İlk çıkışını Fakülteleşme sürecinde Altmış bin imza vererek başlattı. İstediğini aldı. Turizm Fakültesine kavuştu. Yeni fakültelere hatta “Kızılırmak Üniversitesi” temelleri atılmış oldu.
İkinci çıkışını “Potansiyellerinden Hedeflerine” Sempozyumu ile
-Tarih, -Coğrafya ve Turizm, -Tarım Ekonomisi, -Kentleşme. Yeşil Alanlar ve Bölgesel Kalkınma, -Kültür, Sanat ve Sosyal Hayatımız,
Konu başlıklarında çalışmalar yapmış deneyimli uzman ve ilçemizin bu sorunlarına vakıf Üniversite hocalarımız tarafından masaya yatırılacak.
Diğer taraftan sempozyumda yapılan sunumlar kitap haline getirilerek bir arşiv oluşturulup zamanla uygulamasına geçilecek.
Neden yıllardır bireysel sahiplikten toplumsal sahipliğe geçemedik`
Coğrafi açıdan geniş tarım arazilerine sahip olan ilçemiz, arazi sahipleri ağaların hükümranlığı ve kontrolünde
-Ekonomisi, -Siyaseti, -Sosyal ve kültürel hayatı
Kendi içinde belli seviyelere gelmiş bir türlü kabuğunu kırıp dışa açılamamıştır. Bir takım çıkışlar yapmış ise de devamını getirememiştir.
Ekonomide, geniş arazi sahipleri tarlalarında çalıştıracak işçi bulamayız diye ilçemizin sanayileşmesine engel olunmuştur.
Geçmişte ilçemizde kurulması düşünülen şeker fabrikasının başka yere kaydırılmasına bile göz yumulmuştur.
Köylümüze topraklarında tütün üretimi yaptırıp, kasabalısına Tekel işletme fabrikasını vererek hayatlarını bu yönde dizayn etmelerine vesile olmuşlardır.
Tekel işletme fabrikasını kapatıp tütün üretimini de azaltınca İlçemiz insanı kendini her alanda boşlukta hissederek çaresizlik içinde kıvranmaya başladı.
Kasabada yaşayan hali vakti yerinde olanlar başka şehirlere göç etti. Köylümüzün bir kısmı başka şehre giderken diğer kısmı şehre yerleşti.
Her mevsim ürün alınabilen o geniş tarım arazileri maalesef otluk ağaçlık haline geldi. Ekonomik anlamda bu olumsuzlukları yaşarken siyasette maalesef uzun yıllar Ankara’da bizleri temsil edenler önümüzü açamadı.
İlçemizi ilçemiz insanını “Şapkamı göndersem kazanırım” mantığı ile yönettiler. Aldıkları oy ve desteğin karşılığında hizmet vermediler.
Ekonomide ve siyasette kısır döngü yaşayan ilçemizin Sosyal ve kültürel hayatı da sönmüştür.
Bütün bu olumsuz hava, son yıllarda bir takım sivil toplum kuruluşların ve kişilerin bir araya gelerek başlattıkları çalışmalarla umut verici noktalara gelmiştir.
-Bafra İçin Hepimiz Sivil inisiyatif gurubu.
On sekiz kişiden oluşan gurup her biri siyasi, ekonomik, kültürel acıtan ayrı kutuplara sahip olmasına rağmen İlçemizin dertleri ile dertlenerek çözüm için bir araya gelerek mücadele ediyorlar.
- GİAD Genç İş adamları derneği
Doğdukları ilçeye minnet ve vefa borçlarını ödemek için bir kısmı kendi işini kurarken diğer bir kısmı dede ve babalarından devraldıkları işlerinin başına geçerek bir dernek çatısı altında bir araya gelmişlerdir.
- Bafra musiki Cemiyeti
İlçemizin kültür, sanat ve soysal hayatının aynası görüntüsü. İlçemiz ve ilçemiz dışında yaptıkları çalışmalarla gururumuz onurumuz olmuşlardır.
- BAFUMDER Bafra Umut Derneği.
İlçemiz halkının yardım ve hayırseverliğinin buluştuğu, bir araya gelerek ihtiyaç sahiplerine elini uzattığı, Hülya ananın fedakârca çalışmaları ile umut kapısı olduğu bir dernek.
- 1930 Bafra Spor.
Her ne kadar belediyenin üzerinde maddi anlamda yük olsa da sporda temsilcimiz. Başarılı bir sezon geçirdi. Umut ederiz üçüncü lige çıkar Bafra ismi futbol sahalarında yerini alır. Halkımız da sahip çıkar.
Bütün bunların yanında daha niceleri! Hepsinin oluşmasının ana hedefi BAFRA!
Milattan önce 5000 yıllarına dayanan bir maziye sahip bu ilçe çok zaman kaybetti. Hak ettiği noktaya hiçbir zaman gelemedi. Suçlu arayarak, geçmişi eleştirerek zaman kaybetmektense geleceğe bakmamız gerekir.
Hani sezon açılırken gemiciler VİRAA. Derler ya.
VİRA BAFRA…
Deme zamanı.
Ayağa kalkma zamanı.
Yürüyüşe geçme zamanı.
Yelkenleri açma zamanı.
O zaman bu ilçede yapılan sosyal, kültürel, ekonomik, sportif her faaliyete sahip çıkma destekleme zamanı.
Altmış bin imza ile arzu ve istekleri uğruna birlik beraberliğini ispatlayarak kenetlenen Bafralı;
“POTANSİYELLERİNDEN HEDEFLERİNE” Bafra sempozyumuna akın akın gelelim destek verelim.
Sempozyumu hazırlayan, destek veren, sunum yapan hocalarımızın emeğine değer katalım.
Ne güzel demiş atalarımız. “Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz”
Saygı ve sevgilerimle İsmail Karahan
