Ambalaj İhalesine Giren Olmadı Çünkü Keriz Değiller!

Dün ambalaj atıklarıyla ilgili ihale günüydü. Tahmin edileceği gibi, katılan ya da bir lira dahi teklif eden olmadı. Bu yazıyı ihaleden önce yazmayı planlamıştım ama vazgeçtim. Başkan’ın meclis toplantısındaki konuşmasından sonra, ihaleye katılacak "keriz" bir şirket var mı diye merak etmiştim. Bu yüzden yazıyı ihale sonrasına bıraktım.

Tabii ki "keriz" değiller. Kim, bedavaya alacağı bir iş için yılda en az 200 bin lira para öder?

Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, tabiri caizse ihaleye fesat karıştırdı. İhaleden önce, ihaleye giren olmazsa bir firmaya bedava vereceğini açıkça ilan etti.

Oysa; Bafra’nın parasını kutsal bir emanet gibi kullanan, belediyede israfı ve şatafatı bitiren, her bir kuruşu dikkatle harcayan Sayın Başkan (!);

“Kimse belediyemize şantaj yapamaz. 

ihaleye girmeyip bizi anlaşmaya zorlayamaz. 

Birçok belediyede bu ihale gerçekleşiyor, neden bizde gerçekleşmesin.. 

Yoksa bu firmalar arasında bir anlaşma mı var.. 

Kazanacak firma diğerlerine ‘çıkma parası’ mı veriyor… 

Asla buna müsaade etmeyeceğim. 

Gerekirse ben toplayacağım ve satacağım. 

Hatta böyle bir niyetleri varsa bilsinler ki, belediye şirketini kurup bu toplama işini tamamen belediye olarak yapacağım, ihale bile yapmayacağım. 

Bafra’daki firmalar ihaleye girmezse başka şehirden bir firmayı pazarlık usulü ihaleye davet edeceğim”

 “D E S E Y D İ”, bu firmalar yine ihaleye girmez miydi?

Bu firmalar, “Bu çok önemsiz bir iş, geliri düşük, ne kazanıyoruz ki belediyeye vereceğiz? Hatta toplanması için üstüne bir de siz bize para verin,” mi derdi, yoksa “işler değişti, ekmek kapısı gidiyor” deyip ihaleye mi girerdi?

Ancak, elif gibi dimdik durması gereken Başkan bu sözleri söyleyip firmalara gözdağı vereceğine, meclis üyesini canlı yayında aklı sıra madara yapmaya kalktı. Turgay Bayrak’ı şov yapmakla suçlarken kendisi şov yaptı. 

Bir önceki dönemde tuzluk kadar iş görmeyen meclis üyelerine alışkın olan Başkan, ilk kez gerçek bir muhalefetle karşılaşınca sinirlerine hâkim olamıyor. Meclisten muhabir kovan Başkan, önümüzdeki günlerde meclis üyesi de kovarsa şaşmayalım.

Sayın Başkan, CHP Meclis Üyesi Turgay Bayrak gençse, yani toy ve acemi ise, siz de "kaşar" mı oluyorsunuz? Ben Turgay Bayrak’ın yerinde olsam, “Ben genç ve toy isem siz de kaşarsınız” derdim.

Şöyle ki;

Başkan kelime oyunlarını çok seviyor. Pazarlık diyor, sözleşme diyor. “Ben öyle demedim,” diyor, sonra “dedim” diyor. Başkalarının yaptığı işlere çöküyor, ben yaptım diyor, verdim diyor, yine veririm diyor. Gerisini siz anlayın. Kesinlikle toplumun büyük kısmına güven vermiyor. Zaten bunun göstergesi de seçim sonuçları oldu. Bir önceki seçimde kendisine oy veren AK Parti seçmeni, oluk oluk diğer partilere aktı.

Şimdi bir konuyu açıklığa kavuşturalım:

1. Bu iş, gelir getirici bir iş olduğu için 2886 Sayılı İhale Kanunu’na göre yapılır.

2. İhaleye giren olmazsa, ya ihale tekrar edilir ya da pazarlık usulü ile yapılır.

3. Pazarlık usulü de bir ihale şeklidir ve bunun adına "protokol" veya "sözleşme" denmez.

4. Firma çağrılır ve ihale şartnamesine uygun olmak koşuluyla, para konusunda pazarlık yapılır.

5. Pazarlık ihale şartnamesindeki muayyen bedelden aşağı olmaz. 

Çevre Bakanlığının bir belediyenin görüş talebi üzerine 2021 yılında yaptığı açıklama şu şekilde: 

İlgili mevzuat hükümleri incelendiğinde; İdareniz ve Bakanlığımızdan ilgili çevre lisansı almış olan firmalar arasında açık teklif usulüyle yapılacak ihalelerde istekli çıkmadığı durumlarda yeniden aynı usulle ihaleye çıkılabileceği veya idare yararı görüldüğü takdirde işin, 2886 sayılı Kanunun 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen esaslar dâhilinde pazarlık usulü ile yaptırılabileceği değerlendirilmektedir

Ayrıca Sayıştay da 2021 yılında şu şekilde görüş bildirmiş: 

Ambalaj atıklarının toplanması işi aynı zamanda gelir getirici bir faaliyet olduğundan, bu konudaki imtiyaz devrinin, belediyelerce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde ihale yoluyla yapılması gerekmektedir” denilmektedir. 

Bu kapsamda ambalaj atıklarının toplanması işi gelir getirici bir faaliyet olarak değerlendirildiğinden gerekli rekabet ortamının oluşturulabilmesi amacıyla ihale yoluyla gördürülmesi gerekmektedir. 

Muhalefet bu konuyu yargıya taşıdı ancak Başkan dalga geçer gibi cevaplar verdi. Birinin bu vurdumduymazlığa bir son vermesi yani Başkana haddini bildirmesi gerekiyor. Bunun yolu da hukuk yoludur. Kanun maddesi, belediye zararı, hatta peşkeş ortada iken bunun sonuçsuz kalmaması gerekmekte. Hamit Kılıç belki Bafra’yı Samsun’u aşar bunun yukarısı var. 

Sayın Başkan, şimdi size soruyorum:

İhaleye giren olmadı. Pazarlık usulü ihale mi yapacaksınız yoksa içlerinden birini ya da sizin dünyanıza en uygun olan firmayı çağırıp “Al, sana verdim, senin olsun,” mu diyeceksiniz? 

Gelir getirici bir iş olduğu için sözleşme veya protokol yaparak belediyeye yasal/kayıtlı nasıl bir gelir kazandıracaksınız? 

Yoksa bu firmalar ile arka kapılarda başka pazarlıklar mı yapılıyor, bir yerlere destek, yardım mı talep ediliyor? Ve daha kötüsü birileri şahsi bir çıkar mı elde ediyor? 

Buyurun bir şov da ben bekliyorum sizden…

ali ihsan başaloğlu

16 Ekim 2024, Bafrahaber.com

ÇEVRE BAKANLIĞININ GÖRÜŞÜ İÇİN TIKLAYINIZ

Bafranın haberi, bafra