Korkan insan, Döner durur takıntılarının yörüngesinde Sürekli kaçar, Korkuları yakınına geldiğinde Sağlıklı düşünceden yoksunlaşır, İçine kapanır, Kapatır dünyaya alıcılarını, Kendine kapatır
“Açılım” sağlayamaz düşüncelerinde Değişime, gelişime yelken açamaz Bir hezeyan teslim almıştır benliğini Sürekli acı çeker, “anlaşılamamaktan” yakınır Her hissettiğinde bu amansız duyguyu Tehdit savurur korku odaklarına Korku, kör eder duyguları
Korkan insan, Bağırır avazı çıktığı kadar, Ama anlaşılamaz kelimeleri, Çirkinleşir dili. Bazen öğrenilmiştir korkular Bazen yalnız kalmaktandır korkulan, “sürüden ayrılanı kurt yer” misali Hep, koruma ve kollama da bir şeyleri, Hep savunmada… Limandan ayrılamaz hiçbir zaman, “ya fırtına çıkarsa!” “buz dağına çarparsa!” Felaket senaryolarıyla öylesine meşguldür ki… Diğer gemiler döner seferinden O hala limanındadır O, emin ellerdedir(!) O, anne kucağında… Oysaki cesaret… Korkunun zıttı, Kalemin dili, Özgür ruhun sesi… Cesaret, İnanç, bilgi… Açık denizlere çevirmek rotayı Risk almak yeri geldiğinde Tedbir alarak devam etmek, yeri geldiğinde Cesaret, Sanılanın aksine, Bilek işi değil, yürek işidir