Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları

Montro sozlesmesinin bafra da yansimalari

Kanal İstanbul projesi tartışmaları çerçevesinde emekli 104 amiralin bildirisiyle gündeme gelen Montrö Boğazlar sözleşmesinin ne olduğunu hatırlamakta fayda var: 

Lozan’da tam çözüme kavuşmayan boğazların durumu Lozan’dan 13 yıl sonra 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile kesinliğe kavuşmuş ve Türkiye’ye Boğazlarda egemen hale gelmiştir. Bahse konu sözleşme; Boğazların statüsünü düzenleyen ve Türkiye’nin egemenlik haklarını yeniden tanıyan sözleşmedir. Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren bu uluslararası sözleşme Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.

Gelelim Bafra Halkevi ve yayın organı olan Altın Yaprak dergisinde Montrö Boğazlar Sözleşmesinin yankılarına:

“Halkevleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk devrimlerinin yerleşmesi ve ulus-devlet olma bilincinin güçlendirilmesinde önemli işlevleri olan birer kültür kurumları olarak ortaya çıkmıştır. İlk olarak 19 Şubat 1932 tarihinde açılan bu kurumlar, 1951 yılında kapanana kadar sayıları 478’e ulaşmıştır. Bunlardan birisi de Samsun’un Bafra ilçesinde 24 Şubat 1933 tarihinde açılan Bafra Halkevi’dir. 

Bafra Halkevi de diğer Halkevleri gibi Cumhuriyet değerlerini benimsemiş bireylerin yetişmesi için faaliyet göstermiştir. Bu amaca yönelik olarak fikirlerini yayabilmek için kısa süre içerisinde Altın Yaprak ismini taşıyan dergiyi yayın hayatına sokmuştur. 

Cumhuriyetin on ikinci yıl dönümünde yayın hayatına başlayan ve 1935- 1936 yılları arasında 19 sayı çıkarılan Altın Yaprak dergisinde Atatürk, Cumhuriyet, inkılâplar, Halkevleri ve gençlikten övgüyle söz edilmiştir. Aynı zamanda mahallî kültürün ortaya çıkması için de çaba sarf edilmiştir. Son sayısı 30 Kasım 1936 tarihinde yayınlanan Altın Yaprak Bafra’nın kültürel ve sosyal hayatına bir canlılık kazandırarak Bafra halkına öncülük etmiştir.”¹

Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları

Altın Yaprak dergisinin 31.07.1936 tarihli 15. sayısında “Montrö Zaferi Şehrimizde Nasıl Kutlulandı?” başlığıyla verilen haber:

“Boğazlar konferansının 20-07-1936 Pazartesi gece saat 22 de imzalanacağını müjdeliyen Tel yazısı alınır alınmaz bütün halka Hoparlörla haber verildi. O gün saat 16 da bu sevinçli haberi alan Bafralılar imzalanma saatini heyecanla beklemeğe başladılar. Bu arada Evimiz (Bafra Halkevi y.n) hoparlörü mütemadiyen işliyerek konferans hakkında halka mütemadi malumat vermiştir.

Belediyemiz o akşam Sinemayı parasız olarak halka açık bulundurmuş ve şehrin her tarafında Davullarla milli oyunlar tertip edilmiştir. Bafra sabaha kadar uyumamış büyük bir neş’e içinde kutlu haberin gelmesini beklemiştir. Nihayet ilk tel yazısı konferans salonuna girildiğini bildirmiş az sonra da konferansın imzalandığını müjdeliyen haber gelmiştir.

Son haber Cümhuriyet meydanında heyecanla bekliyen halka Hoparlörla söylenmiştir. Bu müjdeden sonra ufuk ağarırkan Bafra gençliği duyduğu heyecanı etrafına suna suna bütün memleketi baştan başa dolaşmış ve günün onuruna yakışır bir tören yapmıştır.

Ertesi gün aynı heyacan daha coşkun olarak devam etmiş ve saat 17 de Cümhuriyet meydanında bir miting hazırlanmıştır. Bu mitingde Avukat Muhtar Girgin konferansını okumuş, Evimiz adına Dil tarih ve edebiyet komitası başkanı F. Yekta Çubukçuoğlu bir söylev vermiş onu takıben Kaymakam Kadır Sözen heyecanlı söylevi ile konuşmalar son bulmuştur. 

Halk bir ağızdan ulusal şarkılarını terennüm ederek alanı terketmişlerdir. Büyüklerimize ayrı ayrı tebrik ve şükran telgrafları çekilmiş ve karşılıklar alınmıştır.”

Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları

Boğazlar Konferansının imzası münasebetiyle Bafra halkının büyük bir coşkunlukla büyüklerimize çektiği tebrik telgrafları:

ATATÜRK Reisi Cumur İstanbul

Bütün Bafra halkı yine bu gün büyük Atasının onünde diz çöktü sen bizim en büyük varlığımızsın diye haykırıyor. Sizi yine Anafartalarda bütün cihana karşı ayaklanmış görüyoruz bin yaşa.”

