İlçemizde son günlerde hırsızlık olayları tehlike arz edecek şekilde artmış bulunmaktadır.
Hırsızlık hadisesi ile şok yaşayan vatandaş, hırsızlık olaylarının çözülememesi ile ikinci bir hayal kırıklığına uğramaktadır.
Gün geliyor, evden ziynet eşyası çalınması hırsızlığı,
Gün geliyor, evden para çalınması hırsızlığı,
Gün geliyor, işyerlerinden eşya ve para çalınması hırsızlığı’nın duyulması artık olağan hale geldi.
Bütün bu tip hırsızlıkları duymaya alışmışken, birde arı ve arı kovanı hırsızlığı ile karşı karşıya kaldık.
Maalesef hırsızın dini-imanı olmuyor. Kafasına kestirdiği kendine menfaat sağlayacak her malzemeyi her türlü riske girerek çalmak onlar için bir meslek haline dönüşmüştür.
Hırsızlık olaylarına karşı güvenlik güçlerimizin, adli makamların ve halkımızın işbirliği içerisinde olması gerekmektedir.
Var olan hırsızlık olaylarının çözülmesi, yenilerinin vuku bulmaması için bu işbirliği şarttır.
Çünkü içimizdeki yerli hırsızların yanında dışardan gelen yabancı hırsızlar daha çok tehlikeli olmaktadır.
Bu nedenle vatandaş olarak mahallemizde, sokaklarımızda, apartmanlarımızda şüpheli ve yabancı gördüğümüz şahıs ve şahıslar konusunda hassas olmalıyız.
Hiçbir hırsız tesadüfen bir dükkan ve eve girerek işini yapmamaktadır. Önceden muhakkak keşfini-tespitini yapıp sonradan eylemini gerçekleştirmektedir.
Yeni evlenenler.
Yeni ev alanlar.
Evine yeni eşya alanlar.
Yeni araba alanlar,
Kısacası sosyal maddi anlamda hayatında değişiklik olanları iyi takip ederek hamlelerini yapmaktadırlar.
__Güvenlik güçlerimizin ve adli makamların hırsızlıkların önlenmesi ve kısa zamanda çözülememesi konusundaki en büyük sıkıntısı;
Halkımızın yardımcı olmamasından kaynaklanıyor.
Halkımız güvenlik güçlerine ve adli makamlara nasıl yardımcı olacak`
Vatandaş olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da sorumsuz davranmaktayız. Gördüğümüz şahit olduğumuz bir konuda şahitlik ve tanıklık yapmaktan kaçınıyoruz.
Gözümüzün önünde hırsızlık yapılıyor aman beni şahit yazmasınlar diye kaçınıyoruz.
Bu şekilde davranmak çözümü değil. Bugün başkasına yapılan yanlışta sessiz kalıyoruz, yarın bizim başımıza geldiğinde bizde yalnız kalmak zorunda oluyoruz.
Bu nedenle sorunlu duyarlı vatandaş olarak gördüğümüz şahit olduğumuz olaylar karşısında sessiz kalmamalıyız.
Bildiklerimizi, gördüklerimizi güvenlik güçlerimize, adli makamlara aktarmaktan çekinmemeliyiz.
__Halkımızın gördükleri şahit oldukları olaylar karşısında susarak duyarsız davranmasının nedenine gelince;
Güvenlik güçleri ve adli makamlar karşısına çıkmaktan çekinmeleridir.
Neden halkımız güvenlik güçleri ve adli makamlar karşısına çıkmaktan çekinmektedirler`
En önemlisi güvenlik güçlerinde ifade verme, adli makamlar karşısında şahit olma sürecinin uzun olmasıdır.
İkinci olarak güvenlik güçleri ve adli makamlar karşısına çıktığınızda sorulan sorular ve davranış şekilleri tanık veya şahit olmaktan ziyade sanıkmış gibi bir hava vermesidir.
Ve en önemlisi şahitlik ve tanıklık yaptığınız bir olayın sonucunda korumasız kalmanız ve her an başınıza ne geleceğinin belirsiz olmasıdır.
Güvenlik güçleri ve adli makamlar hırsızlık ve buna benzer olayların önünü kesmek, var olan olayları aydınlığa kavuşturmak ve çözmek istiyor ise halkımız ile işbirliği içerisinde olmak zorundadır.
Halkımızda hırsızlık ve benzeri hadiselerle karşıya kalmamak için güvenlik güçlerimiz ve adli makamlara yardımcı olmalıdırlar.
BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN sorumsuzluğu ile hareket etmek toplu yaşama, yardımlaşma, dayanışma iş güdüsüne zarar vermektedir.
Yılanın ne zaman nasıl kime dokunacağı zarar vereceği belli olmaz.
Dikkat hırsız var!
Hırsızlığa karşı devlet var. Güvenlik güçleri var. Adli makamlar var.
Ve en önemlisi duyarlı sorumlu halkımız var.
Saygılarımla
İsmail Karahan