Küresel ekonomik kriz geçip piyasalar normal seyrine dönmesine rağmen hala yakınmalarımız bitmedi. Bitecek gibi de değil.
İşyerlerimizde sabahtan akşama kadar sihirli bir değnek gelip piyasaları düzeltecek diye beklerken akşamları evlerimize hayal kırıklıkları ile gidiyoruz.
Bir türlü gerçekleri kabul ederek kendimizi yönlendiremiyoruz.
Adına küresel ekonomik kriz veya başka ne dersek diyelim sihirli bir değnek gelip piyasaları düzeltmesini beklemenin bu saatten sonra işe yarayamayacağı ortadadır.
Ekonomik kriz vesilesi ile kişi ve toplum olarak nerelerde hata ve yanlış yaptığımızın muhasebesini yapmamız lazım.
İlçemiz de esnafın durumu kötü. Esnaf kısacası kan ağlıyor. Sabah dükkan açıp akşama sıfdah yapmadan işyerlerimizi kapatıyoruz. Adeta acaba bugün dükkan açmasak ta en azından masrafımız olmaz duygusunu taşıyoruz.
Bafra olarak ekonomik anlamda neden bu hale geldik`
Geçmişe baktığımızda ekonomimizi ayakta tutan TEKEL ve ÖZEL SEKTÖR vardı.
Tekelde çalışan yaklaşık üç bin kişi mevcuttu.
Özel sektörde yine bir o kadar çalışan mevcuttu.
Tekelde çalışanların paydos etmesini esnaf heyecanla bekler kasasını doldurur dükkanını kapatırdı.
Özel sektör ha keza öyle ay sonu maaş zamanı esnaf bayram ederdi.
Tekelde çalışan üç bin kişinin içinde on on beş kişi çalışmadan haybiyeten maaş alırdı. Buna kızar bütün tekel çalışanlarını çekemezdik. Tekel kapandı.
OH OLSUN. Dedik.
Özel sektörü yıkmak için her türlü dedikoduyu yaptık. Çok işçi çalıştıran özel sektör kapandı
Niye. Hep kıskançlık, hasetlik çekememezlik.
Herhangi bir işyerinin kapanmasına rakibimiz dahi olsa sevinmemeliyiz. Kapanan her işyeri psikolojik olarak ekonomik krize odaklanmamıza neden oluyor.
Yeni işyeri açmak isteyenlerin hevesini kaçırıyor.
İlçemizde belli yerler dedikodu üretim merkezleri haline dönüşmüş buralarda toplanan malum kişiler her gün;
__Kim değişik yeni takım elbise giyinmiş.
__Kim yeni ev almış.
__Kim yeni araba almış
__Kim sosyal ekonomik hayatında değişiklik olmuş.
Bunları takip ederek akşama kadar dedikodusunu yaparlar.
Yahu bırakın dedikoduyu. İsteyen istediğini giysin. İsteyen istediği arabaya binsin. İsteyen istediği evi alsın.
Size ne kardeşim`
Varlıklı olan insandan kimseye zarar gelmez. Varsa bir yanlışı er geç devlete hesabını verir. Devletten kurtarırsa öbür dünyada hesabını verir.
Varlıksız olan insan bazen çaresizlikten bazen de alışkanlıktan hırsızlık, gasp ve her türlü melaneti yapar.
Velhasıl ekonomik kriz diye bir hadise yok. Ekonomi bu beyler. Yorganımızı bu günkü ekonomik yapıya göre uzatmalıyız. Mevcut iktidar devam etse de iktidar değişse de değişen çok farklı beklentilerimiz olmasın.
Artık bir sene içerisinde hem kışlıkta yaşama, hem yazlıkta yaşama üstüne üstlük tatil mekanlarına gidip tatil yapma devri bitti.
Ticaretimize devam edebilmek elimizdekileri koruyup geleceğe taşıyabilmek için,
__Hesabımızı kitabımızı iyi yapmamız gerekir.
__Fuzuli lüks masraflardan uzak durmamız gerekir.
__Planlı programlı hareket etmemiz gerekir.
__Kredi hele de banka kredilerine yanaşmamız gerekir.
En önemlisi de kapanan işyerleri ve işsiz kalanlar için;
OH OLSUN. Demememiz gerekir.
Gün gelir bizimde işyerimiz kapanır. İşsiz kalırız. O zaman;
Eyvah eyvah der kıvranır dururuz.
Saygılarımla
İsmail Karahan
