Herkeste bir meraktır gidiyor, “Kastamonu maçındaki olayları kim çıkardı`” Çünkü kimse; "Biz küfretmeyiz, Biz koltuk kırmayız, Biz, su kabı atmayız, Biz tahrik etmeyiz... diyemiyor demiyor..."
Çünkü biz Bafralıyız… Her yere gideriz. Alayına gideriz… Bafra’ya gelenlere de bilet bedava.
Kastamonulular da meraklı, onlar da soruyor, “Kim başlattı olayları`”
Çünkü onların içindeki aklı başında insanlar da diyemiyor kendi taraftarları için; Biz küfretmeyiz, biz koltuk kırmayız…
İki taraftar çıktı meydana, ikisi de bir birinden merdane.
İki takım taraftarının birbirinden farkı yok maalesef. Hele Kastamonu’nun durumu bizden daha kötüymüş bunu daha yeni öğrendik.
Hem de kimin ağzından` Kendi hocalarının ağzından: … Maç sonrası çıkan olaylara da değinen Okumuş şunları söyledi; "Benim en çok üzüldüğüm her maçtan sonra çeşitli olaylar çıkıyor. Bize bunlar yakışmıyor. Çıkıp oynuyoruz. Biz ne yaptık onlar ne yaptı futbol adına buna bakmak lazım"
Ve aynı haberin altına yorum yazan değerli bir Kastamonulu şöyle demiş:
"Kafa yapıları değişmedikçe, sahada alınacak ve verilecek puanlara saygı gösterilmedikçe bir arpa boyu yol katetmek, hedefe ulaşmak hayal gibi geliyor. Her hafta olay, kim bunlar! kim sebep oluyor bu hadiselere, onları araştırıp soruşturmak gerekiyor. daha öncede dediğim gibi, benim zamanımda çıkmadı şimdide çıkmasın diyenlermi var yoksa. böyle giderse, böyle düşünülürse yazık olur valla. Bizler ne umutlar ve şevkle her hafta maçlara gelip takımımızı desteklemeye çalışıyoruz. Sayın okumuş biz işimize bakıyoruz diyor, haklı olarak. Hemde sen işine bak hocam, bu beyinler 42 yıldır aynı ayarda çalışıyor, bir arpa boyu yol katedemeyen beyinlerin eseri bu takım. Biz başaramadık belki siz başarırsınız demeği ve başarmanızı çok istiyoruz. Bu memleket kendi çocuğuna, kendi sporcusuna hiç sahip çıkmadı. Hep yabancı hayranlığıyla bu günlere gelindi, yarınlara umutla bakabilecek ne cesaretimiz nede umudumuz kaldı, yolunuz açık ola..."
Kastamonulu sağduyulu vatandaşlar kendi taraftarlarının ne olduğunun farkında. Bundan dolayıdır ki, sitemize girip yorum bırakan Kastamonuluların bazıları herkesi sakin olmaya çağırmış.
Yukarıda gördüğünüz gibi Kastamonu seyircisi hiç kimseden aşağı değil hatta sabıka defteri de bayağı büyük.
Onların içinden kendilerini eleştirenler çıkmış. Peki, biz kendimizi eleştirmeyecek miyiz` Biz suçsuz muyuz` Sütten çıkmış temiz kaşık mıyız`
Kocaman bir hayır.
Kastamonulu taraftarların sorunlarını onlar çözecek ve bedelini kendileri ödeyecek. Basınları da kendi taraftarlarının yanlışlarını örtbas ederse daha çok malzeme sahibi olacaklar.
Kastamonulu meslektaşlarıma birkaç sözüm var, Sitemizi kastederek: Pisliklerini unuttular başlıklı haberde, “Kendi seyircisinin pisliğini örterek Kastamonu sporlu taraftarları suçlu gösteren web sayfalarına bizde bu fotoğrafla karşılık veriyoruz.” Şeklindeki haberiniz yakışıksız. Yorumlarınızda buraya yazamayacağım bazı hakaretlere yer verdiniz. Bafrahaber’de böyle bir şey de mümkün değil. Gün boyu her iki taraftardan da çok agresif yorumlar geldi biz ise bunların hiç birini yayınlamadık. Çünkü o yorumlarda bir yarar göremedik. Ama siz nasıl bir fayda gördünüz de onay verdiniz. Yılların gazetecilerine şimdi buradan gazetecilik etiği dersi verecek değiliz.
Gazeteci olayların şahididir, tarafı değil. Ama bu olay baskın basının taraf olduğu bir olay haline geldi. Bir tarafta Kastamonu basın ordusu (hem de taraftara laf yetiştiren, laf atan), diğer tarafta Bafra’dan üç basın mensubu biri tribünde.
Kastamonu basını habire bizim taraftarların resimlerini çekiyor, Bizimkiler ise taraftarı seyrediyor.
Sonuç: Her tarafta koltuk kıran Bafralıların resimleri.
Hep biz mi kırdık, Hep biz mi küfrettik… Hayır.
Bu maçta herkes kırdı, herkes küfretti.
Olay sonrası bana soruyorlar kim başlattı diye. Ne diyeceğimi bilemiyorum çünkü olayın ortasında değil en kenarındayım. Benim bulunduğum yerden bakınca tam bir facia. Küfrediyoruz, el hareketi yapıyoruz, su kabı atıyoruz, koltukları kırıyoruz, karşıya atıyoruz.
Başka ne gördüm` Karşıdan küfürler geliyor, el hareketleri geliyor, koltuklar geliyor, su kapları geliyor.
Ama bir türlü kimin başlattığını kestiremiyorum. Bende ona buna soruyorum artık, “kim başlattı” diye. Biri diyor onlar, diğeri biz. Ortası yok. Bu kez devreye memleketçilik giriyor ve herkes karşıyı suçluyor.
Bence hepimiz suçluyuz. Herkes koro halinde küfretti. Herkes vahşice koltukları kırdı.
Benim işim bu taraf olmamak, eleştirel bakmak. Kastamonulular kendi sorunlarını halledecekler. Ben bizim soruna değinmek istiyorum.
Çünkü bizde ciddi bir sorun var ve bu sorunun sorumluları var.
Bir sonraki yazımda bu soruna ve sorumlulara değineceğim.
Pazar günü Kastamonu’ya 6 yaşında oğlumla beraber gidecektim. Eğer gitseydim; Önce onun kulaklarını tıkayacaktım, küfürlerinizi duymasın da, küfürü öğrenmesin diye.
Sonra Gözlerini kapayacaktım, kavganızı, koltuk kırmalarınızı görmesin de sonra o da maçlarda koltukları kırmasın diye.
Son olarak da, kafasını kapatacaktım, dışarıdan gelen koltuk, taş ve su kapları kafasına çarpmasın diye. Bilmem anlatabildim mi`
