Bafra`nın ormanları ve gölleri

Değerli okurlarımız Bafra’mızın bildiğimiz veya bilmediğimiz birçok orman ve gölleri vardır. Bu gün Bafra’daki bir gencimize veya benim gibi orta yaşı bulmuş bir arkadaşımıza Bafra’nın göl ve ormanlarını biliyor musunuz, nerelerdedir, isimleri nedir vs gibi soru sorsanız sanırım kem küm eder 3-5 tane isim ancak sayabilir. Ben bu yazımda sizleri bu konuda bilgilendireceğim. Umarım hem keyif alır, hem bilgi sahibi olursunuz.
1)DÜDMEN DAĞI ORMANLARI: Batısında Boyabat ve Alaçamın bir kısmı, doğusunda Bafra mıntıkası ve köyleri, güneyi Havza ve Vezirköprü’nün köyleri, kuzeyi ise Alaçamın bir kısmına kadar uzanarak denize kadar dayanmaktadır. İçinde Karaca, geyik ve ayı türü hayvanları barındıran bu ormanlar en büyük ormanlarımızdır.
2)NEBİYAN DAĞI ORMANLARI: Batısı Bafra’ya, doğusu Samsun’a, güneyi Kavak, kuzeyi ise Bafra’nın köylerine kadar uzanmaktadır.
3)MARDAR DAĞI ORMANLARI: Bafra’nın güneybatısında bulunan Mardar dağı ormanları yaklaşık 8000 dönüme yakındır. Baltalık orman olarak geçen bu alanların içinde ufak tefek tarlalarda bulunur. Devlet kontrolündeki bu ormanımızda yabani Sülün hayvanı bulunmaktadır ve koruma altındadır.
4)BADUT ORMANI: Sarı Köy’de bulunan devlet ormanıdır.1952 yılında gelen göçmen vatandaşlarımıza tahsis edilmiş ve burada Badut köyü kurulmuştur. Eskiler tarafından zamanın en büyük pelit ve çınar ağaçlarının bu ormanda bulunduğu söylenir. Badut ormanları Sarı Köy, Doğanca ve Şeyh Ören köyleri hudutlarındadır.
5)SARIGAZEL-ENBİYALI-HAMAMDAĞI ORMANLARI: Engiz, Yörükler ve şimdiki Karaköy harasının tamamı bu ormanların hudutları içindeydi. Samsun yolundaki Karaköy harası karşısında bulunan bu ormanlardan bu güne kalan kısımlar yaklaşık 2000 dönüm civarındadır ve devletin tasarrufu altındadır. Eskiden bu ormanların 10.000 dönümün üzeride olduğu söylenmektedir. Zamanında meşhur Saban Çiftliği buradaymış ve sahibi de zamanın ünlü ağalarından Fehmi Beymiş. Fehmi Bey bir köylü tarafından arazi davası yüzünden öldürülünce devlet bu araziye el koymuş ve burayı Karaköy Harası yapmış.
6)SAZ DAĞI ORMANLARI: Bedeş-Harız ve Karaboğaz balık gölünün arazileri içinde kalan ormanlık alanlardır. Çok büyük bir baltalık orman ve hayvan yayılımı yeriymiş, fakat her ne kadar devlet tarafından sahip çıkılmaya çalışıldıysa da başarılı olunamamış ve köylüler tarafından tarla haline getirilmiştir. Bu gün bu ormanların adı vardır, kendisi yoktur.
7)SEYREKLİK ORMANLARI: Emenli Köyü hudutları içindedir. Bir tarafı Kara Boğaz’a bakar ve tel örgü içindedir. Mera olarak köylüler tarafından kullanılır.3000-4000 dönüme yakındır.
8)AYVADAĞI ORMANLARI: Bu ormanlar zamanında 3000-4000 dönüm civarındaymış, fakat köylüler tarafından gün ve gün kesilerek tarım arazisi yapılmıştır. Güneyinde Tevaklı boğazı, doğusunda Kızılırmak ve kuzeyinde elçi gölü ile Necati Namlı’nın çiftliği vardır. Kızılırmak tarafında ırmağın ortasın da denize yakın yerde eskiden Ayva Dağı ormanlarına bitişik bir de yavuz adası ormanları bulunurmuş. Bu ormanda aşağı yukarı 150-200 dönüm civarındaymış ve bu ormanda doğmuş, sahipsiz yabani sığırlar(yavuz) bulunurmuş. Bu sebepten dolayı halk arasında yavuz adası ismini almıştır. Burası da şu an tarladır.
9)PELİTLİK DAĞI ORMANI: Doğanca Köyü beldesi içinde köy merası olarak kullanılmaktadır. Baltalık bir orman olup 2000 dönüme yakındır. Bu orman hala köy merası olarak kullanılmakta ve bozulmamıştır.
10)MAŞATLIK ORMANI: Hırsa köyü sınırları içindedir.2000 dönüme yakın olup, köy merası olarak kullanılmaktadır.
11)DİL ORMANLARI: Doğusu ve kuzeyi deniz, batısı ve güneyi Cernek ve Ulu gölle, Liman gölüne kadar uzanan bir adadır. Şebbek (Evliyanın olduğu yer) denilen geçiş yerinde eskiden tahta köprü varmış fakat zamanın Bafra Kaymakamı rahmetli Şükrü Özhan Bey tarafında tahta köprü yıktırılarak beton köprü yaptırılmış ve bugün hala bu köprü kullanılmaktadır. Bu gün 12000-13000 dönüme yakındır. Yarısı Yörükler köylülerince, yarısı da Doğanca Belediyesi ve Orman İşletmesinin tasarrufu altındadır.

