BİR SAHİCİLİK NEŞRİYATI

 

 Önce Steve Jobs’un ölümü..  

 

sonra başbakanın annesinin vefat etmesi.. 

 

ve insanlık ölümle barışmaya karar verir..

 

gizliden gizliye `ölümün` verdiği özgürlük kredisini keşfetmeye mi başlar`..

 

`başbakanlar da ağlar` diyerek derin bir başlık atılmış..

 

zamanın Başbakan`ı Tansu Çiller`in annesi öldüğünde aynı hoşgörü ortamı yoktu

 

bir bayan olmasına rağmen gözyaşlarını yutkunup içine atmıştı. 

 

tabii bu olay, yıllar yıllar önceydi..

 

ama dün gibi kulaklarımda:

 

"ağlamak zayıflık işaretidir, devlet büyükleri ağlayamaz!”..

 

`erkekler ağlamaz, başbakanlar hiç ağlamaz!..`

 

mazallah “duygu sömürüsü addedilir”..

 

o günlerde sadece şehit cenazelerinde ağlamak sahici görülürdü..

 

yol katetmişiz,

 

çağdaşlaşmışız..

 

‘güçlülüğün’ gözyaşını kurutmakta değil, ‘sahicilik’ de olduğunu keşfetmişiz..

 

artık sahicilik de girer inşallah ‘evrensel değerler listesine’..

 

belki de bu yüzden sevdim şiiri..

 

şiirde ki düşünen insanı,

 

kör etmeyen duygusallığı,

 

sağır etmeyen gerçekliği, 

 

şiirde ki cesareti sevdim..

 

bu yüzden diyorum, ‘şiirin modası geçmez’..

 

Bazen duymak bilmekten daha önemli..

 

‘ben biliyorum’, deyip pek çok şeye burun kıvırırız,

 

ancak dinlediğinizde şahitlik etmiş olursunuz

 

sahiciliği de ötekileştirdikçe duyamaz olmuşuz,

 

nereye kadar sanal ışıltılar`..

 

‘deniz bile artık gerçeğinde parıldarken..’

 

bugün dünya bile gerçeğin peşinde değil mi`

 

‘ekonomi kitapları yeniden yazılmalıymış!’

 

Bence mahsuru yok..

 

‘dünyevileşme’ kelimesi özenle kullanılırdı birkaç sene öncesinde..

 

Yine aynı korku vardı..

 

‘gerçek dünyayla yüzleşme korkusu..’

 

Ali Kalkancılar, Fadime Şahinler; hafızalardaki tazeliğini koruyorken..

 

Ama hiçbir şey olduğu yerde kalmıyor,

 

Bu yüzden de ne yüzleşmeler, ne de değişimler bitmiyor..

 

Ben, bir devrin bitip, yeni bir devrin başladığına inanıyorum,

 

amacım büyük laf etmek değil..

 

ikiz kulelerin yıkılışıyla başlayan değişimlerden söz etmeye çalışıyorum..

 

sanırım, temel mesele; inandığın değerlerin sağlam olması ve sağlam tutunmak..

 

bu benim inancım, bemim gerçeğim..

 

‘kurtuluşun reçetesi var mı`’, diye sormuştu bir arkadaşım,

 

İlk aklıma gelen cevap: “imtahan dünyasını geçmeden asla” olmuştu..

 

 

  • BafraHaber Yorum
  • BİR SAHİCİLİK NEŞRİYATI içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0