Sultan Ahmet, Maarif Nazırı Mehmet Ali Paşa’yı çağurur, “Paşa, Bana Bafurayu çizdur, öyle bir çizdur ki, hem her şeyi anlatsun, hem de hiçbir şeyu” der. Paşa nezaretine haber salur, Bir çizikçi bulunur hemen işe koyulur… Ancak biraz sağurdur, duymadığını uydurur. Sultan beğenur, Tez Divan toplanur, önlerine konulur… “Bu nedur?” Paşalar birbirine baka durur, Biri der “kuştur”, öteki der “hoştur”. Dikilur Sultan ayağa: “Mührümdür böyle biline, Kullarıma denile!” Paşalar, “Emrinize adanuruz, yolunuzda kuş oluruz” der, kanatlanur giderler…
Sayın Kaymakam Ahmet Adanur! Tam da böyle yaptınız ama yine de teşekkürler.
Bafralıya, Bafra hakkında konuşma, düşünme, itiraz etme fırsatı verdiğiniz için teşekkürler.
Ancak, şu logoyu onaylama fırsatı da verseydiniz keşke…
Lakin! Siz öyle yapmadınız…
Sultanvari bir eda ile logoyu yaptırdınız, Bafra’yı temsil ettiğini düşündüğünüz kişilerin önüne koydunuz ve kullarınıza dayattınız.
İyi niyetinizden şüphemiz yok ancak,
Ya karakteriniz -buna bağlı olarak yönetimsel olarak tarzınız- bu.
Yani, yaptım olducu,
Dayatmacı,
Siz bilmezsiniz ben bilirimci
Özetle atacıl, otokrat...
Ya da vizyonunuz bu.
Yani, logo nedir, şehir logoları nasıl belirlenir, neler içermelidir, nasıl oluşturulmalıdır, sunulmalıdır gibi bilgilerden yoksunsunuz.
Bafra’yı, “Temsili” değil “Katılımcı Demokrasi” anlayışı yönetmenizi, “Yönetişim” kavramı üzerine biraz kafa yormanızı;
Bafra’yı hafife almamanızı, kasaba gibi davranmamanızı, “Markalaşma” konusunda biraz okumalar yapıp, şehrin hakkını veren profesyonel bir çalışma içerisine girmenizi salık veriyorum.
Dayattığınız logo, izahta kullandığınız video ve slogan ile ilgili görüşlerimi bir sonraki yazımda ele alacağım.
Ali İhsan
23 Mayıs 2019, Bafra