Altını Olan Niçin Çok Konuşur` Ya da Altın Neyi Temsil Eder`

Bildiğimiz kadarıyla, altın en dayanıklı, görünüşü oldukça güzel, işlenmesi kolay, ham olarak topraktan çıkarılması ise, bir o kadar zahmetli ve zor bir madendir. Belki tonlarca ham altın madeninden 500 gr veya çok daha az saf altın elde edilmektedir. Altın, dünyada tarih boyunca neredeyse en pahalı maden olarak bilinmekte ve son derece önemli ve zarif takılar yapılmakta ve kadınların düşlerini süslemektedir.

 

 

Ne var ki, olayın bir de başka yüzü, dramatik bir boyutu daha vardır ki, burada üzerinde duracağımız asıl konu da budur. Altın güzel ve zarif olduğu kadar kirli, kana bulanmış, ve bir bakıma lanetlenmiş bir madendir. Başka bir deyişle, altının geçmişi karanlık ve entrikalarla dolu olduğu gibi, öyle görünüyor ki, geleceği de aynı kaderi beklemektedir. Geçmiş dönemlerde altını elde etmek ve ona sahip olmak için insanlar birbirine kıymış, kitle katliamı ve tecavüz yapmıştır. Mesela ABD kıtası keşfedildiğinde beyaz adam, Kızılderililerin mabetlerindeki altından yapılmış ikonaları ve kutsal nesneleri yağmalamış, onları soykırıma tabi tutmuştur. Nitekim bir yerlinin şu sözü bu hususu çok açık ve özlü olarak ifade etmektedir: “Beyaz adam, Afrika kıtasına geldiğinde boynunda haç vardı, biz de ise altın. Buradan ayrılırken onların ellerinde altın, bizim boynumuzda ise haç vardı.” Bu, hem sömürgeciliğin hem de altının orada oynadığı rolün boyutlarını ve derinliğini anlatması bakımından çarpıcı bir sözdür. Bugün de aynı şeyler, modern verisyonuyla birlikte toplumsal ve bireysel çapta devam etmektedir. Bir kadının kolundaki bileziği almak için kolunun kesildiğine ve öldürüldüğüne dair haberler zaman zaman okur ve izleriz.  

 

 

Belki bu yüzden, belki de erkek olmam nedeniyle altına karşı hiçbir zaman herhangi bir ilgi duymadığım gibi onda olumlu bir değer de görmedim. Uğruna tarih boyunca sayısız cinayetlerin işlendiği ve kanın akıtıldığı bir nesne nasıl ilgimi çekebilir` Bu yüzden, altın genelde benim zihnimde kanı, vahşeti, hâsılı kötü tavır ve söylemleri çağrıştırmaktadır. Rahmetli Cemil Meriç’in “Cam, altından daha temizdir” sözü, anlatmaya çalıştığımız hususu iyi açıklamaktadır. Çünkü cam için kimse tarihte cinayet işlemediği gibi bugün de işlememektedir. Oysa altını ve onun simgelediği gücü elde etmek için ne gibi karanlık oyunların ve tezgahalrın döndüğüne tarih şahittir. Dolayısıyla bu meselenin efsanalere, masallara ve filmlere konu olması bir rastlantı değildir.

 

 

İleri derecede samimiyete sahip olan dost ve arkadaşlar bile altın için birbirine silah çekmiş, birbirine kıymış, altını dostluk ve arkadaşlığa, sevgi ve erdeme yeğ tutmuştur. Felsefe tarihinde birçok filozof ve düşünürün kötülüğün kaynağı olarak “madde” ve onun temsil ettiği objeleri görmeleri bu bağlamda dikte değer görünmektedir. Ancak burada altın kadar ona değer atfeden ve onu kavga konusu yapan insanın zihniyeti de sorgulanmalıdır. Başka bir deyişle, burada altından ziyade onu abartılı bir biçimde hayatın ve her şeyin merkezine koyan ve adeta onu kutsallaştıran veya tanrılaştıran zihniyettir asıl sorunlu olan. Hz. Musa, Tur Dağı’na çıktığında İsrailoğulları’nın bir kısmı Firavun’un yaptığı onca zulmü unutarak altından buzağı yaparak ona taptıklarını biliyoruz. Altın ve onun temsil ettiği güç, her zaman kutsalın yerini alabilecek bir potansiyele sahip olduğu için kendisine daha meşru alanlar oluşturarak kötülüğün yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır.

