Bilirsiniz bir sonbahar’ın eylül hikâyesini nice ülkü çınarlarının onurlu mücadelesini mamakta kahpece şehit edilen ülkü şehidi Hüseyin’i ya da bedestende hain kurşunların hedefindeki İsmail’i bilirsiniz ismini sayamadığım binlerce şehidimizi
ya ölümü her gün yaşayanları bilir misiniz` Onca çileden ve işkenceden sonra hala yaşayan yaşayıpta unutulmayan dev bir mücadelenin ilk neferleri bir elin parmak sayısından bahsediyorum size daha ülkücülük bu kadar köklenmemişken ve sahiplenilmemişken ta o zaman ailelerini ve geleceğini hiçe sayıp sahiplenen...
Dönüp arkalarına bakmayan bir kuşaktan bahsediyorum size türlü işkencelere maruz kalan mamak’ın o sessiz karanlığında parlayan yıldızlardan bahsediyorum bir daha sönmeyecek olan üç hilal’in evlatlarından tek suçları vatanlarını sevmekti bu uğurda yargılanan ve bu uğurda ölen
ölmeyip amansız hastalıklarla çekişenler oldu hastalıkları bile sonbahar’ın eylül hikâyesinden mücadeleleri elbet bitmedi yılmadan yıkılmadan sürdürdüler son mücadeleleri ölümle oldu bilir misiniz` Öleceğinizi bilmek ve yinede mücadele etmek bilirsiniz bir ülkü çınarının yaşamı böyle öleceğini bilip ölümle eğlenmek...
Bugün bir ülkü çınarı böyle Hakk’a yürüdü; kemal yalçın. Unutulmayacaksın ülkü çınarı... Kalbimizdesin...
Değerli büyüğüm kemal yalçın’a Allahtan rahmet, kederli ailesine ve ülkücü camiaya başsağlığı dilerim…
Başımız sağ olsun…