“İsmet İNÖNÜ Başvekil Ankara

Bafralılar İnönüde milletin makus taliini çeviren, Lozanda Türkün yüce şerefini yeniden cihana gösteren yurdu en kısa bir zamanda bayındırlaştıran baş vekiline minnet ve Şükran hislerile meşbu olarak selama durdu. Boğazlar Cumhuriyyet hükümetinin emrü işaretine baktığı kadar millet hükumetile beraberdir.”

Hariciye Vekaletine  Ankara

“Büyük Türk Ulusunun meşru hakkını celadet ve muvaffakiyetle korumasını bilen yüce bakanlığımıza gönülden kopan minnet ve şükranlarımıza sevinç içinde sayğı ile sunarken duyduğumuz kıvanca son yoktur.”


Maraşal Fevzi Çakmak Genel Kurmay Başkanı  Ankara

“Montro konferansının imzalandığını duyan Bafra halkı kendi varlığını temsil eden Türk ordusunun huzurunda el bağlayarak ayağa kalkmıştır. Size inandığımız kadar güveniyoruz. Sevincimizi sizin yüce varlığınıza borçluyuz.”

C.H.P Genel Sekreterliğine  ANKARA

“Yurdun varlığında en sağlam ve yüce temel olan partimizin sarsılmaz siyasetini bir defa da montröda cihana karşı şahlanmış olarak gördük bu ebedi anıt önünde sonsuz sevinç ve minnetle eğiliyoruz.”

C.H.P Başkanı İsmail Işın, Belediye Reisi Z. Lokman, Halkevi Başkanı İsmail Işın, İş Bankası Direktörü S. Bulak, Kızılay Başkanı Y. Kefeli, Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Z. Onat, Ticaret Odası Başkanı A. Günday, Gençler Birliği Başkanı M. Barutçu, Bafra Halkspor Başkanı Hasan Dikmen


Yazımızı Başvekil İsmet İNÖNÜ’den gelen telgrafla sonlandıralım.

“Başbakan İsmet İNÖNÜ nün Tel yazımıza Lütfen verdikleri karşılık:

C.H.P Başkanlığına BAFRA

Büyük Milli muzafferiyeti ben de size muhabbetle tebrik ederim. 

Başvekil İsmet İnönü 

Diğer tel yazılarımıza Anadolu Ajansı ile karşılık verilmiştir.

Araştırmacı: Erkan AVŞAROĞLU

¹Tashih: TUNA, Işıl, Halkevi Dergiciliğine Bir Örnek: Bafra Halkevi Dergisi Altın Yaprak (1935-1936), Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s. 585-596 dizinli makalede 1935-1936 yılları arasında yayınlanıp 30 Kasım 1936 tarihli 19. ve son sayısıyla yayın hayatına son verdiği bildirilen Altın Yaprak dergisinin Mayıs 1937’de yayınlanmış 25. sayısına kadar olan nüshaları arşivimizde mevcuttur.

Kaynakça

Altın Yaprak Dergisi, Yıl: 1, Sayı: 15, Temmuz 1936, Vatan Basımevi-Bafra

Altın Yaprak Dergisi,  Sayı: 25, 31 Mayıs 1937, Vatan Basımevi-Bafra

AYBAY, Rona, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Bazı Güncel Sorunlar, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2729-2742

TUNA, Işıl, Halkevi Dergiciliğine Bir Örnek: Bafra Halkevi Dergisi Altın Yaprak (1935-1936), Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s. 585-596

Kısaltma: y.n-Yazarın Notu

Metinlerin özgün yazımlarına sadık kalınmıştır.

Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları

Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları

  • BafraHaber Yorum
  • Montrö Sözleşmesinin Bafra'da Yansımaları içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 4
User defaultYorum Id: 131071
25 Ekim 2021
22:06
  • Yorum Id: 131071
  • 25 Ekim 2021
  • 22:06

Tarihî olarak o günün yansımalarını görmek güzel bir olay her şeyi zamanına göre degerlendirmek lazım. bu günün dünyasında bazi sorunlar vardır. bogazdan bedava geçiş. mesul kerkük petrol dan ziyade sınırın daglik alanda olması. suriye sınırı, adalar, batı trakya zaten pekde hoşnut oluşmadığını hataydan alıyoruz. atatürk un zamansız vefatı bir çok sorunun da çözümünü yarim bırakmıştır.

User defaultYorum Id: 120734
09 Haziran 2021
09:38
  • Yorum Id: 120734
  • 09 Haziran 2021
  • 09:38

Böylesine kaliteli bir yazı ancak böyle kaliteli,karakterli bir insandan çıkabilirdi. başarılarınızın devamını dilerim.

User defaultYorum Id: 118380
10 Mayıs 2021
16:06
  • Yorum Id: 118380
  • 10 Mayıs 2021
  • 16:06

Elbette o günün şartlarında möntrü önemli bir anlaşma ve lozan çözüme ulaştırılmayan bir kaç konudan biriydi. diğerleriden biri de musul ve kerkük... tabiyki dünya değişiyor. dünyadaki boğazlardan yılda 50 milyar dolar kazanıyor. sayın yazarın belirttiği gibi bizde sivil gemiler serbest geçiyor. bizde anca el sallıyoruz.

Daha Fazla Yorum