Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi

Bafra aciklarinda karaya oturan tirimujgan gemisinin hikayesi

1883 yılında Londra’da Pembroke Castle adıyla denize indirilen vapur, 1906 yılında Osmanlı Devleti tarafından Birleşik Krallıktan satın alınmış ve vapura II.Abdülhamit’in annesi Tirimüjgan’ın  adı verilmiştir.  Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında hizmet veren vapur 31 Mart 1920’de Bafra Burnu açıklarında karaya oturarak batmıştır. 

Akşam gazetesi muhabiri Hikmet Feridun Es, Tirimüjgan gemisi kaptanı Hayri Kaptanla röportaj yaparak, bu elim kazayla ilgili anılarını 6 Teşrinievvel 1931 tarihli Akşam gazetesinde yayınlamıştır. 

Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi

Tirimüjgan vapuru Bombay’a giderken Bafra önünde nasıl karaya oturdu?

Gözlerim sigara dumanına alışınca etrafımı iskandil ettim. Dalgıçlar bir köşede hararetli bir bahse dalmışlardı. Kaptanlar bahçede tavla oynuyorlardı. Kahveciyi çağırdım, sordum;

-Hayri kaptan geldi mi?

 Kahveci, parmağıyla köşedeki masada oturan muşambalı adamı gösterdi:

 -İşte.. dedi.

Hayri kaptanın methini işitmiştim. Eski, çok eski bir deniz kurdu idi. Büyük bahriye kahvesinde gördüğüm meşhur denizci tiplerin hatıralarını alırken onu ihmal edemezdim. Aynı masaya karşılıklı geçtik. O anlattı ben kaydettim.

Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi

-Size Tirimüjgan vapurunun macerasını anlatayım. On iki sene evveldi ve bir kış gecesiydi. Kânunusani. Tirimüjganla Samsun’dan kalktık. Gemide üç bin asker, bin beş yüz muhacır vardı. Kastimiz yolcuyu İstanbul’a bıraktıktan sonra Hindistan’a, Bombay’a gitmek, oradan Türk üserasını alıp İstanbul’a getirmekti. Bahriye nezaretinden böyle emir almıştık. Arkadaşlarla bu Bombay seferi etrafında ne hülyalar kuruyorduk... Eh o zaman böyle miydik ya?

Serde gençlik vardı... İlk defa Bahri muhitlere çıkacak Okyanuslar geçecektik.

  

-Sinop’tan hareket ettiğimiz akşam büyük bir fırtınaya tutulduk. Bafra Fenerini göremedik. O gece benim nöbetim değildi. Fırtınaya rağmen kamarama çekildim, yattım. Kaptan uykusu tavşan uykusundan tetiktir. Uyku

esnasında acı bir telgraf sesi işitir gibi oldum. Yatağımdan fırladım, dışarıya koştum. Vardiyada hesap memuru vardı. Hüzünlü hüzünlü etrafına bakıyordu. Geminin vaziyetinde dehşetli bir gayritabiilik göze çarpıyordu. 

-Kaptan... Oturduk galiba dedim.

Hesap memuru, bilmem ki.. diye yüzüme baktı. 

Fırtına şiddetlenmiş deniz kudurdukça kudurmuştu. Bir taraftan vuran dalga bacaların üstünden bir kavis yaparak geminin üstünden aşıyordu. İlk işim kaptan köşküne çıkmak oldu. Suvari orada bekliyordu bir dakika içinde vaziyeti birbirimize anlattık. Bu esnada geminin kıç tarafında büyük bir alev sütunu havaya doğru yükseldi.

-Gemi yanıyor!..

-Tutuşuyoruz!..

-Yangın var!..

Feryatları etrafı çınlatıyordu. Ne olmuştu? Bu alev ne idi? Derhal geminin kıçına koştum. Fakat dalgalardan alevin yükseldiği yere geçmek mümkün değildi. Sular güvertenin üstündeki kocaman inekleri bile bir saman çöpü gibi

gemiden çekip alıyorlardı. Emekliye emekliye ilerledim. Aleve yaklaştım. Pervanenin üstünü alev almıştı. İki tayfa yangını söndürmeğe çalışıyorlardı. Meseleyi anladım. Elektrik telleri kontak yapmıştı. Gemide büyük bir heyecan

hüküm sürüyordu. Düşünün... Gece. Fırtına... Kaza... Ve yangın…

İki saat mütemadiyen uğraştıktan sonra yangını söndürebildik. Bu sefer yeni bir mesele çıktı. Lombozlardan -Kamara penceresi- biri kırılmış içeriye su

doluyordu. Güç hal ile pencereyi kapatabildik. Her tarafa imdat işareti veriyor fakat hiçbir cevap alamıyorduk. Ertesi gün gemi görülecek bir halde idi. Vapurdaki mandalar her tarafı halılarla süslü olan birinci kamaralara

giriyorlar, duvarlardaki aynalarda kendilerini hayran hayran seyrediyorlardı.

