Son olarak Tarihi Bafra Bedesteninin iki katlı olduğunu iddia edenlere başta caminin güvercinleri olmak üzere bütün Bafra güler, dedik...

Şimdi ne acıdır ki;

Bu kararın (arkeolojik keşif) yanlış olduğunu ispatlamaya çalışacağız.

Çünkü mahkemeler caminin kuşlarını dinlemeyecekler.

Şimdi Sayın Mimarın bizi yalanlayarak yaptığı açıklamayı tekrar hatırlayalım:

“Belgeleme, restitüsyon, karşılaştırmalı örnekler, yöresinde yapılan söyleşiler vb çalışmalar sonucu hazırlanan restorasyon projesinin koruma bölge kurulu onayı alınarak özgün değerlerine döndürülmesine yönelik başlanan uygulamanın....

Ermeni kahvesi olarak adlandırılan bölümden başka iki katlı yapı olmadığı iddia edilse de, aynı yola cepheli bedestenin parçası olan tescilli dükkan, birinci ve ikinci bedesten aralığında bulunan özgün yapı parçaları ve uygulamasına başlanan dükkanın sıva raspası yapılmış bölümlerinde de açıkça görülen yapısal izler mimari olarak değerlendirildiğinde gerekli fikirleri açıkça vermiştir.”

Özetle yukarıdaki deliller ışığında bedestenin aslında iki katlı olduğu ve sonradan nasıl olduysa tek kata döndürüldüğü iddia edildi, ispat edildi ve ikna edildi.

Simdi biz de akıllara durgunluk veren bu açıklamayı çürüteceğiz.

Yani, “saçmalamayın, milleti aptal yerine koymayın, bedesten bir katli dememiz” yetmeyecek.

Hem de içindeki dükkanların hemen hemen hepsinin özgün hali durduğu halde.

Onlar dışındaki tüm binalar kacak durumda olduğu halde.

T.Ş.’nin oğlu ile yaptığım görüşmede kendisi bana, “Bedestenin güzel olmasını sen de istemez misin” dedi.

İsterim dedim ve bir önceki yazımda da belirttiğim gibi güzelleştirmenin iki kat ile tarihi yapıyı bozarak olamayacağını ifade ettim ve kendisine birkaç soru sordum.

“Bedestenin aslında tamamen iki katli olduğuna inanıyor musun” soruma “evet” diyerek cevap verdi.

“Deliliniz ne” sorusuna ise cevap olarak babasının iki katlı binasını örnek verdi.

“O binayı iki katlı olarak almış olmanız aslında o binanın iki katlı olduğu anlamına mı gelir” soruma ise “Ben iki katlı biliyorum” dedi.

“Bedesten zamanında iki katlıysa kim bedesteni tek katlıya cevirmiş” soruma ise “o sorunun cevabı bende yok” diye cevap verdi.

“Babanızın dükkânını kim iki katlıdan tek katlıya düşürdü” soruma ise “Bilmiyorum”  cevabını verdi.

 

Sağ olsun açıklamaları benim tezimi açıklar nitelikteydi.

Farz edelim ki bedestende iki adet iki katlı tarihi bina var.

Bu iki binanın iki katlı olduğu bütün bedestenin iki katlı olduğunun delili midir?

Bu iki katlı bina kendinden sorumlu değil midir?

Bu iki katlı bina örnek gösterilerek nasıl bir karara varılır, nasıl bütün bedesten iki katlıydı denilebilir?

Ama öyle değil.

T.Ş.’ye ait olan bina gerçekte iki katlı değildi.

Onların iddiası ne bilmiyoruz ama aşağıda gördüğünüz fotoğrafta bedestenin ön yüzünün tamamı görünüyor ve tek katlı...

Tabi biz bununla da yetinmedik.

Bu binayı  T.Ş.’ye satan, yaşı 80’lere varmış Habil Demircan’a ulaştık.

Binanın babasından kaldığını ve ikinci katın kim tarafından atıldığını hatırlamadığını ama bedestenin tek katlı olduğunu ifade etti.

T.Ş. binayı Habil Demircan’dan aldığında iki katlıydı ama bu oranın 200 yıldır iki katlı olduğu anlamına gelmezdi.

Ben şimdi iyi ki binayı iki katlı satın almış diyorum…

Açıklamaya göre, Ermeni kahvesi olarak bilinen yapının da emsal gösterildiği ortada. Tüm fotoğraflar ve bilgiler bedesten içerisindeki tek iki katlı yapının orası olduğunu açık seçik ortaya koyuyor.

O binada kendinden sorumlu. Tarihi tam bilinmiyor. Belki o bölgedeki ilk bina oydu ve iki katli yapılmıştı ve peşinden çevresine tek katli bir bedesten yapılması kararı alınmıştı ya da tersi.

Ayrıca yöresinde yapılan söyleşilerden söz ediyor Sayın Mimar.

Şöyle bir bakalım yöresinde kimler var.

Bedesten ve yanındaki tarihi binaları yıkıp, yerine yenisini yapan 4 kişi var. Ortak noktaları ise ne tesadüftür ki aynı soyadları taşımaları.

Nuri İbrahim ve Tekel Caddesi üzerindeki tarihi binaları yıkıp, yeniden yapan kuyumcular var.

Bir de iç kısımdaki kiracı esnaf arkadaşlar var.

Bedestenin dış kısmındaki kaçak yapılar üzerinde duran esnaflar, emsal göstererek ruhsat alacakları için bu işten çok memnunlar.

Bedesten içindeki akşama kadar üç kuruş para toplamak için çırpınan esnaf ise bedesteni güzelleşeceği, hatta parasını da kültür Bakanlığı vereceği hayali ile çok mutlu.

Şimdi bu kişiler ile yapılan söyleşilerinden ne çıkar sizce?

Kocaman bir ÇIKAR...

Diğer delillerin üzerinde durmaya gerek yok aşağıda gördüğünüz fotoğraf yeterli.

Bedesten hiçbir zaman iki katli olmadı.

Bedesten tek katliydi, hala da tek katli.

Bu proje bedesteni güzelleştirme projesi değil.

Kültür Bakanlığının bedesten ile ilgili bir projesi yok.

Bu Bafralıyı aptal yerine koyma, bedesten esnafını uyutma, iki esnafa ikinci kat çıkma ve kaçak işyerlerini ruhsatlama projesidir.

Yazılar altındaki yorumlar ise görüldüğü gibi ya taraftarlık duygusu ile yazılmış, hedef saptırma, dikkatleri başka yere çekme yorumları ya da insani değerlerin zayıflaması sonucu tarihi iki tuğlaya indirgeyen bayağı yorumlar.

Efendiler su-i misal emsal olmaz.

Editör

Ali İhsan Başaloğlu