Türkiye Cumhuriyeti Kolonilerinden birinde bir Aile “ANTİK DÜNYA”dan bir Kültür Sohbet…

Ayşe ( 7. Sınıfta okuyan, Ailenin kız çocuğu.) Babasına soruyor:

Bu 3 000’li yıllara ne kadar zor gelmişiz… Baba

Baba: Bu bir kendi doğallığı içinde gelişimdir. Evrimdir… Elbette ki kolay olmamıştır.

Ayşe: Ama Baba “KÖLELİK” Meydana getirmişler. İnsanlar, insanları alıp satmışlar, kırbaçlayarak Köle pazarları kurmuşlar… Köle durumundaki insanlar da bunları kabullenmişler… Çok korkunç…

Baba: Bu dahi bir gelişimdir…  (sözlerini tamamlayamadı…)

Ayşe: Bu nasıl bir gelişim baba…. İnsanların haklarını, özgürlüklerini ellerinden alın… Sen ”kölesin“ deyin… Pazarlarda satın, kırbaçlayın, Sen  “Kölesin” Senin sahibin benim… Senin yaşaman bile benim elimde…  Olacak iş değil… Hiç mi aklı eren, bu yanlışı düzeltecek bir kimse çıkmamış.                                                                                           O zaman Bu  “ANTİK DÜNYA”NIN Tüm insanları duygusuz, akılsızmış… Akıl alacak gibi değil, insanlar, insanlık bu kadar tükenmiş olamaz ki…

Ahmet (5. Sınıfta okuyan Ailenin Erkek çocuğudur. ):

Dur abla dur. Bak “Kölelik” kaldırılmış. Minnettarda buldum…

Baba: Oğluyla birlikte söze girdi: Kızım “Kölelik” sona erdi… Biliyorsun ki Eski çağlardan, “antik dünya”dan devam edegelen bu kölelik ve köle pazarları yasaklanmaya başlandı…

1907 Yılında ilk defa İngiltere “Köleliği” Yasakladılar, ondan sonra 1847 Yılında Osmanlı İmparatorluğu “Köleliği” yasaklamıştır.

Ve ABD Başkanı Elana RUZVELT İnsanların hakça ve bir bilerine saygı içinde yaşamak esasını temin için 10 Haziran 1948’de “İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİNİ” Kaleme almış. 10 Aralık 1948 Yılı “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER“ Toplantısında geliştirilmiş şekli ile kabul edilmiştir.

Ancak; daha önce  “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER” Tüm Dünyada “Köleliği” 1926 Yılında yasaklamışlardır!..

G e r ç e k l e ş t i  m i?

Ayşe: Siz beni anlamadınız veya ben düşüncemi iyi anlatamadım. Bakınız insan yaratılışın en güzel, en çılgın bir değeridir. Bu yüce, yüksek varlık insan olmak şansının muhteşemliği içinde bu insan olmak haklarını yaşamak ve yaşatmak için… Bu yanlışları yakalayacak hiç mi aklı eren birileri yoktu!

Baba: Bak kızım insanlığın tekâmülü kolay olmamıştır. O zamanlar insan beyin gelişimini tamamlayamamıştır. İdrak güçleri çok zayıftı, güçlü olanların da işlerine de geldiği için “kölelik” sürmüş gitmiş.

Ayşe: Bu çağlar yüz kızartıcı bir durum olduğu açıktır. Bunun mazereti olmaz ki… “köle”  olarak kullanılan insanların da duruma razı olmaları akıl alır gibi değil. Bu kadar aptallık olur mu? Hıçkırarak ağlıyordu Hıçkırıklara karışan kelimeler anlaşılabiliyordu…  UTANIYORUM… UTANIYORUM…