Çarşamba`daki parkomat uygulamasının fiyatları ortaya çıkmasaydı Bafra parkomatı tartışmayacaktı.

Parkomat tabelalarına fiyatlar, cezalar açık seçik yazılmış;

biz de defaatle haber yapmıştık ama kimsenin gıkı dahi çıkmamıştı.

Anlayacağınız Bafra, her konuda olduğu gibi parkomatı da tartışmadan, sormadan, soruşturmadan, mutlak bir teslimiyetle yaşayacaktı.

Ne zaman ki Çarşamba`da fiyatlar ve uygulama farklıymış, diklendik...

Zaten Çarşamba olmasaydı bizim fakültemiz de olmayacaktı...

Gerçi şimdi tartışıyoruz da ne değişecek.

Baştan yazayım, ben parkomat uygulamasından yanayım.

Ve yine baştan yazayım, bu şekilde uygulanmasına kesinlikle karşıyım.

Birileri topyekun parkomat uygulamasının iptal edilmesini isteyecektir. Onların yolları açık olsun.

Peki, neden parkomattan yanayım, neden uygulama şekline karşıyım?

Parkomat konusunu iki başlıkta inceleyeceğim.

Bunlar, belediyenin ve şirketin sorumsuzlukları ve sorumlulukları şeklinde olacak.

Cuma ve Cumartesi gününü Bafra`da parkomatlı bir şekilde yaşadık. 

O çirkin, kalabalık ve gürültülü şehir gitmiş, yerine daha sakin, daha huzurlu ve sessiz bir şehir gelmişti.

İşte sadece bu yüzden parkomat uygulamasından yanayım.

Yazıda sıkça Bafra Belediyesi ve sahipsiz Bafra ifadeleri yer alacak.

Bafra Belediyesi deyince aklınıza; 

Belediye başkanı, 

İnsanların işten çıkarıldığı bir dönemde belediyeye sokulan başkan yardımcıları, 

Maaş bağlamak için işe alınan özel memurlar, işçiler,

Meclis üyeleri ve müdürler gelsin.

Sahipsiz Bafra dediğimde ise Bafra`nın sahipleri olarak; 

Bafra Kaymakamı, 

Bafra Belediye Başkanı, 

İktidar Partisi ilçe Başkanı ve diğer parti başkanları, 

Oda başkanları, STK başkanları ve tüm bunların gözetleyen basın.

Bizim belediyemizden bugüne kadar orjinal, başkalarının takit edebileceği, imreneceği bir uygulama görmedik, duymadık. 

Bafra`nın Bafralının menfaatlerini koruduklarına henüz şahit olmadık.

Diğer belediyelerin, (para kazandıran, şehirde yaşayanların menfaatlerini kollayan) akılcı uygulamalarını değil de para harcattıran boş uygulamalarını taklit ettiler.

Çevre belediyelerden birkaç iyi örnek verelim:

ÇARŞAMBA

Çarşamba Belediyesi su gelirlerine karşılık bankadan kredi çekti. Bafra Belediyesi meteliğe kurşun atarken onların işleri tıkır tıkır. 

ÇARŞAMBA

Çarşamba Belediyesi 2013 yılında parkomat ihalesini kendi yaptı. Hem kendi kazanıyor, hem Çarşambaspor. Ayrıca fiyatlar düşük olduğu için de Çarşambalı da fazla ödemiyor.

VEZİRKÖPRÜ

Vezirköprü Belediyesi bu parkomat firmasının fiyatlarını yüksek bulup daha düşük bir fiyat teklif etti. Şirket kabul etmeyince Vezirköprü`ye parkomat giremedi.

LADİK

Ladik Belediye Başkanı olur olmaz her yerde kaldırım işgali çalışması yapan büyükşehirin zabıtalarını Ladik`e sokmam diyor.

TERME

Terme Belediye Başkanı tüm bölgeyi organize edip Termik Santrale karşı ayaklanıyor.

Bizim belediyemiz ise yukarıdan gelen her şeyi (bu yukarısı, “Zihni Başkanla uyumlu çalışıyoruz” diyen Ziya Paşa ve büyükşehir) emir gibi kabul edip, uygulamaya sokuyor.

Yanlışım varsa söylesinler, düzelteyim.

Parkomat konusuna gelince...

Diğer belediyelerin neler yaptığını araştırdık mı, fiyatları soruşturduk mu, belediye ve amatör sporlar için pay talep ettik mi, hangi caddelerde uygulanabileceğini söyledik mi, 15 dakikası bedava olsun dedik mi? 

Kocaman bir hayır.

Gördüğünüz gibi bizim belediyenin akıl hocaları para harcatmak için,

diğerleri de para kazandırmak için kafa yoruyor.

Belediyeyi yönetmek vizyon ve kadro işidir. Belediyenin duvarında vizyon edebiyatı yapmakla, tabelalara efsane şehir yazmakla şehir yönetilmez.

Başkan, Başkan yardımcıları, meclis üyeleri, özel memurlar; Bafra için bir şeyler üretecek, akılcı düşünen, donanımlı, yetenekli vizyon sahibi kişilerden oluşmalıdır.

Ne Çarşambalının ne de Vezirköprülünün yaptığını yapabildik. Lafa geldi mi de mangalda kül bırakmıyoruz.

Büyükşehirden öykünerek (para harcatmaya örnek) şehre koydukları dev tabelalardan birini de Bafra girişine koyup, üzerine de, (anlamını bildikleri konusunda derin şüphelerim var)

EFSANE ŞEHİR yazdılar.

Biz, Bafra`nın “efsane şehir” olduğunu biliyoruz da, siz efsanenin anlamını biliyor musunuz?

Efsane şehrin dinazorları desem anlar mısınız?

Ali İhsan Başaloğlu

NOT: Yarın ki yazı, parkmatik değil paramatik