Öğretmenler Gününü böyle kutladı

Bir mensubu olarak gurur duyduğum, gelecek nesillerin emanet edildiği öğretmenlik mesleğinin 24 Kasım Gününü yine kutlayacağım. 

Öğrencilerimiz, en temiz duygularıyla sevgilerinin ifadesi olan çiçeklerini bizlere sunacaklar,  bizler için okulda kutlama programı hazırlayacaklar; velilerimiz, üyesi bulunduğumuz sivil toplum örgütlerimiz ve bütün paydaşlarımız bizleri bu anlamlı günde yalnız bırakmayacaklar.

Ben hepsine şimdiden teşekkür ediyorum.  Ve bütün meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü kutluyorum.


Kullandığım telefonun özelliklerini yeterli bulmadığım için, tüketim toplumu olmanın verdiği bir baskıyla da telefonumu değiştirme cesaretinde bulundum.

Dokunduğumda çalışabilen, üzerinde tuşları olmayan bildiğiniz bir telefon aldım. Taksitle aldığımın altını çizmek istiyorum.

Bu tür telefonların kullanıcısı olmamamdan kaynaklanan kullanım zorluğu yaşadım. Küçük bir teknolojik alet üzerinde parmak hareketleriyle yapılanları görünce yaşadığımız toplumla uyumsallaşma problemiyle karşı karşıya olduğumu fark ettim.

Oysa Dakyanus’tan kaçıp kendimi bir mağaraya da kapatmadım, yedi uyurların yaşadığı gibi 309 yıl sonra bu topluma dahil olmadım.
Yani yaşarken çevremde gelişen değişmelere ayak uyduramadığımı fark ettim.


Bana ait olan bir günde kendimi sorguluyorum.
Öğretmenlik becerimi sorguluyorum.
Eğitim ortamında öğrencilerime öğrenme zenginliği ve çeşitliliği sunmaktaki başarımı sorguluyorum. İşimi yaparken yaşadığım mutluluğu ve mutsuzluğu sorguluyorum.
Günü kurtarmak için zihnimin uydurduğu yalanları sorguluyorum.
Sınıfa girdiğimde bitmeyen 45 dakikaları sorguluyorum.
Derse gitmekten beni korkutan duygularımı sorguluyorum.
Yetersizliğimi şiddetle bastırmaya çalışmamı sorguluyorum.
Kendime hesap çıkarmak adına kendimi sorguluyorum.
Ve içimdeki benle konuşuyorum.


Bilgi toplumunun bir bireyi ve bu toplumda eğitimci olarak iyi öğretmen olmanın,
her öğrenciyi olduğu gibi kabul etmenin,
küçük başarıları fark etmenin,
öğrenci seviyesine inmenin,
öğrenmeyi güçlendirici ders araçları taşımanın,
geri bildirim vermenin,
öğrencinin ihtiyaç ve isteklerini anlamanın,
geçerli ve güvenilir ölçme hazırlamanın,
dersi plânlamanın,
öğrenciyi sürece dahil etmenin,
asla eleştirmemenin,
kınamamanın,
esprili, güler yüzlü, güzel giyimli, öğrenci merkezli olmanın vb. yeterli olmayacağının farkındayım.


Tebeşir ve tahtayı iyi kullanan fedakâr öğretmenlerimizden devraldığım bayrağı, sanayi toplumunu yetiştirirken günümüz teknolojisini verimli ve etkili kullanarak başarıya taşımalıyım.

Bilgi toplumu öğretmeni olarak öğreten olmaktan çıkıp öğrencimi öğrenmeye yönlendirebilmeliyim,

bilgi aktaran değil bilgi kaynaklarına ulaşma yolunu kolaylaştırabilmeliyim,

bireysel öğrenmeye inanıp öğretmen merkezli bir eğitim yerine teknoloji destekli öğrenci merkezli bir eğitimi yani intel öğrenmeye yardımcı olabilmeliyim.

Günlük hayatta hiçbir anlam ve önem arz etmeyen değerli olduğunu sandığımız,

amaçsız, sebepsiz şeyleri zoraki öğretmeye çalışmak yerine
öğrenme ateşi yakmak ve öğrenme enerjisini ortaya çıkarmanın doğru olacağına inanıyorum.

Başöğretmenimizin bizlere hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine, bilim ve teknolojiyi kullanabilen öğretmenlerimizle ulaşabileceğimin de farkındayım.

24 Kasım Öğretmenler Günüme; kaçınılmaz olan değişime, sürdürmek zor da olsa kişisel gelişimim, mutluluğum için küçük bir adım atarak başlıyorum.

Çünkü benim dışımdaki her şey değişmekte.
Karşıma aldığım öğrencilerim bu değişimlerin içinden etkilenmiş ve hatta bir kısmını özümsemiş olarak okulumuza gelmekte, gelecek de…

Öğrencilerimden daha geri kalmış olmaktan kendimi kurtarıyorum.
Bugün özlük haklarımda iyileştirme olsa da olmasa kendimi daha mutlu hissediyorum.
Olmam gereken yere kendi benliğimde göç ediyorum.

Ve ben artık biliyorum
“DÜNÜN GÜNEŞİYLE, BUGÜNÜN ÇAMAŞIRI KURUTULMAZ.”

Bafra Anadolu Lisesi Müdürü Yıldıray Baş

 

 

  • BafraHaber Yorum
  • Öğretmenler Gününü böyle kutladı içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0