Ya kara toprağınsın ya benim! bizim erkek egemen toplumun kuralı bu malesef. Rahime bir tane çocuğu var ve nice öldürülen diğer Rahimelerin de çocukları var. Bir anlık öfke ve ya cinnet bu çocuklarımızın ruhlarında ne yıkımlara yol açıyor, anne eksikliği hele de böyle bir sonla vuku bulan anne eksikliği, baba için kin ve nefretle büyüyen bir çocuğu ne kadar ve ne zamana kadar masum kılabilir.
Genel anlamda söylüyorum, her gün karşılaştığımız kaç kadın dramı var sadece Bafra`da. Erkek iş yok ne yapayım der yatar keyifle, gezer aylak aylak, kadın çocukları için dilenir, kapı kapı gezer, sorarsın yokmu eşin, var ama işi yok.
Yine Bafra`da intikam için masum bir kadın öldürüldü, annesi yaralandı fatura yine kadınlara kesildi. Hangi eş ve ya anne çocuğunun, eşinin yasadışı olaylara karışmasını ister. Katil olmasını ister, hangi vicdana sığar, hangi delikanlılık raconuna sığar kadın öldürmek. Objektif bakmam gerekirse Cengiz`in infazıda insanlığa sığacak bir tarafı yok, onunda annesi ,eşi vardı.
Sonuçta acı çeken kadınlar, anneler, ortada kalan çocuklar. Öfkeler dizgilenemezse ölümler zamansız, hayatlar perişan, çocuklar ya annesiz ya babasız, anneler, babalar yürekleri acıyla kavrulmuş bir yaşam sürdürmeye çalışır.
Bireysel silahsızlanmaya hayır derken, çıkarılan yasalarla önüne gelenin belinde silah, cebinde cesaret (yüreğinde değil) ufacık öfkede çek vur.
Hayat bu kadar basit cesaretsiz insanın kalkanı silah, velhasıl silah icat oldu mertlik bozuldu.
sevgiyle kalın