<p> Yaratmış olduğumuz bu dünya çocuklarımızın hem beyin hem sosyal gelişimini bozguna uğratacak çok büyük bir tuzak değil midir? Farkındayız ya da değiliz ama teknoloji çocuklarımızla aramızdaki bağı neredeyse bitirmek üzere. Bazen tam çocuklarla masal ya da başka bir şeye başlayacaktır anne. O anda annenin telefonu çalar, sonra anne oturur, uzun uzun konuşur. Sonra çocuk kıskanır, gidip televizyonu, bilgisayarı açar. Ya da eline tabletini alır.</p> <p> Ardından ekranlara tutuklu bir nesil, aile sohbetleri ve iletişimin yok olmakta olduğu bir dünya... Ve ekranların egemenliği ele almasıyla hızla kaybettiğimiz, yatmadan önce anlatılan masallarımız, unuttuğumuz hayallerimiz... Masal dünyasına dalmak için yatma saatini heyecanla beklediğimiz anlar, büyüklerimizin anlattığı ya da okuduğu masalı dinlerken uykuya direndiğimiz dakikalar yerini çoktan bırakmış duyguların gurbet olduğu sanal dakikalara...</p> <p>Ekran üzerinde izlenen masallarda çocuk duygusal olarak ne kadar tatmin olabilir ki? Hayal dünyasının kapılarını ne kadar zorlayabilir ve dilsel gelişim sürecinde kendini ne kadar besleyebilir? Dinlediğimiz masallarla çıplak hayal dünyamız çoktan giydirilmiştir ekranlarda. Karakterleriyle, dekorlarıyla, efektleriyle ve fon müzikleriyle bize sorulmadan ve belki bizim masumiyetimizden uzak, sanki özgürlüğümüz, yaratıcılığımız, elimizden alınarak bir olay örgüsüyle kurgulanmıştır.</p> <p>Masallarla ekranda tanışan çocuk çoktan yitirmiştir aslında hayal dünyasının sonsuzluğunu farkında olmadan. Okumayı öğrendiğinde, eline bir masal kitabı aldığında, heyecanla okumaya başladığında anlayacaktır o heyecanın çoktan yitip gittiğini. Çünkü o kadar uzak büyümüştür ki masal dinlemekten, aşina bile değildir masal diline. Kulakları anlatıma alışmamıştır, bu yüzden anlam çıkarmakta zorlanır çocuk tıpkı bir yabancı dili öğrenir gibi. O kadar uzak kalmıştır ki yaratıcılıktan resmedemez, biçimlendiremez, can veremez ekranda devleşen masalına. Sonra korkunç bir hayal kırıklığı ve mutsuzluk... Ve yazılı cümlelerin biçimlerini ve hislerini, kendi düşüncelerini, hayallerini yazıyla ifade etmelerine izin veren edebi dilin örüntülerinden uzak büyüyen, dilin eksikliğini her zaman hissedecek olan bir çocuk.</p> <p>Masallar, hayal gücümüzün bizi ne kadar uzaklara götürebileceğinin en büyük ispatıdır. Bir düşünün, eğer hayallerimiz olmasaydı, ne yapıyor olacaktık? Dünya var olduğundan beri, hiç kimsenin hayali olmasaydı, şu an nerede olurduk. Masallardaki dünya gerçekliğimizdir aslında. Ben masalların yaşamımız üzerinde ne kadar büyük katkısı olduğunu yetişkin olduğumda anladım. O büyük gücü anladığımda yeniden çocuk olmak istedim. Çocukların hayal dünyalarının bizden çok farklı olduğunu gördüm.</p> <p> Küçük çocuklar için anne ya da babalarına sarılarak birlikte resimli kitaplar okumak, sonsuz bir mutluluk kaynağıdır. Çocuk kitapları yazarı Robert Lois Stevenson, çocukları her yaşta hikâye dinlemeye ve okumaya ihtiyacı olduğunu öneriyor,”  Hoş kelimelerin ahengini ve uygun adım ilerlemelerini başka nasıl öğrenecekler ki? diyor.</p> <p>Çocuklarımızın hayal gücünü yok etmeyelim, mümkün olduğunca çocuklarımıza masallar, hikâyeler okumaya gayret gösterelim, eğer buna vaktimiz yoksa CD veya kasete güzelce okunmuş kitapların ona dinletmenin izlemekten çok daha faydalı olacağına inanıyorum.</p> <p> </p> <p>Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla kalın.</p> <p> </p> <p>Kevser Topyıldız Küçük</p> <p> </p> <p> </p> <p> </p> <p> </p> <p> </p>