Gürültü kirliliğinden normal zamanda bıkmıştık, seçim sürecinde tiksindik.
Araçların müzik sesini sonuna kadar açmakla, egzoz ve korna sesini çıkartmakla, trafiği alt üst edecek hatta ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanacak yanlış hareketlerle;
-Seçim sürecinde daha fazla oy mu alacaksınız` -Düğün derneğiniz daha fazla mı şenlenecek` -Şenlik ve eğlenceleriniz daha fazlamı onore edilecek`
Hayır. Aksine tepki göreceksiniz. Kültürsüzlükle, küstahlıkla, patavatsızlıkla itham edileceksiniz.
Emniyet müdürü ve yetkilileri kaldırımda yürüyor. Yoldan aşırı müzik sesi, korna egzoz sesi ve trafik kurallarını ihlal eden hareketler yapan araçlar geçecek.
Yahu kendinize saygınız yok. Emniyet müdürü ve yetkililerine de mi saygınız yok. Kendileri bu konuda yetkili olmasına rağmen.
Ya Emniyet Müdürüm ve siz emniyet mensupları`
Siz neden müdahale etmiyorsunuz`
Hiç kusura bakmayın. Vatandaş sizi takmıyor. Siz de görevinizi…
Bu konuda AB standartları ve ülkemizde ki yasalar açık ve nettir.
- Çevre kanununun 14. maddesi kişilerin huzur ve sükûnunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde, Gürültü kontrol yönetmenliğinde belirlenen standartlar üzerinde gürültü çıkarılmasını yasaklamıştır.
- AB bu konuda ‘Bu sesi durdurun’ isimli kampanya başlatarak gürültü kirliliğini insanları rahatsız etmeyecek ölçülere indirmiştir.
Bu konuda yetkili kurumlar bellidir.
- Valilikler. Valiliklerin olmadığı yerde kaymakamlık ve emniyet müdürlüğü aracılığı ile kontrol takip yaparak önlem almak zorundadır.
- Belediyeler gürültü düzeyini aşan işyerlerine ceza kesme yetkisi vardır. Sanayicilere proje izni verilirken gürültü konusunu göz önünde bulundurularak yasal süreci devam ettirebilirler.
Bütün bunlar varken hala neden gürültü kirliliği çilesi çekiyoruz`
- Eğer, gürültü kirliliğinin, insan sağlığına neden olan zararlar yeteri kadar düşünülmüyorsa ve tedbir alınmıyorsa, - Eğer, toplu taşıma araç şoförleri, duraklarda ve trafikte gereksiz ve yersiz korna çalmaya devam ederse, - Eğer, korna çalmanın hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini ve geliştiremeyeceğini düşünemiyor anlayamıyorsa, - Eğer, sürücüler, sadece kendi zamanlarının değerli olduğunu düşünerek, bir veya iki saniyelik sabır bile gösteremiyorsa, - Eğer, hala, korna çalanlar ve sokak aralarındaki satıcılar, çevreye ve kendi haklarına saygılı olmayı bilmiyorsa, - Eğer, korna çalmanın, trafik sorunlarının kendilerine yansıyan etkilerine cevap olduğunu ve bunun bir hak olduğunu zannediyorlarsa, - Eğer, cep telefonlarının, yersizce kullanımı ve sesinin gereksiz uyarıcı ve olumsuz etkisi göz ardı ediliyorsa, - Eğer, gürültünün beyine, tüm sisteme yıpratıcı etkisi ve stres gibi, neden olabileceği hastalıkların artacağı biliniyorsa, - Eğer tüm ömrümüz boyunca yenilenmeyen beyin hücrelerimize sahip çıkmıyor ve bu kadar kolay tüketiyorsak, - Eğer, geçici ya da kalıcı işitme kayıplarına neden olabileceği bilinmiyorsa, -Eğer, gürültünün bu yıpratıcı yanı bilindiği halde en başta kendi sağlığını ve çevreyi hiçe sayıyorsak, -Eğer, başkalarının yaptıkları hataları eleştirip, kendi yaptıklarımızdan sorumluluk duymuyorsak, -Eğer, var olan yasa kullanılmaz, geliştirilmez, çeşitli bilinçlendirme çabaları içinde olunmaz ve önlemler alınmazsa, -Eğer, örnek alınan Avrupa’da hiçbir şekilde korna çalınmadığı yüksek sesle müzik dinlenilmediği bilinmiyorsa, -Eğer, sivil toplumlar ve devlet önceliğinde bu konuya gerekli önem verilmiyorsa, -Eğer, kişiler çevrelerinde maruz kaldıkları bu sorun için, umutsuzca yaklaşım içinde oluyor ve değişmesi için hiçbir çaba göstermiyorsa,
Gelin devlet vatandaş işbirliği içerisinde ülkemizin en önemli sorun ve problemi olan gürültü kirliliğini çözmek için harekete geçelim.
Gelin gürültü kirliliği sorununu temelden çözerek hastası, cenazesi olan insanların acılarına acı katmayı bitirelim.
Gelin gürültü kirliliğine son verelim.
Saygılarımla. İsmail Karahan
