24. Yüzyıl

24. Yüzyıl
Neden 22, 23 yâda 25 yüzyıl değil de 24. Yüzyıl.  Çünkü bu hiç önemli değil. Önemli olan bu yüzyılların gelecek olması ile bu yüzyıllarda nelerin olacağıdır. Dünya bu yüzyıllara nasıl hazırlanıyor temel felsefeleri ile yapılanmaları nelerdir bunu görmek gerekir. Artık Temel felsefe AR-GE çalışmaları ve inovasyonlardır. Çin’i Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi yapan ve birkaç yıl sonra da birinci ekonomisi yapacak olan yaptığı AR-GE çalışmalarıdır.
Dünyada ki AR-Ge (araştırma geliştirme) çalışmalarını görmeden dünyanın geleceğini görmemiz mümkün değildir. Bu yıllarda dünyada en büyük yarış AR-GE (Araştırma Geliştirme ) çalışmalarındadır. Devlet ve firma bütçelerinden önemli bir yüzde AR-GE’ ye ayrılmaktadır. 10 milyondan fazla robot çoktan insanın emrinde çalışmaya başlamıştır. Binlerce AR-GE projesi devletler ve firmalar tarafından bazen açık, bazen da gizli olarak yürütülmektedir. Günümüz de teknolojinin hem hızı hem de ivmesi artmaktadır.  AR-GE sürekli inovasyonlar üretmektedir. İşte bazı ülkeler bu yüzyıllara bu felsefe ve yapılanma ile hazırlanmaktadır.
Her an yeni bir buluş olabilir, bu buluş insanların hayatını toptan değiştirebilir.  Kısacası her an  herşey olabilir!
2050 yılından önce Bilgisayarların işlem gücü insan beyni gücüne yetişecek, Sonra da geçecek.
Elektrik enerjisi yerine yeni enerji kaynakları kullanılacak,
Evlerde, ofislerde ve şehirlerde kullanılan her çöp kutusu geri dönüşüm üretimli olacak.
Petrolsüz araçlar, ya da kendi yakıtını üreten araçlar kullanacağız,
Her ev kendi enerjisini üretecek şekilde yapılacak, doğalgaz, petrol ve kömür kullanımı kalkacak.
Kâğıt kullanımı tamamen kalkacak, ağaçları kesmek zorunda kalmayacağız.
Eğitim, sağlık, tarım, sanayi ve ulaşım araçlarında akıl almaz gelişmelere şahit olunacak.
Şehirler, konutlar ve yapılar değişecek,
Gerektiğinde havada, karada denizde gidebilen araçlar olacak, bu araçları insanlar değil bilgisayar programları kullanacak,  biz rahatımıza bakacağız. Trafik buna göre düzenlenecek.
İnsanların tüm organları yapılabilecek,
Yeni elementler bulunacak,
Atomun maddenin en küçük parçası olmadığı ortaya çıkacak
Deprem önceden bilenecek,
Işık ötesi hıza erişilecek
Yeni gezegenler, galaksiler bulunacak,
Okullar kalkacak, eğitim de okulsuz döneme geçilecek,
Su üzerine çalışmalar müthiş artacak ve belki bildiğimiz su üretilecek,
Kanserin her türü, astım, şeker, tansiyon, organ yetmezliği, migren, romatizma, Verem, bronşit, farenjit, duyma, konuşma ve görme bozuklulukları, diş ağrısı, baş ağrısı, nasır dahil hastalılıkların % 95’i ortadan kalkacak,  yaşlanma yavaşlayacak, bugün 25 yaşında olan insanın tüm özellikleri, fizik yapısı ve enerjisine 23.yüzyılda 200 yaşında ki insan sahip olacak.
Erkeklerin göbek, kadınların selülit ve kilo diye bir derdi olmayacak.
22. yâda 23. Yüzyılda robotların sayısı insan sayısını ulaşıp geçebilecek, her işi robotlar yapar hale gelebilecek,
Başka gezegenlerde koliniler kurulabilecek,
Uzaya Samsun’a, Ankara’ya gider gibi gidilebilecek, ziyaret ve geziler için turlar, seyahatler düzenlenecek.
Organların, işletim sisteminin ve yapay zekânın geliştirilmesi sonucunda üretilen robotlar hızla tarım, sanayi ve hizmet sektörüne yayılacak. Hatta bu bahsettiğimiz AR-GE çalışmalarında robot kullanılacak.
Koyun kopyalandı 24. yüzyılda belki insan kopyalanacak,  İnsanların klonlanması ahlaki ve dini nedenlerle red edilse bile birgün birileri bu yasağı da delecek ve insanın klonlanması da yasallaşacak. Sizce once kimler klonlonacak` Elbet de sıradan insanlar değil.  Bundan sonraki adım üstün ırkın yetiştirilmesidir. Böylece genetik ırkçılık ortaya çıkacak.
Yüzlerce örnekler daha verebiliriz.
Bunlara baştan olamaz demeyin. Dünler de elektrik, arabalar, aya çıkmak, uzaya gitmek Televizyonlar, faks telefon,  organ nakli, cep telefonları, uydular, bilgisayarlar, internet, e mail, msn, facebook için de olamaz deniliyor akıllara böyle şeyler gelmiyordu. Bu nedenle her an akıl almaz buluşları beklemeliyiz.
Artık bilim sektörü diye bir sektör doğmuştur. Bu sektör AR-GE projelerini ve bilim üniversitelerini kapsayacak hale dönüşecek, belki bilim sektöründe çalışanların sayısı önce sanayi sektörünü, sonra hizmetler sektörünü geçecek. İnsanoğlu dünyayı bir laboratuara çevirecek. Sonunda robotlar görev yapacaktır.
Bilim, AR-GE ve inovasyonun öneminin herkes ve her alan çok iyi kavramalıdır. Devletin, kamu kuruluşlarının ve özel kuruluşların bilim sektöründe yer almaları gerekmektedir. Bu alanlarda gerekli çalışmaları yapmaları, insan kaynakların da buna uygun tercihlere ve yapılanmalara yer vermeleri kaçınılmaz olmuştur. Önümüzde ki yüzyıllara ülkemizin de şekil vermesi, o yüzyılların içinde olması için bunlara ihtiyaç vardır.
Yoksa yine çağı gerisinden takip ederiz. 
Saygılarımla

  • BafraHaber Yorum
  • 24. Yüzyıl içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0