Siz iki hocanızı kurşunlarla öldürdünüz beni de küfürlerinizle.

Bafra, geçtiğimiz Cuma günü utanç dolu günlerinden birini yaşadı.  Utanç dolu deyince merak edip ne oldu yine diyecek ve yazının devamını okuyacaksınız. Kiminiz abartmışsın diyeceksiniz kiminizde az bile yazmışsınız.

Ama bilin ki; Bafra Kaymakamını, Bafra Belediye Başkanını ve Bafra Cumhuriyet Başsavcısını kendi ve Bafralılar adına özür diletecek kadar önemli bir utançtı bu. 

Anlayana…

Bilindiği üzere (biliniyor varsayalım pek bilinmese de) geçtiğimiz hafta Bafra’da bir Basketbol Turnuvası düzenlendi. Sitemizi takip edenler ve Bölge gazetesi okuyanların haberi olmuştur ilgilerini çekmese de ama TV izleyenlerin bundan haberleri olma şansı yok çünkü orada değillerdi.

12 Dev Adam Basketbol Okulları 5. Kuzey Şöleni Bafra’da yapıldı.

Bafra’da yapılmasının sebebi ise (Bafra tarihinin kara günü 25 Mart 2008 tarihinde) Bafra’da gerçekleşen ve Türkiye basınında ‘Simit cinayeti’ olarak anılan utanç gününün bıraktığı derin izi ve kötü imajı bir nebzede olsa hafifletmekti.

Evet, Samsun veya Çorum’da yapılması planlanan turnuva Basketbol Federasyonuna yapılan istek üzerine Bafra’ya alınmıştı.

Minik basketbolcular 3 gün boyunca boş tribünlere oynadılar. 

Son gün yani ödül töreni gününde ise Bafra erkânı ve oynayan çocukların aileleri ile birkaç sporsever oradaydı. Kayıtlara geçsin İlçe Milli Eğitim Müdürü orada yoktu.

Son maç bitti ve Çorumspor 1. oldu. Sıra ödül törenine gelmişti. 

Mikrofon İsmet Badem’de… İsmet Badem, 12 Dev Adam projesi danışmanı, gazeteci-yazar ve Basketbol yorumcusu.

O da Savaş Ay gibi şapkalı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın karşısında şapkasını çıkarmaya kalktığında, Başbakanın “İsmet biz seni böyle bildik kabul ettik, çıkarmana gerek yok” dediği kişi.

İsmet Badem, sadece İstiklal Marşı okunurken şapkamı çıkarırım diyen kişi…

Meclise, orduevlerine şapkası ile giren kişi.

Sizde anlamışsınızdır bir şapka sorunu var.

Birkaç kişi dışında kimsenin bilmediği olayı İsmet Badem tokat gibi yüzümüze vurdu. Bafra’da çok güzel günler geçirdiğini ama son yaşadığı olay ile her şeyin bittiğini, olayı gazetecilere anlattığını yazmakta serbest olduklarını söyledi.

Olay şu sevgili Bafralılar; 

Bafra’nın kötü imajını düzeltmek adına Bafra’ya gelen İsmet Badem’e Bafralı da hizmette kusur etmemişti. Gezdirdiler, yedirdiler içirdiler.

Son olarak da Ünal Atasever, Doğan Karafazlıoğlu ve Ersan Sürmeli ünlü İsmet Badem’i şehir kulübüne yemeğe davet ettiler.

Bundan sonrasını İsmet ağzından yazıyorum.

Masada oturduk sohbet ediyoruz, bir kişi girdi içeriye orta yaşlı biri ve

“kulübü terk et” dedi. Anlayamadım, şaşırdım, kendisini tanımam etmem.

Kimsin sen dedim.

“Ben kulübün başkanıyım, nöbetçisiyim, buraya bu şekilde giremezsin ya şapkanı çıkar ya da çık dışarı git.” dedi ve bir sürü bağırdı durdu. 

Yanımda Samer Şenbayrak, Onur hoca ve diğerleri ile masadan kalktık.

Ben şahsın yanına gidip, “bakın ben İsmet Badem, gazeteciyim” dedim, bana ne lan gazeteci isen, dedi. “Basketbol Federasyonu temsilcisiyim” dedim, S…….m federasyonu dedi ve beni kulüpten kovdu. 

Başında beri okuduğunuz olayın özeti bu. 

Şimdi kim bu terbiyesiz, utanmaz adam diye merak ediyorsunuz. 

ORHAN NAMLI

Bay Orhan Namlı, şimdi soyadınıza bir nam daha eklediniz. İnanın namınız yürüyecek o bilmem ne yaptığınız Basketbol camiasında.

Katiller simit için hocalarımızı mermi ile öldürdü.

Sizde başka bir spor adamını küfrünüzle öldürdünüz.

Biliyorsunuz değil mi, Hocalarımız aslında bir kaba sözün kurbanı oldu.

Soruyorum size şimdi, sizin onlardan ne farkınız var? 

Ve ekliyorum, asıl sen terk et Bafra’yı…