BAFRANIN GÖLLERİ VE KANALLARI En büyük gölümüz Ulu göldür. Onun yanındaki Uzun göl, Uzun gölün batısında da Cernek gölü vardır. Kışın Uzun göl ve Cernek gölü bitişik gibidir. Çünkü kumlu boğaz ve kazak yarması boğazları bu iki göl arasında geçiş sağlar, fakat yazın bu iki boğaz kuruyunca göllerin birbiriyle irtibatı kesilir. Burada Kazak yarması olarak adlandırılan boğaz Bursa’daki Apollon gölü kenarındaki Rus Kazaklarının balık tutmak için Bafra’ya geldiklerinde kayıklarını gölden göle geçirmek için kazma, kürek elle yapmış oldukları kanalın ismidir. Bu kanalın Cumhuriyetin ilk yıllarında gölleri devletten kiralayan Çarşambalı Mazhar Efendi tarafından( Bursa’dan getirttiği Kazaklara gölde balık tutturduğu) kazaklara yaptırdığı söylenir. Ulu gölün kuzeyinde Gıcı gölü ve Tatlı göl vardır. Bu iki gölün arasında ise Ay Bedri Adası vardır. Cernek gölü ile Gıcı gölü arasında da Ayan Adası bulunur. Cernek gölü’nün daha batısında ise Liman gölü vardır. Liman gölünün batısında da yani ırmağın denize karıştığı yerde Irmak Ağzı olarak bildiğimiz yer vardır. Kolon Balığı, Mersin Balığı ve mersin balığının çeşitleri olan Şip Balığı ile Karaca Balığı burada yakalamaktadır. Siyah havyar bu balıklardan elde edilir. Annemin büyük dayısı rahmetli Ali İşman 1940’larda zamanın ünlü havyar tüccarıymış ve bu havyarları elde eder ve havyar ticareti yaparmış. Kara boğaz denilen balık gölü ise Alaçam hudutlarına kadar dayanmaktadır. İrili ufaklı olan Balçık gölü,Çanlı göl,paralı göl ve ayan gölleri ise Cernek gölünün ayaklarıdır,yani onun etrafındaki parça göllerdir.Bu küçük göllerde yazın sular çekilince binlerce dönüm alan hayvan yayılımı ve sazlık yeri olarak kullanılırlar. Girne Köyünden Balçık gölüne ve çanlı göle gitmek için Melek boğazı kullanılır. Bir de Alaçamlıların Kayık yarması denilen bir boğaz vardır. Bu boğazda Erarım denilen yerden Cernek gölüne çıkış irtibatını sağlar. Doğanca Köyü içinde yine İşman’ın kanalı denilen bir kanal vardır.Bu kanaldan da Dil Adasına ve Liman gölüne gidilir.Bu kanal yine annemin ortanca dayısı İsmail İşman’ın çiftliğinin ortasından 1950’li yıllarda devlet tarafından istimlak edilerek yaptırılmıştır.İşman’ın kanalı olarak adlanmasının sebebi İşman’ın arazisinden geçtiği içindir, yoksa İsmail İşman tarafından yaptırılmamıştır. Evet değerli okurlarım bu yazdıklarımı belki kiminiz ilk defa duydunuz ve okudunuz.Bu anlattıklarımı hiçbir kitap ve kaynakta bulamazsınız,çünkü bunlar yaşanılarak ve gezilerek yazılmış,babam Nazım Şahin Urfalı’nın( Avcı Nazım) bana anlatıklarına dayanılarak derlenmiş ve toparlanmış, sanırım ilk defada kaleme alınmış bir yazı oldu.Hepinizi saygı ve sevgi sunar,yeni yazılarımla tekrar buluşuncaya dek sağlıcakla kalmanız dileğimle….

  • BafraHaber Yorum
  • Bafra`nın ormanları ve gölleri içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0