 

 

Altın ne yenir, ne içilir, ne de giyilir; belli ölçüde insanın estetik zevk ve duygusunu doyurmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Kaldı ki, insanın estetik zevk ve duygularına hitab eden tek nesne altın değildir. Altın, hayatî olan hiçbir sorunun cevabı değildir. Pratik ve pragmatik olarak da ciddî bir anlam ve değer ifade etmez, edemez.

 

 

Altın kapitalizm, sömürgecilik, hırs, egoizm, daha çok üret ve daha çok tüketi, adaletsizli, tecavüzü, her türlü zülmü ve haksızlığı, emeğin ve insan onurunun çiğnenmesini, kibri, şeytani dürütüleri, temsil edecek bir güç ve değer taşıyıcısıdır. Bu gerçeği çok güzel anlatan ve açıklayan bir Amerikan atasözü vardır: “Altını olan konuşur”. Bizim kültürümüzde ise bu söz, “parası olan konuşur” veya “paran kadar konuş” şeklinde ifade edilmiştir. İnsanların hak ve hukukunu çiğneyen, emeğini sömürenler, güçlerini, bilgiden ve bilgelikten değil, sahip oldukları servetten almaktadır.

 

 

Altını olan niçin çok konuşur veya neden konuşma ihtiyacı duyar` Çünkü varlığı konuşmasına, konuşması da altına/paraya bağlıdır. Eğer altın veya onun temsil ettiği güç yoksa ne konuşandan ne de konuşmadan söz edilebilir. Çünkü gücünü ve varlık nedenini paradan alanlar, buyurgandır, asarak ve keserek konuşurlar; bildiklerinden değil, bilmediklerinden ve cehaletlerinden konuşurlar. Varoluşsal gerekçelerini altının temsil ettiği güce dayandıranlar, haklı oldukları veya doğrudan yana tavır sergiledikleri için konuşmazlar.  Onlar konuşma meşruiyetini, haktan ve adaletten değil, haksızlıktan ve parasal güçten alırlar. Dolayısıy onlar, doğru konuşmaz, cici yalanlar söyler veya bu şekilde varolmaya ve varlıklarını bu şekilde devam ettirmeye çalışırlar. Konuşma gücünü adaletten ve emekten değil de altından ve onun temsil ettiği güçten alanlar, tarih boyunca daima çok konuşmuş, bugün de konuşmakta, gelecekte de konuşmaya devam edeceklerdir.

 

 

Peki, altını olmayan niçin az konuşur veya hiç konuşmaz` Çünkü o, konuşma yetkisini ve gücünü haktan ve adalette alır, paradan değil. Onlar, konuşma gücünü altından alanlar tarafından konuşturulmaz, susturulmaya ve sindirilmeye çalışılır. Onların konuşması altını olanların maskesini düşürür, onların iç yüzünü açığa çıkarır; tabiri caizse, onların tekerine çomak sokar. Yanlış anlamaya meydan vermemek için hemen belirtelim ki,  burada dile getirilen hususlar, kuyumcularımızı ve zengin olan herkesi bağlamaz. Mal mülk sahibi olmak, iyi kullanıldığı, başkalarıyla paylaşıldığı sürece kötü değil, güzel bir şeydir. Ancak para için her türlü kötülüğü mübah görmek ise bireysel ve toplumsal açıdan hiçbir şekilde savunulması mümkün olmayan bir durumdur. Bizim burada atıfta bulunduğumuz husus burasıdır.

 

 

 

 

 

 

 

  • BafraHaber Yorum
  • Altını Olan Niçin Çok Konuşur` Ya da Altın Neyi Temsil Eder` içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0