Editörün Günlüğü

Hani bazı şeyler vardır ya, mutlaka yazmalısın.
Yazmalısın ama hepsi bir cümle, olmadı bir paragraf.
Bir haber çıkmaz ondan, bir yazı da`
Ama mutlaka yazmalısın`
Bazen engelli rampasına park etmiş bir öküzü (pardon çarşıda öküz olmaz değil mi, demir atı demek istemiştim)`
Bazen lüzumsuz yere daaaat dat diye korna basan yeni yetmeyi.
Bazen lambur lumbur yazmış bir yorumcuyu veya konuşmuş siyasetçiyi`
Bazen de başkalarından duyduklarımı veya `bunu da yazsana yoksa korkuyor musun` diyenlerin isteklerini.

Ve bu yazılar hemen yazılmalı sonraya kalınca anlamı da kalmıyor, etkisi de.
Sıcağı sıcağına, işi uzatmadan en fazla ertesi gün.
Hani Hıncal`ın köşesi gibi.
İçinde biraz da başka şeyler olan bir köşe.
Şiir, fıkra, özlü söz, haşlama, taşlama falan filan işte.

Aslında herkes günlük yazabilen bir köşe yazarı olmayı ister.
Genelde de köşeyi dönemeyenler, bari bir gazetede köşem olsun der.
Sitem yoktu şimdi bir sitem var.
Köşem vardı ama orada ben yoktum.
İşte böyle bir köşe açmanın heyecanını yaşıyorum.
Uzun zamandır tasarlıyor ama düzenli yazamayacağım kaygısı ile girişmiyordum.
Ve şimdi başlıyorum.
Çünkü kendimi kasmıyorum.
İçimden geldiği gibi yazacağım, tıpkı sizlerle yüz yüze konuştuğum, tartıştığım gibi`
Bazen bada-bada ama dobra-dobra
Her gün olmayabilir ama sık sık olacak.
Ve umarım bir gün her gün olacak.

Sözü de çok uzatmadan bugün vira bismillah diyelim.
Siz de bizi yalnız bırakmayın, yorumlarınızla katılın bu sohbete
Editörün günlüğüne, Bafra`nın günlüğüne
Bizi eleştirmek de serbest diğerlerini olduğu gibi.
Ama bu arada unutmayın herkes yazdığı yorumdan sorumludur.
Ben kimseyi mahkemeye vermem ama koltuğa kurulmayı bilen, fakat laf kaldıramayıp mahkemede soluğu alanlar da çok bu şehirde.
İşte böyle şeyleri de yazacağız bundan sonra.
-----
Ve başlıyorum )
İlk yazım haberini yapmadığım için çok eleştirildiğim ünlü bir avukatın dövülmesi olsun. Darp edilen demem gerekti biliyorum.
Ünlü bir avukatın başına tabure geçiriliyor.
Avukat rapor alıp adli işlem başlatıyor.
Tabureci kaçak`
Bir gün sonra telefonlar alıyorum. `Haberi neden yapmadın, korktun mu``, `Yaa sen bu haberi yapardın, hayırdır niçin yapmadın``, `Haberin var mı falancayı dövmüşler`
Hatta bir tanesi de e-posta gönderdi, `bunu neden haber yapmadın, Bafra`da insanın köpeği ısırmasını mı bekliyorsun` şeklinde sitem etti.
Ne cevap vereyim bu haberi nedense atladım işte`
Hatta beni de icralık bir dosyadan (cereyan işletmesi) dolayı bayağı süründürmüştü.
Canı sağolsun )
Ben bu haberi yapmadım, hatalıyım, eksiğim var.
Ama sizin bu haber üzerinizdeki hassasiyetinizin sebebi ne`
Ne o geçmiş olsun mu diyecektiniz, yoksa oh olsun mu`
Bugün başkasının başına tabure geçince sevinen siz, sizin başınıza sandalye geçmeyeceğinin garantisini verebiliyor musunuz`
Son olarak, Samsun Barosu bu olayı kınadı mı`
Hayır` Neden`
--------------------------------
Cumhurbaşkanı "senin yüzünden öldü" suçlamasına Twitter`dan cevap vermiş.
Bir vatandaş annesinin, Cumhurbaşkanı`nın geçeceği güzergahta yollar kapatıldığı için yolda öldüğünü iddia ediyor.
Cumhurbaşkanı Gül cevabı Twitter`dan verdi.
Olay saati o yoldan geçmediğini belirten Gül, Trafik ile ilgili talimatını tekrarlıyor: ``Hangi şehirde olursa olsun geçişlerim sırasında trafiğin aksatılması konusunda çok hassasım ve bu konuda çok açık talimat verdim. Talimatım; trafik akışının mümkün olduğunca yollar kapatılmadan, ama asgari güvenlik tedbirleri de alınarak devam ettirilmesi şeklindedir``

Şimdi Bafra ile ilgisi ne bunun editör diyeceksiniz.
Var efendim.
Yazmadan edemem`
Referandum süreci.
Bakanlar vekiller Bafra`da ve Bölgede cirit atıyor.
Bakan Demir Bafra`da`
Polis ayakta.
Köşe başları polis kaynıyor.
Emniyet görevini en iyi şekilde yapacak.
Bakan, belediyeden AK Parti önüne geçecek.
Sayın Bakan`ın can güvenliği ve zaman kaybetmemesi için Bakan Demir, Akbank Kavşağı`ndan hemen sola döndürülüyor ve Kadı Çeşmesine doğru istikametten partiye getiriliyor.
Vatandaş homur homur.
Yeni kalkmışım, afyonum patlamamış.
Esnafın biri `yazsana bunu` diyor.
Yazarım n`olcak ki`
Az daha ilerliyorum ve önümdeki adamın arkadaşı ile konuştuğuna kulak misafiri oluyorum.
`Avrupa`da böyle şeyler olmaz` diyor biri ötekine.

Cumhurbaşkanının talimatına bakın Bakanın yaptığına`
Bakanlar, vekiller; Bilmiş, görmüş edalarla Avrupa`yı anlatırsınız. Bir kerede Avrupalı olun.
Gittiğiniz şehri ayağa kaldırmayın.
Herkes gibi hareket edin.
Şoförlerinizi uyarın.
Bakan, vekil arabası diye kafalarına göre park etmesinler. Trafik kurallarını çiğnemesinler.
Aksırmasınlar, tıksırmasınlar.
Emniyet birimlerine de bu konuda bir talimat da siz verin.
Bakın Cumhurbaşkanı vermiş`
Cumhurun başı vermiş`
Vekilim sen de ver`
Yoksa seni vekillikten azlederim.

Bir de bu arada AK Partililerin oklarına hedef olduğum yaya kaldırımının rampasına park olayı.
Vekil Suat Kılıç ve bir başka Ak Partili`nin arabası yaya geçidini engelliyor. Trafik polisi laylay lom seyrediyor. Ben haber yapınca basit haberci oluyorum.

  • BafraHaber Yorum
  • Editörün Günlüğü içeriğine yorum yapmaktasınız
Favicon
  • Toplam Yorum 0