Herkesin mutluluk resmi kendine özgüdür. Biraz da hayata nasıl baktığımızla ilgili. Mutluluğu önce içimizde keşfetmeli ve içimizde yaşatmalıyız. Uzaklarda aranan mutluluk asla ulaşılamayandır.
Sorunlu ve sıkıntılı yanlarından bakıyorsak hayata hep ertelemek zorunda kalırız sevinçlerimizi. Oysaki hayatın güzelliklerini yakalayıp bu pencereden bakabilirsek yakınımızdadır hep sevinçlerimiz.
Mutluluk eşinle, dostlarınla, çocuklarınla sohbet edebilmek, düşüncelerini paylaşabilmektir. Aynı zamanda da empati kurabilmek. Belki de en önemlisi empati kurabilmek.
Bazen, yalnız kalabilmek, sahilde tek başına yürüyüşe çıkmak, kulağında dalgaların sesiyle uzaklara gülümsemek…
Bazen tefekkür etmek, düşünmek geçmişi, yeni kararlar almak, yolunda gitmeyen şeylere yeni çözümler bulmak…
İnandığın gibi yaşayabilmek…
Bir bahar sabahı güvercinlere yem atmak, kanat çırpışlarını dinleyerek…
Doğanın melodisini kaybetmeden, o ahengi bırakmadan yaşamak…
Mutluluk, gülümseyen bir çocuğa gülümseyebilmek…
Toprağı, çomakla karıştıran çocuğa eşlik edebilmek…
Biraz çocuklaşabilmek belki de…
Mutluluk, okumak, yazmak, fikir üretmek…
Hissetmek, hayata dokunarak yaşamak…
Mutluluk, iletişim kurmak…
Yorulduğunda, soluklanmak bir ağaç gölgesinde…
Üşüdüğünde, sımsıkı sarılmak abana…
Mutluluk, dua edebilmek…
Şükretmek sıhhatli oluşuna…
Yağmurun ardından gelen gökkuşağını izlemek…
Selam durmak geleceğe...
Mutluluk, dostlarınla kaliteli ve eğlenceli zaman geçirmek…
Mutluluk, Yaratıcınla olan bağlantını sağlam tutabilmek…
Benim mutluluk resmim böyle olurdu…