Son günlerde yaşadığımız can ve mal kaybına neden olan ölümler, üç değişik alanda üst üste gelerek, birinden diğerine sıçrayarak bağrımıza düşen acıyı körletmiş “En çok neden ölüyoruz`” sorusuna cevap arattırmıştır.

En çok neden ölüyoruz`

-Trafik
-Doğal afet.
-Terör

TRAFİK.

Ülkemizde maalesef her gün yaklaşık 700 ve her saat 30 trafik kazası olmaktadır. Bu kazalarda günde 10 ile 20 kişi ölmektedir. 300 kişi de yaralanmakta veya bir kısmı sakat kalmaktadır.

Trafik kazalarında geçmiş de en önemli faktör yollar ve yollardaki eksiklikler olmasına rağmen günümüzde insan faktörü yüzde 60’a çıkarken yol faktörü yüzde 5’e kadar inmiştir.

Kurallara karşı duyarsızlık, direksiyon başına geçince canavarlaşmamız kendimize ve çevremize zarar vermede adeta yarış edercesine sabitleşmiştir.

Trafik kazalarını azamiye indirmemiz, maddi ve manevi zararların önüne geçmemizin yolu trafikte sabırlı olmak, kötü düşünmemek, hoşgörülü davranmakla mümkün olacaktır.
 
DOĞAL AFET.

Doğal afetler içeriğindeki sel, çığ, deprem, erozyon, fırtına, kasırga, hortum ve hava kirliliği telafi edilemeyecek can ve mal kaybına neden olmaktadır.

Ülkemizde en çok deprem ve sel felaketleri ile karşı karşıya kalmaktayız.  Van merkezli depreme maalesef hazırlıksız yakalanmamız istemediğimiz can kayıplarını beraberinde getirirken kurtulanlarında yaşamlarını kolaylaştırıcı çalışmalardaki eksiklikler vatandaşlarımızı ikinci kez yaralamıştır.

Depremlerdeki kayıpların en büyük nedeni oturduğumuz binaların dayanıksız olmasıdır. Özellikle mütahitlerin yaptıkları resmi ve özel binalar en ufak doğal afetlerde yerle bir olmaktadır.

Daha çok kazanma hırsız, Kontrollerin yetersizliğinin cezasını maalesef vatandaşlarımız can ve mal kaybına uğrayarak ağır bedeller ödemektedirler.

TERÖR.

Hatırlarsınız.

Bir zamanlar;

-Bir avuç çapulcu,
-Dağda üç bin şehirde iki bin. Toplam beş bin.

Kişi diye niteleyip hafife aldığımız güç’ün çoluk çocuk demeden yaptığı katliamları bir türlü son verdiremedik.
Adını terör koyduk. Taraftarlarına da terörist dedik. Ve bu günlere geldik.

Oysa Türkiye adı konmamış bir savaşla maalesef karşı karşıyadır.                                     

Ülkemizden, Iraktan, İran’dan, Suriye’den terörist eylemler ile kopartacakları toprak parçaları üzerinde Kürdistan devleti kurma hayâlı hareket eden bu topluluk maalesef iç ve dış güçlerin maşası olmuştur.

Terör ve teröristler diye baktığımız bu hadisede karşımızdaki güç’ün tam bir teşkilatlanmış yapıya sahip olduğunu görürüz.

Bu yapının unsurları;

-Silahlı kanadı PKK
-Siyasi kanadı BDP
-Sivil ve sosyal kanadı KCK dır.

Bu üçlü gurup birbirleri ile irtibatlı çalışmakta faaliyetlerini organize bir şekilde sürdürmektedirler.

Bölge halkı bu yapıya tam destek vermektedir.

Sakın ola ki vermiyor demeyelim.

Destek vermemiş olsalardı bugün mecliste bu güç’ün,

-Milletvekilleri olmazdı.
-Güneydoğudaki il ve ilçelerimizde belediye başkanları olmazdı.

Devlet bu güçle mücadeleyi terör ve terörist mantığının dışına çıkartarak yapmak zorundadır.

-Öncelikle içeriyi temizleyerek,
-Bölge halkının bu ülkenin bir parçası olduklarını kopamayacaklarını anlatarak,
-İç ve dış güçlerin vatan hainlerinin oyunu olduğunu göstererek

Mücadeleye başlamalıdır.

Kısacası bu ülkede en çok insanlar;

-Trafik,
-Doğal afet,
-Terör.

Olaylarından dolayı;

-Ocakları sönmemeli.
-Çocukları babasız kalmamalı.
-Yuvaları yıkılmamalı.
-Ölmemelidirler.

Bu hadiselerden dolayı maalesef dünya standartlarının çok üzerinde can ve mal kaybı ile karşı karşıyayız.

TRAFİK

-Kaza kaderin değil, ihmalin eseridir.

İhmalin eseri olmaktan çıkartmalıyız.

DOĞAL AFET

-Doğa her an bize bir sürpriz yapabilir.

Sürprizlere hazırlıklı olmalıyız.

TERÖR

-Şehitler ölmez, Vatan bölünmez.

Bu gidişatla Şehitleri öldürürüz,  vatanı böldürürüz.

Sağlıcakla Kalın
İsmail Karahan