İstediğimiz sadece 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katkı sağlamaktı. 

Amacımız siyasetten uzak, kimseden maddi destek de istemeden, kendi gücümüz ölçütünde çok sevdiğimiz şehrimizde hemşehrilerimizle Cumhuriyeti kutlamaktı. 

Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz tüm etkinliklerimizde olduğu gibi, oluşturmaya çalıştığımız farklı bir vizyonla Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına Türk gençliği olarak katkı sağlamak istedik sadece. 

Ne alternatif bir kutlama yapmaktı amacımız ne de birilerine mesaj vermekti. Sadece samimi milli duygularla sokaklarda Cumhuriyeti kutlamaktı gayretimiz. 

Bu düşüncelerimiz başta Sayın Kaymakamımız tarafından olmak üzere paylaştığımız tüm idareciler tarafından samimi bir şekilde desteklendi de...

Hazırlandık. Samsun’da eğlenceli bir bando bulduk. 7 yıl öğrenim gördüğümüz okulumuz amblemi renginden kaşkollar yaptırdık. Büyük bir Türk Bayrağı ve Atatürk resmi temin ettik. Herkesin sadece Türk Bayrağı taşıması için üç yüzden fazla Türk Bayrağı temin ettik/satın aldık.  

Eşe dosta haber verdik. En önemlisi çocuklarımıza bu sene Cumhuriyet kutlamalarında çok eğleneceğimizi anlattık, çocuklarımıza bayram heyecanı kattık. 

Olmadı... Yapamadık..!

Sebep aramaya, sorumlu bulmaya çalışmaya, günah keçisi peşinde koşmaya gerek yok. Belki hepimiz sorumluyuz bu durumdan, belki de hiçbirimizin suçu yok. 

Yapılamayan bir yürüyüşün, yapılmasından fazla gündeme gelerek, bu gündemin Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının önüne geçmesi belki varılan sonuçtan daha acı verici. Özellikle bu durumun siyasi malzeme olarak kullanılması ihtimali daha da üzücü. 

Üzgünüz. Belki biz beceremedik belki de hiç kusurumuz yok. Hiçbir önemi yok. Sorumlu aramıyoruz, kimseye de kızgınlığımız yok. Çocuklarımızın heyecanı yarım kaldı. Üzüntümüzün en önemli sebebi de bu.

Belki Cumhuriyet Yürüyüşü iptal oldu ama Cumhuriyet Bayramı kutlamaları devam ediyor. Bence bu tartışmaları bir kenara bırakıp bayramımızı kutlayalım. 

Evet üzgünüz ama umutsuz değiliz. 

Gelecek yıl Cumhuriyet Bayramında görüşmek üzere. 

Serkan Dönüm