Avrupa'da etkin bir şekilde çalışan Kent Konserleri’nin Türkiye'deki durumunu tahmin edersiniz. Demokrasi yoksunu ülkemizdeki birçok sivil toplum kuruluşu (STK) devlet tarafından örgütlendi, bazılarının kurulması da kanunen mecburiyet haline geldi.

Kent konseyleri de bunlardan biri...

Kent konseyinin Bafra'daki durumu ise Bafra'nın bir yansıması.

Bafra'daki STK'ların bireylerinden oluşan kent konseyinin neler yapabileceğini anlamak için STK'ların kendi faaliyetlerine bakmak lazım. Birçoğu faaliyet defterinin ötesine geçemedi ve o kişilerin oluşturduğu kent konseyinden ne beklersiniz (!)

Bugün bu yazıyı yazmama sebep olan şey, belediye başkanının kent konseyinin toplantısında sarf ettiği sözler ve kent konseyinin çalışma sistematiğine genel bir eleştiri yapmak.

Kent konseyine çalışma merkezi tahsis eden Belediye Başkanına teşekkür amacı ile düzenlenen toplantıda şehir ile ilgili bazı konular gündeme geldi.

Bizde adettir sorunlarımızı, eleştirilerimizi, isteklerimizi sohbet havasında yaparız.

Anlayacağınız kahve muhabbeti.

Bizim STK'larımız da iste öyle.

Bafra’nın sorunları ile ilgili proje hazırlamayız, basın açıklaması yapmayız, bir fıkra kaleme almayız, eylem hiç yapmayız...

Tüm bunların yerine sorunları, kahvehane muhabbetlerinde malzeme yaparız.

Hal böyle olunca cevaplar da çay tadında olur.

İste o hesap, bir üye eski Kız Meslek Lisesi’nin önündeki ucubeyi Başkana sormuş.

Ucube dediğimiz, şu Bafra Belediyesi tarafından eski Kız Meslek Lisesinin önüne konulan DEV PANO.

Dev projelerin (!) gözümüze sokulduğu o ucube pano.

Simdi bu ucubenin oraya konulması eleştirisini ve verilen cevabı biraz irdeleyelim.

1- Ucubenin gündeme gelmesi gerekliydi.

Doğru konu.

2- Ucubeyi gündeme ilgili çalışma grubunun başkanı getirdi.

Doğru kişi.

3-  Ucubenin sohbet toplantısında cay tadında sorulmaması gerekiyordu.

Yanlış yöntem.

Bafra Kent konseyi kültür sanat çalışma grubu tarafından, bir proje olarak hazırlanılıp belediye meclisinin gündemine gelmesi gereken konu cay sohbetinde tüketildi.

Kent Konseyleri, Başkanlar ile iyi ilişkiler kurup, sohbet arası sorunları gündeme getirsin diye kurulmadı.

Kent Konseyleri, bazı siyasi tiplere koltuk tahsis etmek için de kurulmadı. 

Kent Konseyleri, şehir ile ilgili sorunları daha özgür bir ortamda ortaya çıkarmak, çözüm önerileri sunmak, hatta eleştirmek için kuruldu.

Çalışma grubu, tarihi bir mekânın önüne dev bir pano koyulmaması gerektiğini anlatmakta zorlanmayacaktır sanırım.

Sonuç olarak,

Doğru kişi, yanlış yer ve zamanda yanlış bir yöntem seçmiştir.

Bafra ile ilgili sorunları rica eder gibi ya da soru sormak için sorarsan karsındaki de dalga geçer gibi cevap verir.

Hem de o cevabı senin yüzüne yüzüne söyler.

Şehrin en sivil örgütünün önünde başkan, “biz o reklam panosunu oraya koyana kadar o bina kimsenin dikkatini çekmedi “ diyecek cesareti bulur.

Başkan aynı zamanda soruyu sorana da “Biz o panoyu oraya koyana kadar o bina senin dikkatini çekmedi.” demek istemiştir.

Tarihi binayı da, tarihi de, kent estetiğini de, çevre kirliliğini de, eleştiri kültürünü de, STK'ları da hiçe sayan bir açıklama ve tavır.

Ben buna pişkinlik, küstahlık hatta cahillik derim ama malumunuz adam davacı...

Ali İhsan Başaloğlu

17 Nisan 2013