Bu seçimlerin geçmiş seçimlerden bir farkı da laik ` anti laik kutuplaşmasının olmayışı. Kimsenin kimseye `dini siyasete alet etme` gibi bir serzenişi de yok.
Parti liderleri proje üretmek yerine, eksik arama ve yıpratma üzerinden halkı etkilemeye çalışıyor. Sorunlar doğru tespit edilmiş ama çözümler maalesef yok. Bu stresli ortamı esprili polemikler biraz rahatlatıyor.
Zaman zaman çok acımasız da olabiliyor polemikler. Bu tarz yaklaşımların halka bir şey kazandıracağını düşünmüyorum. Aklıselim muhalefete herkesin ihtiyacı var, ancak sırf varlığını ortadan kaldırmaya yönelik yargılardan rahatsız olmamak mümkün değil.
İktidar sevdasının insanların arasına husumet soktuğunu ve kutuplaşmaya neden olduğunu görebiliyoruz. Gerginliklerin çözümünü şiddette aramak ise en büyük hata olur. Çıkarlar yüzünden kimsenin tamamen karalanması doğru değil. İnsanlar takdiri de hak eder. `Yiğidi öldür, hakkını yeme` demiş atalarımız.
Topluma birleştirici mesajlar verilmeli. Daha seviyeli tartışmalarla toplumun önüne çıkılmalı. Gerçekçi gündemlerle halkın sorunlarına eğilinmeli. En büyük muhalefetin yine halkın kendisi olduğu ve seçimlerin halka hizmet için yapıldığı unutulmamalı, halkın sağduyusuna güvenilmelidir.