"Darbeye karşıyım" demek benim için züldür. Ancak durum o kadar vahim ki, demokrasi o kadar askıya alınmış, hukuk o denli iktidarın kılıcını sallıyor ki, "darbeye karşıyım" demeden başlayacağım bir yazı ile gözaltına alınabilirim, hatta kaşım gözüm demeden tutuklanabilirim de...
Darbe Girişimi sonrası yazdığımız bütün haberlerde şablon olarak, "Darbe Girişimi sonrası Fetullah Gülen Cemaatine yönelik düzenlenen operasyonlar kapsamında .... gözaltına alındı" giriş cümlesini kullandık. Hal böyle olunca, yorumcularımız da bizi Gülenci sanmaya başladı ve ayar çekmeye çalıştı. Beni bir yerlere çekmeye çalışanlara, hakkımda yanlış fikirlere sahip olanlara 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün AKP`nin kuruluşunun 15`inci yılında söylediği o güzel açıklamaya öykünerek cevap vereyim: Gerek cemaat olsun, ideolojik bir yapı olsun, siyasi yapı olsun, aklımı, fikrimi bir kişiye teslim etmedim. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde görmediği bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. İlk kez halkın üzerine ateş açıldı, milletin meclisi bombalandı, polisine kurşun sıkıldı. Bu planı kim yaptıysa, emri kim verdiyse haindir. Cezası ne ise verilmelidir.
Bu hainler, demokrasimize de büyük darbe yaparak, başımızı öne eğdirmiş, bizi 3. Dünya ülkesi kalmaya mahkum etmiştir. Hiçbir demokrat, ülkesinin Cumhurbaşkanı darbe girişimi sonrası öldürülmüş bir ülkenin vatandaşı olarak yaşamak istemez.
Ancak, ben Bafra`da bir darbeci görmedim, duymadım. Bileniniz varsa söyleyin, resmini yayımlayıp yüzüne tükürttüreyim. Bafra`da, darbe girişimi planından haberdar olan, darbe planının bir parçası olan, darbeden sonra görev alacak olan birileri varsa söyleyin milletçe yüzlerine tükürelim. Ama ben şu ana kadar ne duydum, ne de gördüm. Bildiğim, gördüğüm şu: Doğrudur, yanlıştır; aklını, fikrini bir kişiye, bir ideolojiye, bir siyasal yapıya teslim etmiş, adanmışlıkla hizmet eden inançlı insanlar var. Tıpkı sizin gibi... Sizin onlardan farkınız ne ki, o insanlara hain diyorsunuz? Siz de bir siyasal yapının, bir insanın peşinden gitmiyor musunuz?
Ben görevden alınan öğretmenlerden, doktorlardan, polislerden, hakim, savcıdan vb. söz ediyorum. Siz hangi saikle bu kişilere hain diyebildiniz. Savcılar hangi saikle bu kişilere soruşturma açtı, hakimler tutukladı. Bu kişilerin darbe planı içinde olduğuna dair bir deliliniz yoksa nasıl bir hukuk anlayışı ile meslekten attınız, cezaevine tıktınız? Bir gün dahi hürriyetini kısıtlayamayacağınız insanları haftalarca gözaltında tuttunuz. Bu ülkede dirhem kadar hukuk varsa, yarın hepsini serbest bırakmak zorunda kalacaksınız. İşte o zaman aynaya nasıl bakacaksınız? "Bütün cemaatçiler darbecidir" gibi geçersiz bir genelleme ile bir sürü masumun hayatını karartıyor, intihara sürüklüyor, cezaevinde süründürüyor, ailelerini açlığa mahkum ediyorsunuz. Yetmedi, benden, resmini, ismini yayımlamamı, hain diye başlık atmamı istiyorsun. Yarın "pardon" demeyeceğiniz ne malum.
Ben şimdi hangi vicdan ile bu insanlara hain diyeyim, terör örgütü üyesi diyeyim. Evet, bir darbe girişimi vardır. Darbeden sonra da darbe fırsatçılığı, İktidarı kaybetmeme hırsı uğruna, darbe avcılığı vardır. Bir gazeteci olarak ziyaretçi sayısının cazibesine kapılarak, bir darbe de ben vurmayacağım.
Ali İhsan Başaloğlu 18 Ekim Salı 2016
Bafranın haberi, bafra
