Sivil Toplum Kuruluşlarının öncelikli görevinin üyelerinin haklarını korumak, geliştirmek olduğu genel bir kabuldür.
Bu bağlamda Esnaf Odası Başkanını eleştirdik ve eleştirmeye de devam edeceğiz.

Buna benzer bir olay da Bafra TSO’da gerçekleşti.

Önce olayı kısaca yazalım.
Bafra TSO Binasının altındaki boş işyeri kiralanmak üzere ihaleye çıktı.
İhaleye iki firma katıldı.
Firmanın biri Bafra’dan diğeri ise Ordu’dan

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Ordu Kiğılı Bayisi ile Bafra’dan bir temizlik ürünleri firması ihaleye girdi.
İhale kapalı zarf açık ihale.

Kiğılı bayisi aylık 2000 TL verdi.
Bafra firması 2600.
ve ihale Bafra firmasına kaldı.
Ancak Bafra firması daha sonra kiralamaktan vazgeçti.
İhale kanunu gereği de ihale diğer firmaya 2000 liraya kaldı.

Bafra firmasının ihaleye  girme sebepleri ile ilgili birkaç söylenti var ama yazıya çok da faydası yok ve zaten söylenti.
Olay basit bir şekilde bundan ibaret…

Pek çoğumuz “ne var bunda” diyecektir.

Artık her şeyi tartışıyoruz ya bunu da biraz irdeleyeceğiz…

Konunun bize bildirilmesinden sonra biraz araştırma yaptık.
TSO Başkanı, ihaleye giren Bafra firması ve birkaç TSO üyesi ile fikir-bilgi alışverişinde bulunduk.
Öncelikle yazmam gereken şu:
Bafra’da ihaleler ciddi bir şekilde duyurulmuyor.
Her ihalenin peşinden de birçok kişi “ben duymadım, duysam bende girerdim bende alırdım” diyor.

Bu ihale de “ihale yayımlamak için kurulmuş” gazetelerin büyük ihtimalle halkın tamamına dağıtılmayan çakma sayılarından birinde yayımlandı ve sonuç kimseciklerin haberi olmadı.

Bafra TSO’ya ait bir mülk, diğer bir değişle Bafra’ya ait bir mülk önce Bafralıya satılmalı veya kiralanmalıdır.
Yani Bafralının önünden bir veya birkaç kez geçilmelidir.

Böyle olmadı ve Bafra’nın en değerli yerlerinden birindeki bir işyeri 2000 bin lira gibi bir rakama kiraya verildi.

2 kişinin girdiği ihalede 2600’e çıkan bir rakam binlerce insanın duyduğu ve onlarca kişinin girdiği bir ihalede acaba kaç liraya çıkar bir düşünün, bu bir.

Bu tür kuruluşların mülklerinin kiralanacağı-satılacağı öncelikle kendi üyelerine bildirilmelidir.
Bu tür STK’lar başta belirttiğimiz gibi üyelerinin gelişimi için canla başla mücadele etmelidir.

Vergisi Bafra’ya yatmayacak,
cirosu akşam başka bir şehirdeki banka hesabına yatacak işletmelere yer kiraya verilirken kırk kere düşünülmelidir.
Bırakın kendi işyerini kiraya verme olayını Başka birinin de kiraya vermemesi için azami çaba sarf edilmelidir.

Şimdi yine diyeceksiniz ki: onlar kiraya vermese başkası verecek.
Evet, doğru ama Esnaf Odası Başkanında olduğu gibi “herkes kiraya verebilir ama siz de veremezsiniz”.

Gerçi zincir mağazalar ile Kiğılı gibi mağazalar arasında ciddi bir fark var.

Aldığımız bilgiye göre de A101 TSO’dan orayı kiraya isteme girişiminde bulunmuş ama kesinlikle olmaz izlenimi alınca çok daha küçük bir yeri zayıf zincirden kiralamıştır.
Yapılması gereken nedir`
Bizce ihale iptal edilmelidir.
Tekrar ihaleye açılmalıdır.
Bafra’ya örnek teşkil edecek kalitede bir ihale duyurma yöntemi uygulanmalıdır.
Gazetelerin çakma sayılarına değil, halka dağıtılan 1000 adet basılan sayılarına (ihale kanunu fiyatına göre değil, ilan reklam fiyatı ile)
Birkaç tane bilboard da,
İnternet gazetesinde (Bütçeleri yoksa biz bedava yayımlarız)
Cep mesaj ile (Belediyede iyi bir liste var)
15 günlük kira bedeline sağır sultan bile duyar.

Ve en önemlisi ve adil olanı ise ;
TSO, Kendi üyeleri üzerinde hızlı bir kamuoyu yoklaması yapmalıdır.
Hatta giyim sektöründeki kişilerin birebir görüşleri alınmalıdır.

Bafra’ya açılması planlanan işyeri, üyelerinin ekonomilerinde ciddi bir darbe yapacaksa bu TSO’nun çanağında olmamalıdır.
 

Sonuçta orası bir kuruluş ve yönetenleri olduğu gibi aidat ödeyenleri de var.
Ve yönetenler sadece seçimden seçime sorgulanmazlar, hesap vermezler, danışmazlar…
Ve son söz,
Bir tane dahi üyeniz bundan zarar görecekse bu işe siz girmeyin.
Herkes kiraya verebilir ama siz de veremezsiniz…