Sevgilime benziyorsun en çok
Önce esip gürlüyorsun en hırçın dalgalarınla
Sonra usul usul sarıyorsun beni!
Ganita’ da hasret giderir gibi
Boztepe’ den bakıyoruz birlikte, denize
Ve en çok ismin benziyor sevgilime
Sevgilim… Karadeniz…
Ganita kahvaltılarında özlem gideriyorum seninle
Karşımda Karadeniz!
Sonra gözlerim dalıyor limana
Gemilere el sallıyorum bir an…
Başımı kaldırıyorum, şapkam düşüyor Boztepe’ye bakınca,
Sarıyor sarmalıyor beni…
Yalnızlığımı seninle geçiriyorum.
Hani herkesin bir bakışı vardır ya hatırında,
Boztepe Trabzon’ a son bakışını yapıyor burada
Özgürlüğüme düşkünüm biraz, irsi derler buna
Oysa Karadeniz’in havasından gelir bu
Doğasından, insanından…
Asi ve tutkuludur Karadeniz, üstüne gitmeyiniz.
Bir fırtına gibi çöker en hoyrat anlarda
Sonra çarşaf olur serilir dalgalarıyla
Dalgasını vurduğu her şehirde yaşanır bu iklim;
Artvin aynı, Samsun aynı, Trabzon aynı…
İnsanı, taşı-toprağı, denizi aynı…
Söylenen türküler bile Karadeniz de başlar
Çocuklar ilk Karadeniz de yüzer
İlk sevdalıklara Karadeniz şahit olur
Her şey Karadeniz de başlar
Çünkü Karadeniz her şeyimiz.
İnsanını şivesinden tanırım dünyanın her bir yerinde,
Bizim uşaklar çok samimi ve içten
Karadeniz’den alır havasını
Delikanlı, sağlam duruşlu, mahmur bakışlı…
Kazım Koyuncu gibi…
İklimin adı, bölgenin adı, denizin adı, sevdamın adı…
Karadeniz…
Her şeye can veren…Karadeniz…
Bu şiir Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencilerinin, Prof. Dr. Osman Turan Kültür Merkezinde ki bir sunumlarında seslendirilmiştir. Bu yüzden değerli arkadaşım Edanur Eren’e seslendirmesinden dolayı teşekkürlerimi iletirim.
Hamdi KOZİL