Ne kadar dürüst ve adil olursan ol, bu meslek ile meşgul isen öyle ya da böyle “para” ile ilişkilendirilecek ve bataklığa çekilmeye çalışılacaksın.

Biz kendimize ne kadar güvensek de bundan kaçamıyoruz.

İyi haber yaparsın: Parayı aldı.
Eleştiri haberi yaparsın: Parayı alamadı ya da çaktı şimdi parayı alacak.
Bir haberi ya da yorumu kaldırırsın: Parayı aldı sustu.
Bir haberi uzun süre manşette tuttu: Parayı alamadı

Bu böyle devam eder gider.

Çevrem bilir ki, “Şerefsiz” Kelimesini çok tutumlu kullanırım.
Bir insana söylenebilecek en ağır söz olduğuna inanırım.
Çevremde bu sözü alelade kullanan kişileri de çok sert bir şekilde uyarırım.

Yorumcunun birine dün şerefsiz dedim, rahatladım…
Fatih Altaylı kendisini haksız yere eleştirenlere ekranlardan “şerefsiz” deyince kızardım.
Artık kızmayacağım.
Bu meslek gerçekten de çok kutsal bir görev.
Sokaktaki, mazlumun, garibanın sesisin, kulağısın, gözüsün.

Her meslek de olduğu gibi bu meslek de para ile icra ediliyor.
Paranın girdiği yerde temiz, ilkeli ve namuslu kalmak zor.
Hele bir de kumaşın iyi değil, mayan bozuksa iflah olmaz bir şerefsiz olup çıkıyorsun.

Mesleğin emektarlarından söz etmiyorum.
Onların şerefsizlik yapmaya güçleri yetmez zaten….

Başkanın, şehit cenazesi yerine mafya düğününe gitmesi üzerine yazdığım yazıyı 2 gün sonra gündemden düşürmem üzerine şerefsizin biri, bizi de bazıları gibi görüp atmış büyük iftirayı.
Basın dili ile para indiragandi yapılmış ve Bafrahaber’in benim sesim kesilmiş.

Güleyim mi ağlayayım mı`

O haber çok samimi bir arkadaşımın, “tamam yazacağını yazdın, mesaj yerine gitti, başkan çok üzgün, bu işi uzatma” ricası üzerine sadece manşetimizden kaldırılmıştır.
Okumak isteyenler buyursunlar “Serbest Kürsü” kategorisinden okusunlar.
Buraya kadar okuyan değerli okuyuculardan aşağıda yazacağım geçmişte yaşadığım bir olayı okumasını rica edeceğim.

Sanıyorum sadece bu küçük örnek, bizimle ilgili olumsuz düşünceleri olanlara kapak olacaktır.

BELEDİYENİN REKLAMINI TEK TARAFLI İPTAL ETTİM.
Zihni Bey yeni Başkan…
Geldiği gibi “Basına eskisi gibi reklam verilmeyecek” dedi ve herkesin reklamını kesti.
Bizim reklamımız devam etti. (Teşekkür ederim)
Aldığımız ücret 1000 lira + KDV
Yani birçoğunuzun maaşı kadar.
Ancak bizim için çok fazla sayılmaz.
Bafrahaber ciddi bir kuruluş ve ciddi masrafları var.

Başkanın ilk ayı.
“İtfaiye müdürü değişti” başlıklı bir haber yayımladık.
Sadece bir haber.
Tabi yorumcularımız, her zaman olduğu gibi derinlemesine müdür atamasını irdeledi.

Günlerden cumartesi.
Belediye müdürü Fikret Vatansever telefon açtı.
“Bu haberi niçin yaptın” diye sordu.

Soruyu anlamayarak, şaşkınlıkla “anlamadım” dedim.
Sonra izah etti.

Müdürün niyeti temiz…
“Başkanın çok hassas ve daha yeni olduğunu basında olumlu ve olumsuz yer edilmesini istemediklerini” belirtti.

Ben sakin sakin dinledim telefonu kapattıktan sonra ise hışımla hiç düşünmeden ofise geçtim ve bir çırpıda sitenin kodlarına girip “BAFRA BELEDİYESİNİN 1180 TL DEĞERİNDEKİ REKLAMINI KALDIRDIM”
Sonrasında birçok şey oldu burada yazmakla bitmez.

Gördüğünüz gibi gazeteciliğimize yapılan en küçük iyi niyetli müdahaleyi dahi kabul etmeyip reklamı tek taraflı kaldırdım.
Bu örneği verdikten sonra daha söyleyecek söz var mı sizce`

---------------------------------------------------------------------------------

Dünkü yazdığım yazıya yorum yazan bir vatandaş, benim reklamdan aldığım paraya “helal” dememe alınmış ve bir şeyler yazmış.

Bu cevap ona:
Şükrü Neiş dönemi tam bir Lale Devriydi.
Yapılan tüm icraatlar misli ile tanıtılıyordu.
Bunun için de bütün mecralar fütursuzca kullanılıyordu.

İzlenmeyen TV’lere
Haftada bir çıkan ve haber değerini yitirmiş gazetelere
Radyolara, dergilere, billboardlara, belediye bültenlerine ve daha birçok çok şeye para pompalanıyordu.
Şükrü Neiş bu taktik ile şerefsizleri susturuyor,
işini iyi yapanları destekliyor,
basın ile arasını sıcak gönüllerini hoş tutuyor
aynı zamanda da icraatlarını halka tanıtıyordu.

---------------------------------------------------------------------------------

Başkan’a:
Sayın Başkan sizden ricamdır, dün de yazdım.
Şu şantajcı basına bir açıklık getirin.
Siz o şantajcılara boğun eğmeyecek kadar güçlü olduğunuza göre isimlerini de açıklayacak kadar yüreklisinizdir.

---------------------------------------------------------------------------------
Son:
Bir sonraki yazımda 1 ay önce aldığım bir kararı ilan edeceğim.
Sanıyorum açıkladığım bu karar beni ömür boyu mutlu ve bağımsız yapacak.

Sevgiler
Editör