Öğle üzeri bir feryat işittik bir muhacır çocuğunu deniz almıştı. Zavallıyı dalgalar arasından kurtarmak mümkün olmadı. Fırtına biraz hafifleyince sandallarla evvela kadınları sonra ihtiyarları ve nihayet bütün yolcuyu karaya

çıkardık. Biz tekrar gemiye dündük gece tekrar fırtına başladı. Yirmi beş gün devam eden fırtına esnasında çalkandık durduk. Erzakımız bitti. Gemiyi terk edemiyorduk.

Bir gün sandalla sahile geçmek icabetti. Yiyeceğimiz hiç kalmamıştı. Sandala bindik gemiden açıldık. Bir az sonra dalgalar sandalı fındık kabuğu gibi aldı, ters yüz çevirdi, sular arasına yuvarlandık. Sahile çıktığımız zaman yarı baygın bir halde idik. Büyük bir ateş yakarak üstümüzü kuruttuk.

Kaptan çayını karıştırarak devam etti:

-Artık yiyecek bulamıyorduk. Bafra’da tosun denilen, bir nevi

hayvan vardır. Eti lezzetlidir. Bunlar vahşi bir hayat sürerler. Bir gün sahile çıktık. Yanımızda silâhlarımız vardı. Bir yerde pusu kurarak tosun beklemeye başladık... Önümüzden bir tanesi geçti. Derhal nişan alıp hep birden

ateş ettik. Hayvan ilk kurşunu yer yemez bize doğru döndü. Acı

acı bağırarak üzerimize atıldı.

Hemen göğsüne birkaç kurşun daha yerleştirdik, kanlar içinde yere yuvarlandı. Tosunu kayığa yükleterek gemiye götürdük. Arkadaşlarımız beş günden beri açtılar.

Hayvanı yüzdük, şişler ateş üzerinde dönmeğe başladı. O gün gemide bayram vardı... ziyafet vardı.

Üst kamaralardan birçoğunu deniz sürüklemişti. Hepimiz kaptan köşkünde toplu bir hâlde uykusuz, yarı aç, susuz: bekleşiyorduk.

Nihayet günlerden sonra Alemdar motörü imdadımıza geldi.. Uzun uzun tetkikattan sonra geminin kurtarılamayacağı anlaşıldı ve Alemdar motörüne binerek terki sefine ettik. Motör Tirimüjgan’dan uzaklaşırken hepimizin gözleri yaşlı idi. İşte bir kış gecesi Bombay’a gitmek üzere hareket eden meşhur Tirimüjgan vapurunun Karadeniz’deki acıklı macerası…

Kaptan sustu ve yanındaki dalgıçların domino oyununa gözleri daldı...

Hikmet Feridun

Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi

Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi

Erkan Avşaroğlu

29 Kasım 2024, BafraHaber.Com

"Yazının tamamının, kaynak belirtilse dahi kopyalanarak yayımlanması uygun değildir. Paylaşmak isterseniz, lütfen yalnızca başlık ve manşet resmiyle birlikte link vererek paylaşınız. Anlayışınız için teşekkür ederiz."


Tirimüjgan Batığı 2017 yılında çıkarıldı. Haberi okumak için tıklayınız.

  • BafraHaber Yorum
  • Bafra Açıklarında Karaya Oturan Tirimüjgan Gemisinin Hikayesi içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 8
User defaultYorum Id: 235697
09 Şubat 2025
14:59
  • Yorum Id: 235697
  • 09 Şubat 2025
  • 14:59

Bu geminin bir kısmını ben kestim

User defaultYorum Id: 230951
05 Aralık 2024
12:35
  • Yorum Id: 230951
  • 05 Aralık 2024
  • 12:35

Denizcilikte karadeniziniz denizi diğer denizlere benzemez diye bir söz vardır

User defaultYorum Id: 230729
01 Aralık 2024
10:55
  • Yorum Id: 230729
  • 01 Aralık 2024
  • 10:55

Ne kadar boş yorum yapılmış

Daha Fazla Yorum