UTANIYORUM…
Saat gecenin 3’ü. Final haftası… Ya uyumalıyım ya da çalışmalıyım. Ama uyuyamıyorum. Silinmiyor gözümde o fotoğraflar. Dünyanın bir yerinde öldürülmüş çocuklar…
Vahşetin her bir fotoğrafını gördüğümde aklıma küçük kuzenlerim geliyor. Pırıl pırıl çocuk bakışları… Neşeli kahkahaları, cıvıl cıvıl şarkıları, özgürce koşmaları…
İçim daha bir acıyor. Bizim çocuklar gibiydiler… Hayatla alıp vermedikleri bir şey yoktu. Umutları ile yaşıyorlardı…
Hepsinden öte onlar birer çocuktular…
Minicik çocuklar daha okuma yazma bilmezken, savaştan anlamazken şimdi anlamak zorunda kaldıkları savaş, yaşam savaşıydı… Tabi hala hayattalar ise…
Ama her savaşta olduğu gibi yine çocuklardı ölen, masumlardı acı çeken…
Şöyle bir düşündüm de şu genç yaşımda ne kadar da çok savaşa tanık olmuştum. Ortadoğu sürekli kaynadı. Her bir yerden yükseldi ateşler. Hepsi ayrı trajediydi. Hepsinde de hayatları kararan çocuklardı… Ne farkları vardı bizimkilerden... Afgan çocuklarıydılar, Irak çocuklarıydılar… Şimdi ise Filistin çocukları… Aynı pırıl pırıl çocuk bakışlar, aynı cıvıl cıvıl şarkılar, aynı özgürce koşuşturmalar… Ama onlar aslında hiç özgür olmadılar… Yarını hayal edebilmek için bile özgürlükleri olmadı… Özgürlük deyince Zülfü Livaneli’nin şarkısı geliyor akla:
Yazarım adını Yıkılmış evlerime Sönmüş fenerlerime Derdimin duvarına Arzu duymaz yokluğa Çırçıplak yalnızlığa Yazarım adını Geri gelen sağlığa Geçen her tehlikeye Yazarım ben adını, yazarım Bir sözün çoşkusuyla Dönüyorum hayata Senin için doğmuşum haykırmaya Ey özgürlük!
* * *
O savaşlar başladığında ben de çocuktum. Korkardım... Uyuyamazdım. Rüyalarımda hep savaş uçakları görürdüm. Ya savaş çıkarsa diye ödüm kopardı. Başımdan füzelerin geçtiği bir anı hayal bile edemezdim ama dünyanın bir yerinde bunları yaşayan insanlar olduğunu fark edince susardım, unutmaya çalışırdım korkularımı. Hatırlıyorum, şimdiki gibi canım yanardı ve yine bir şey yapamazdım…
Utanıyorum kendimden, ülkemden ve yaşadığım bu dünyadan. Hiçbir şey yapamamaktan utanıyorum. Çocukların geleceğinin, özgürlüklerinin ellerinden alınmasına sessiz kalınmasından utanıyorum…
O çocuklara onurlu bir ölüm verilmedi… Katiller öldürdü onları… Tarih onları asla affetmeyecektir…
Tek bir çocuğun hayatından, özgürlük kokan teninden önemli olabilir mi güç sahibi olmak`
HİÇ BİR MÜCADELE SAVAŞI MEŞRU KILAMAZ…
DURDURUN BU ZULÜMÜ…
YÜZYILLARDIR İNSAN HAKLARI İÇİN MÜCADELE EDİLEN BU DÜNYADA NASIL BİR ÇELİŞKİDİR BU…
TÜM SAVAŞLARDA OLDUĞU GİBİ, UNUTULDU YİNE YAŞAMA HAKKI, EŞİTLİK, KARDEŞLİK…
VE HALA YAKALAYAMADIĞIMIZ O BEYAZ GÜVERCİNİN KANATLARINDAKİ BARIŞ…
EGEMEN OLMA MÜCADELESİ BÖYLE BİR ŞEY İŞTE… NE İNSAN HAKKI DİNLİYOR NE DE MİNİCİK BİR ÇOCUĞUN ÖZGÜRLÜK DİYE ÇARPAN YÜREĞİNİ ÖNEMSİYOR…