Ülkücü harekette, bir Baha Sertkaya olmak zordur. Hüseyin Kurumahmutoğlu, İsmail Yüksel, Ekrem Çamaş, Kemal Yalçın… Ya da bir Turgut Karadağ olmak zordur. Mücadele etmek, yılmamak, yıkılmamak zordur. Türlü teklifler karşısında dik durmak zordur. Bu sözlerim, AKP Adayı Sayın Zihni Şahin’e. Bir zamanlar, ülkücü idealizm adına öğütlerini dinlediğim, elinde büyüdüğüm, Sayın Zihni Şahin’e. Bir zamanların vefakârı, sevdiğim insan olan Sayın Zihni Şahin’e… Bu yazı sizedir, hissiyatımı anlayacağınızı düşünerek yazıyorum. Bir zamanlar, önderliğini yaptığınız bu sevdayı bırakıp gittiniz. Nice çileler çekilmişti oysa. Nice şehitler verilmişti. Dostlarınızı kaybettiniz, sevdiklerinizi kaybettiniz o zamanlar. Ülkü şehidi Hüseyin’i kaybettiniz. Kemal kardeşinizi kaybettiniz. Aslında onları bugün kaybettiniz. Bugün ölmeyip, yaşayanları da kaybettiniz. En çok sizi örnek alabilecekleri kaybettiniz. Beni de kaybettiniz. Size karşı hala sevgi ve saygı duyuyorum ama bu hissiyatım siyaset dışındadır. Üzülmüyorum ama gidişinize. İlk defa gitmediğiniz için alıştım. Her defasında ülkücü harekete geleceksiniz diye bekledim. Ama bir daha gelemeyecek kadar gittiniz. Kapısını açık bırakanlar olmuştur ama ben size kapılarımı kapattım. Bize ülkücülük adına verecek bir şeyiniz kalmadığı gibi, bir belediye başkanı olarak ta verecek bir şeyiniz yoktur. Çünkü dün aday tanıtımındaki fotoğrafınıza baktığımda, ne kadar yabancılaştığınızı gördüm. Bu seçimi kazanamayacaksınız. Kazanamamanız adına, 19 Martta seçim bölgem olan Bafradayım. Türkiye’nin muhtelif üniversitelerinde okuyan büyük bir öğrenci kitlesiyle Bafradayız. Bu heyecanı size yaşatmamak adına, Bafradayız. Bu seçimi adaylığınız ile birlikte, genel seçimlerden farksız kıldınız. Bu seçim, dik duran kazanacaktır. Çok partili adaylar, ortak aday telaşında olanlar büyük bir yanılgı içindedir ve bu seçim herkesi göreceğiz. MHP’den kopanları göreceğiz. Senelerdir ülkü davasını güden, bize bu davayı benimseten, bizlere her zaman örnek olmuş kişilerin gidişini göreceğiz. Saygı duyduğumuz insanların suskunluklarını göreceğiz. Dün AKP ve mevcut anlayışı eleştiren kişilerin, Sayın Zihni Şahin’in adaylığı ile bir anda AKP sempatizanı olduklarını göreceğiz. İkili oynayanları, bir tavır çizemeyenleri, çıkar ilişkileri besleyenleri göreceğiz. Bir anlık şehvetin peşinden koşanları seyredeceğiz. Dün oylarını satan bir partinin, çöküşünü göreceğiz. Bafra’ya hizmet edemeyen, Bafra’ya karabasan gibi çökmüş olan iktidarın gidişini göreceğiz. Zaten mevcut anlayışın yalan siyaseti, yandaş kayırmacılığını sizin şimdiki partiniz görmüştür. Senelerdir MHP’nin anlatmış olduklarını doğrulamıştır. Ama her şeye rağmen kendi adamına vefasızlık yapan AKP’ye, ne kadar güvendiğinizi merak ediyorum. Her şeye rağmen Sayın Şükrü Neiş’in, seçimle gitmesi taraftarıydım. Yapılan vefasızlık, umarım bir gün sizi, aynı duruma düşürmez. Seçimle gelmediniz ama seçimle gideceksiniz. Senelerdir siyasi yelpazenizi bir raya oturtma telaşında idiniz.29 Mart akşamını göremeyecek kadar yanlış bir harita çizdiniz, yanlış bir yola girdiniz. Sizden bu hatanızı düzeltmenizi isteyen yoktur. Bu hatanın doğru kararını Bafralı, 29 Mart günü verecektir. MHP tabanından oy alabilme umudu taşıdığınızı biliyorum. Elbette alacaksınız ama bu sandığınız gibi bir umut olmayacaktır. MHP daha da kenetlenmiş durumdadır. Dünden daha kuvvetlidir. Birliktelik ülkücü de vardır, ülkücülük MHP’de vardır. Bu yanılgının, bu hatanın karşılığında kazanamayacaksınız. Size bu yazıyı yazarken çok düşündüm. Çoğu satırlarımı sildim. Hatta böyle bir yazıyı yazıp yazmamak arasında kaldım. Bir büyüğümle sohbetim olmuştu geçenlerde ve onun sözleri aklıma geldiğinde yazmaya karar verdim. Bana sordu:”-Ülkücülük senin için bir yaşam felsefesi mi, yoksa siyasi bir fikir mi`”…Cevaplamamıştım o gün ama bugün cevaplıyorum. Ülkücülük benim için bir yaşam felsefesi. Siyasi bir fikir olsaydı bu yazıyı yayımlamaz, ikili oynardım. Sayın Zihni Şahin yüzünüze gülüp arkanızdan söylemiyorum. Seçim zamanı çoğu insanın tutumundan farklı davranarak duygularımı söylüyorum. Hem de Bafra kamuoyunun duyacağı şekilde. Çünkü bu hareket beni böyle yetiştirdi. Düşüncelerimi içimde tutamadım. Bu yüzden Bafra halkına verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür diliyorum. Hepinizi en kalbi sevgilerimle selamlıyorum. Hamdi KOZİL