz ölüme götüren yol haritası
şöyle anlatılıyor:

"- Mason cemiyeti Atatürk tarafından kapatıldıktan sonra; mason biraderler,
cemiyet sanki kapatılmamış ve Atatürk``le aralarında hiçbir ihtilaf yokmuş
gibi vaziyet aldılar. İmkân buldukça onun her hareketini alkışladılar ve
zamanla onun etrafında bir çember vücuda getirdiler ki; Sarı lider
kendiliğinden bu çemberin içine girip hayatını bize teslim etti…" <>

Ve devam ediyor üstat mason Benaroysan:

"- Doktorlarımız Atatürk``ün ölümünün ani oluşunu tehlikeli gördüklerinden;
1937 ortalarında, ismini açıklayamayacağım bir doktor, bazı şöhretlere
dayanarak Atatürk``e ilk darbeyi sinir organlarını zaafa düşürmek suretiyle
indirdi.."

İşin özü bu..
Detayları Lazer Yayınları arasında çıkan "Agoni"den öğrenebilirsiniz.
Yunanistan``da yayınlanan 1 Ağustos 1948 tarih ve 685 sayılı "Laiki Foni"
gazetesine ve zamanın kıdemli komünisti 33 derece mason Benaroysan``ın
hayatına ulaşmak Atatürkçü bir Genelkurmay için, TBMM için, Atatürkçülüğü
kimseye bırakmayan emekli generaller, mesela Çevik Bir için hiç de zor
olmasa gerek…

Adamlar, mason derneklerini kapattığı için Atatürk``ü biz öldürdük. Önce
vurmayı düşündük, sonra başaramamaktan korktuk, onun çevresini kuşattık,
güvenini sağladık, sonra da hedefimize ulaştık diyor..........

Anlatılanlar hakikat ise, yedi düveli yenen Atatürk, üç buçuk masonun elinde
can çekişe çekişe can vermiş ve onun canını alanlardan hesap sorulmamış....
Ya sonra`..

Mason dernekleri 1948 yılında "İnönü``nün emri ve Celal Bayar``ın desteği
ile" tekrar faaliyete geçtiler. Halkevlerine devredilen mallarını da geri
aldılar…

Peki, burada bitti mi`..

Hayır, bitmedi, bitecek gibi de görünmüyor…

Atatürk``ün bedenini ortadan kaldıranlar oklarını onun ilkeleri ve
felsefesine, onun çok sevdiği milletine ve milletinin değerlerine tevcih
ettiler…

Üzülerek ifade edelim ki bu bahiste de başarılı oldular…

Lütfen, "Atatürk``ten, milli devletten, Lozan``dan vazgeçin" diyen ve
"Şehitlik ve gazilik kavramları kaldırılsın" diyenlerle, "Türkiye mozaiktir,
millet değil, halklardır" diyenlere dikkatle bakınız…

Pek çoğunun yüksek dereceli masonlar olduğunu göreceksiniz…

Ben daha ne diyeyim!...

HASAN DEMİR-YENIÇAG GAZETESİ

             

 

  • BafraHaber Yorum
  • Atatürk nasıl öldürüldü` içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0